DİKKAT! Bölüm şiddet öğeleri içermektedir. Yer, kişi ve isimler tamamen hayal ürünüdür, unutmayın lütfen bu sadece bir kurgu. Gerçekle bağlantısı yoktur.
~
Damla anlatımından;İstanbul'dan epeyce uzaklaşmıştık. Kiralık depo uygulaması Türkiye'de henüz yaygın olmasa da, bilinen kişiler tarafından kullanılmaya başlanmıştı. Lakin içinde neler döndüğünü kimsenin bilmesine imkan yoktu. Her türden şey olabilirdi. Benim bunun dışında farklı isimlerle iki depom daha vardı ve istihbaratın desteğiyle tamamen bağımsız ve sorgulaması yapılması yasaktı. Girdiğimizde gizli otoparka arabayı park edip demir kapıların arasından kendimin ki gelene kadar yavaş yavaş yürüdük. Benim ki koridorun sonunda ve diğerlerinden oldukça uzakta, üç deponun birleşimi bir yerdi. Resmi bir bildirimle güvenlik uzaklaştırılmış ve bugün kimsenin depoya gelmemesi için duyuru yapılmıştı.
Ahmet'in ona söylediği gibi olabilmesi için ses ve retina taramasını kapatıp sadece şifreyi açık bırakmıştık. Oktay Jordan'ın istediğim şekilde hazır olduğunu söylemişti. Şimdi sadece beklememiz gerekiyordu. İlkay gerekli ses kayıtlarını ayarlarken ben Oktay ile yalnız kalmıştım. Düşünceliydi.
''Bunu yapmak zorunda değilsin.''
''Böyle bir şeyde kendimden başka kimseye güvenemem Oktay. Endişeli olduğunu biliyorum ama merak etme, gereken her bilgiyi alacağım.''
''Sonra ne olacak? Yine eskisi gibi olabilecek misin? O adamı öldüreceksin değil mi?''
''Yaşamasını mı istersin? Bunu çoktan haketti.''
''Yaşamasını istemiyorum. Sadece, bilmiyorum işte. Seni böyle bir yükün altına sokmak istemiyorum. Takdim töreni tamamen benimle ilgili, belki de ben yapmalıyım.''
''Ben diye bir şey yok, unuttun mu? Biz varız Oktay. Senin derdin benim derdim, senin yolun benim yolum. Bunu hiç sebepsiz yere, sadece benden istedikleri için bile yaptım emin ol, senin için gerekirse dünyayı yerinden oynatırım. Sen sadece istediğimi yap ve bana güven, yeter.''
''Sana yardım edebilir miyim?''
''Gerek kalacağını sanmıyorum ama küçük birkaç tane isteyebilirim belki. Yine de bana müdahale etmeye çalışırsan seni İlkay'ın yanına yollarım, haberin olsun. Eminim ki sen de çok iyi konuşturabilirsin onu, ama ben kıdemliyim bu konuda.''
''Ondan hiç şüphem yok, teşekkür ederim. Özellikle bunu kimseye söylemeden yapmayı kabul ettiğin için."
''Benim dünyam senin etrafında dönüyor sevgilim. Bunu sen teklif etmedin, ben istedim. Asla unutmaman gereken şey bu, anlaştık mı? Günün sonunda kazanan biz olacağız ve o gece, herkes patron kimmiş görecek. Senin ne yapmak istediğini biliyorum ve yapmalısın da, bu küresel bir sorun.''
"Aynen öyle, yapacağım da. Kimin ne düşüneceği de umrumda değil."
Sarılıp, alnıma küçük bir öpücük izi bırakmıştı. Bu arada İlkay misarifirimizin geldiğini haber vermişti. Doğan elinde fenerle karanlık koridoru geçip sorunsuz bir şekilde şifreyi girerek kapıyı açmıştı. İçerisi göstermelik ıvır zıvırlarla doluydu. O aramaya devam ederken, ben bir düğmeye bastığımda tüm odayı sis kaplamıştı. Sadece bir dakika sonra Doğan gazın etkisiyle bilincini kaybetmişti bile.
Onu yerden kaldırıp seansımızı yapacağımız odaya kadar taşımışlardı. Odadaki boş sandalyeye oturtup ellerini dizlerinin üstüne gelecek şekilde yerleştirmişlerdi isteğimle. Sadece göğsünden çok sıkı olmayan bir halat bağlıydı. Kendine gelmesi için yalnız bırakıp dışarı çıkmıştık. İlkay camın arkasından bizi izleyecek ve ses ile görüntü kaydı alacaktı. Oktay da şimdilik onunla kalmak istememişti. Benimle o piçin yanın gelmeye kararlıydı. Bunu her ne kadar istemesem de, kabul etmiştim. Yardımı gerekebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DAMLA AŞK (TAMAMLANDI)
Mystery / Thriller"İnsan adını yaşarmış derler ya hani, bu yüzden miydi gözümden akan yaşın hiç dinmemesi?" Bir sır... Bir miras... Bir aşk... Hayatı 14 yaşında altüst olmuş olan Damla' nın, verdiği büyük savaş sonucunda bugünlere nasıl geldiğini ve hiç beklemediği a...