Kimsenin görmediği bir kızı tek siz görseydiniz neler olurdu? Hele ki bu kızın özel güçleri olsaydı?
Herkes buna şizofreni belirtisi olarak görse de Cankut öyle düşünmüyordu. Birden bire zamansız hayatına dahil olan bu kızın bir amacı olduğunu, ka...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
●
Son 4... 3... İşte bu!
Birkaç saniye geriden alsam bile sonunda o kulağımda güller açtıran çıkış zilini duymuştum. Cidden son dersler hiç çekilecek gibi olmuyordu. Hele ki bizim okulun iğrenç sistemi bir okulda varsa hiç çekilmiyordu. Hangi akıllı bir insan sayısalcı sınıfın son dersine edebiyat yerleştirir? Tabi ki bizim okul.
Ömrüm hayatımda benim için bir faydası olmayacak bir dersi neden dinleyeyim ki? Bu dersin öğretmeni anlayışlı değilse hiç dinlemezdim. Kadına durumumuzdan bahsediyoruz. Dediği tek şey 'okulda ortak sınav olacağı için işlememiz gerek'. Ee sırf eşit ağırlıkçılar bu dersten sınav olacak diye biz sayısalcıların ne suçu var!
Zil sesini duyar duymaz sıra bir taraflarıma battığı için hemen ayağa kalkmıştım. Tabi canım edebiyat hocasının gözünden bu kaçmamıştı.
"Cankut, evladım. Ders bitti diye bir şey demedim ben." diye gıcığıma giderken yerime otururken "Pardon hocam." diyerek sustum.
Tek bana değil sınıftaki herkese ince ve uzunsu gözlüklerinin üstünde kaşları çatıp dik dik baktıktan sonra "Ders bitmiştir." deyip o da eşyalarını toparlamaya başladı.
Herkes rahat bir nefes verip sınıftan çıkmaya başladı. Eminim ki herkesin kafasında geçen 'yarım saat daha çıkarmayıp ders işleyeceğini' düşünmüştür. Çünkü hoca bir sınıfa bunu gerçekten yapmıştı.
Ethem masanın üstündeki eşyalarını toparlamadan çantanın içine deptiği için işini hemen bitirmiş; Rana ise derli toplu bir kız olduğu için düzenle çantasına yerleştirdiği için beklemek zorunda kaldık. Buna sabredemeyen Ethem ise uflayıp puflayıp işe el koydu ve yine Rana'yı sinirlendirmeyi başardı.
"Eeh yetti be kızım. Titizlik damarın mı tuttu?" bunu derken kalemliğini çantasının içine attı ama fermuarı açık olduğu için kalemleri çantasının döküldüğünden eminim. "Biz okuldan kaçacak yer arıyoruz. Sen bizi bekletiyorsun."
İşin ciddiyetini algılayamayan Rana ise şaşkın ördek gibi Ethem'e baktıktan sonra beynine jeton yeni düşmüş olmalı ki çemkirmeye başlamıştı. "Lan sen n'apıyorsun."
Rana'yı çok iyi tanıyorsam Ethem böyle yaptığı için asla yanında bırakmaz Ethem'in eline sürdükleri hariç çantasının içindekilerini döküp oturur tekrar düzenlemeye başlardı.
Ethem de bunu bildiğinde çantanın fermuarını kapatıp Rana çantasını kendine çekemeden fırlayıp gitti. Cidden bunu yaptı. Rana'nın çantasını omzuna atıp koşmaya başladı. Bunu yapmasıyla Rana daha sinirlendi. "Ulan... Ulan geri zekalı!"
Rana da hızlı koşmaya başlayınca ben geride kaldığım için bende depar atıp Rana'ya yetiştim ve yanından koşmaya başladım. Ayriyetten sakinleştirmeye de çalışıyordum. "Tamam kanka. Sakin ol. Bir şey olmaz." deyip hem omzunu sakinleşmesi için okşayıp hemde önüme bakıp birilerine çarpmamak için dikkat ediyordum. Sonuçta okul çıkışıydı. Daha öğrenciler okulu boşaltmamıştı.
