Bölüm 28

209 29 87
                                    

Akşama kadar üstümü giymediğim gibi, yataktan da çıkmamıştım. Hem ona hem de bu halimize bu kadar çabuk alışacağım aklımın ucundan daha geçmemişti. Bir hayat, bir hayata nasıl da güzel dokunabiliyordu, Oktay resmen bunun canlı örneğiydi benim için. O bana her şeyden vazgeçtiğim bir anda gelmişti...

Mutfakta atıştırmalık bir şeyler hazırlarken, içimdeki sebepsiz sıkıntıyı bir türlü göz ardı edemiyordum. Telefonuma baktığımda saatin neredeyse sekiz olduğunu görmüştüm. Oktay kütüphanede oturmuş Kenan ile konuşurken, ben sürekli tedirgin bir haldeydim. Sanki bir şey olacaktı da haberi gelecekti. Oktay da fark etmişti bu rahatsız halimi.

''İyi misin canım? Bir şey mi oldu?''

''Bilmiyorum ama sanki olacak Oktay. İçimde bir sıkıntı var, böyle olduğunda arkasından mutlaka bir şey çıkar.''

''Altıncı hissinin kuvvetli olduğunu düşünüyorum zaten, yine de kötü düşünmeyelim belki yersizdir.''

''Haklısın, kötüyü düşünüp de çekmemek lazım. Ne konuştunuz Kenan ile, bir sorun yok ya?''

''Hayır, genel bir bilgilendirme yaptı. Biraz babamdan, biraz işten bahsetti.''

''O iyi bir lider gibi görünüyor. Zeki, sadık ve güçlü biri. Dedene de hayranım, bunca yıl uzaktan o kadar adamı idare etmek ve toplamak hiç kolay değildir.''

''Kesinlikle öyle. Kenan'a farklı bir yakınlık hissediyorum, nedendir bilmem. Çocukken onu görmüşüm biliyor musun? Hatta evi de benimkine çok yakınmış, karşılaşmışız sürekli. Çok garip, hiçbir şey fark etmediğime şaşırıyorum.''

''Bence gayet normal, aklının ucundan bile geçmeyecek bir gerçekti. Yoksa senden kaçmazdı. Baban hala o evde mi tutuluyor? Köstebeği bulamadınız değil mi?''

''Hayır, ama araştırıyorlar. Eminim yakında elimizde bir şeyler olur. İnanamıyorum gerçekten. Kitaplarda okuyup, filmlerde izlediğimiz o aile katliamlarının başrolü gibiydim, sen olmasaydın şimdi kim bilir ne hallerde olacaktım?''

''Ben eminim ki, sen bir yerde anlayacaktın. Ben sadece bunu hızlandırdım, o kadar. Seninle olan her anım hayatımın yaşanılır olmasını sağlıyor Oktay, yine olsa yine yaparım. Her zaman yapacağım.''

''Sana bir şey olmasına asla izin vermeyeceğimi biliyorsun değil mi? O Oktay, artık gitti.''

Yaşadıklarının onu ne kadar etkilediği konuşurken yüzüne yansıyan hüzünden ve çektiği derin içlerden belli oluyordu. Her halini sevmiştim ama o Oktay'ın gitmesine de sevinmiştim, ne yalan söyleyeyim. Otoriter ve bilinçli hali daha bir seksiydi. L köşe takıma oturmuştu, ben de bacaklarının arasına yerleşip sırtımı ona yaslamıştım. Daha rahat olamazdı. Buz gibi eli enseme değince irkildim, ısıtmalıydım sevgilimi. Elini alıp tişörtümün yakasından içeri soktuğum anda, hemen sol göğsümü kavramıştı. Birkaç dakika içinde ikimiz de ısınmıştık.

"Şimdi daha iyi mi?"

"Harika, sen bir dahisin."

"Tanıdığım biri bana ten temasının en iyi ısınma yöntemi olduğunu söylemişti."

"Kim dediyse doğru demiş." 

Bir klasik olan Titanic filmini izliyorduk ama belime doğru değen sert sıcaklık odaklanmamı epey engelliyordu.

"Temas etmeye hevesli bir yerim daha var."

''Çok fenasın, duş almaktan rengimiz iki ton atacak sevgilim.''

BİR DAMLA AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin