13☇PEÇETE

110 34 0
                                    

●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lütfen son bir ayda yaşadıklarımı hafızamdan silebilir miydim?

Zira beynimde çok yer kaplıyor, kaplamasından ötürü acı veriyordu. Ve ben acıyı bu zamana kadar ilk defa tatmış bir insan olarak bu yükün altından kalkamıyordum. Bu zamana kadar yaşadığım en büyük acı yüksek ihtimal küçükken çok istediğim bir oyuncağın alınmamasıydı. Ki bu acıdan bile sayılmazdı. Tabi o zamanlar için durum farklı olabilir.

Ve galiba hayat daha fazla acı çekmemi istiyor olmalı ki darbe üstüne darbe indiriyordu.

Ben daha sınıftan benden başka kimsenin çıkmadığını hazmedememişken Rana'yla Ethem'in okulda öyle isimli bir kayıt bulunmamasını öğrenmemle daha büyük hazmedememezlik yaşadım.

Hayır, illa bu bilgileri öğrenecek isem en azından aradan iki-üç gün geçseydi, değil mi? Ama hayat bana bir gıcıklık daha yaparak aradan bir gün geçmeden art arda indirmişti darbelerini.

Ben bu darbenin altından nasıl kalkacağım sorusu ise soru işaretiydi.

Rana ve Ethem'in benim yanıma gelerek verdiği tatsız haberin ardından doğruca eve gitmiştim. Eve gittiğimde annemin evde olmadığını fark edince kendi kendime kafamı sıyırmaya ramak kalmıştı. Ama işin garip yanı ise annem geldiğinde yüzüne bile bakmamış, depresyon halimle odamda ve yatakta geçirmekten başka bir şey yapmamıştım.

Tabi bu eylemleri yaparken bir yandan Coetus'un telefon numarasının bende olması avantajıyla bir nevi telefonunu mesaj yoluyla taciz etmiş olabilirdim. Sürekli ve zaman kaybetmeden boyna mesaj yolluyordum.

Ama cevap yoktu. Şuan Coetus'u benzettiğim şey telefon dolandırıcılığı. Hani telefonla işin bittiğinde hattı kapatır ya da kırıp atarsın ya işte şuan sanki Coetus'da bunu yapıyor gibiydi.

Telefonu bir kere kapalı değildi. Aradığımda sonuna kadar çalıyordu. Hadi en azından meşgule at da en azından yaşadığını bilelim ama o da yoktu. Telefona bakmama diye yeminliymiş gibi cevap vermiyordu.

Ta ki artık benim mesaj yollamalarımdan bıkana kadar. Sonunda Coetus Hazretleri bana mesaj atmıştı ama mesajı okuyunca keşke atmasaydı diyeceğiniz bir türden mesaj attı. Ben o kadar bu olaylar ne, ne anlama geliyor içerikli bir sürü mesaj yollayayım, Coetus'un buna karşılık verdiği yanıt "Fazla kurcalama." idi.

Hayır, bu cümlenin öznesiydi, tümleci falan neredeydi? En azından bunları dikkate alıp yazsaydı daha açıklayıcı olabilirdi. Ama söz konusu Coetus olunca eminde olamıyordunuz. Geçen konuşmamızdaki gibi konuşunca da karmaşık ve akıl karıştırıcı konuşuyordu.

Hey Allah'ım! Nereden çattım dengesiz kıza ya da ne gibi günah işlediğimden başıma bunlar geldi?

Coetus bana o yanıtı verdikten sonra saygı çemberinin içerisinde kızgınlığımı çok net ifade etmiştim. Ama sanki yazdığı cümlenin altında görüşürüz anlamını taşıyormuş gibi bir daha cevap vermedi.

Ölü BedenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin