56⚡️TANIŞMA

35 2 0
                                    

Bugünlerde düşmelere doyamıyorduk, özellikle Coetus'un üstüne.

Coetus yine yapmıştı yapacağını, üçüncü kattan kırıklarla ve çarpmalarla duracağımı zannederken Coetus'un yaptığı ani manevrayla kendini altta konumlandırmış ve bende onun üzerine düşmüş bulunmuştum. Ve benim gibi kilolu birisini üste aldığı için Coetus'ta herhangi bir hasar bırakmaktan korkuyordum.

Hemen kendimi yana atmış olsamda iş işten geçmişti, yere çekilmeyi Coetus'un üzerinde iken çakılmıştım. Göğüs kafesimin az da olsa sızlamasının sebebi Coetus'tu yoksa en az iki- üç kırıkları atlatamadan gidemezdim. Ve bunlar da bir sürü ağrı, sızı demekti. Bu yüzden ona teşekkür borcun olsa da böyle tehlikeli kahramanlık yapmasını istemiyordum, çünkü bu seferde kendi canını hiçe sayarak kurtarmaya çalışıyordu.

Onun bir canı yok Cankut! Bunu unutuyorsun!

Canı acımayacağını bildiği için kurtarıcılık kılıfına soyunuyordu zaten.

"Coetus!" dedim hemen omuzlarından tutup sarsarken. Gözlerini kapatmış, yüzünde hoşnutsuzca buruşmuştu. Aklım çıktı, Coetus gözlerini eğer açmasaydı canını acıttığım için vicdan azabı beni ele geçirecekti. Gözlerini açmasından dolayı içime su serpilmişti. "İyi misin? Bir şeyin var mı?"

Gerçekler sonradan sonradan idrak ediyordum, biz resmen üçüncü kattan aşağıya atlamıştık. Bile bile intihar etmiştik sanki. Ardından hemen başka bir şey daha idrak etmiştim. Ateşli kızı. Hemen beynimden tehlike çanları çalarken bir an önce Coetus'u ayaklandırıp kaçmak gerekiyordu. Bu kaçma nereye kadar sürerdi bilmem, çünkü o kızı alt edemediğimiz süreçte kaçsakta bize zarar vermenin yolunu bulabilirdi.

"Nerede o?" Coetus'un ilk sorusu bu olsa da kimi kast ettiğini bildiğim için arkama dönüp bakacakken o bize kendini çok iyi belli etmişti. Yanımıza ateş topu düşürerek. 

Ben dizlerimin üzerinde olduğum için hemen kenara kayarken Coetus ise yerde uzanır vaziyette olduğu için kendini yuvarlayarak o da ateş topu düşen yerden uzaklaştırmıştı. Yüz üstü pozisyonuna gelir gelmez hemen ayağı dikildi, bende ona uyarak kalktım ayağa. Ben Coeus'un uzerine düşmeme rağmen sızlama olsada Coetus turp gibi dikiliyordu. Benim alta gelecek şekilde düştüğümü bilmek bile istemiyordum. Coetus'un hava gücünü uygulayıp çok az da olsa bizi yavaşlatsa da son anda çekmesi sert düşüşe engel olamamıştı.

 İleriye doğru baktığımda ateş topu diye benzettiğim asıl şey o kızın yaptığı ateşten merdivenden oluşuyordu. Manyak kız bizim atladığımız yerden yere kadar uzanan ateşten merdiven yapmıştı ve bize gözlerine iyice dikerek alayla bakıyordu. Yüzündeki alaycılık ve zafer anlayışı bizi elinin avucuna aldığını düşünmesiydi.

Ve ben o zaman anladım, kaçmak hiçbir şey değiştirmeyecek, sadece olan şeyi geciktirmeye çalışacaktı. Bu yüzden etkili bir plan sonucu etkili bir çözüm bulmalıydık. Coetus tekrardan elimi tutup buraya geldiğimiz ormanlık yoluna doğru koşmaya başladı, mecbur bende onunla birlikte.

 Coetus tekrardan elimi tutup buraya geldiğimiz ormanlık yoluna doğru koşmaya başladı, mecbur bende onunla birlikte

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ölü BedenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin