Bölüm 24

207 33 152
                                    

Birkaç günde onun eşyalarını yatak odamda ufak değişiklikler yaparak yerleştirmiştik. Bazı şeylerden feragat etmem gerekmiş olsa bile bu en mutlu vazgeçişime dönüşmüştü. Özenle yerleştirdiğimiz gardrobu sabah uyanıp giyinmek için geçtiğim odada, benim kıyafetlerimin yanında görünce içim bir garip oluyordu ama sanki yıllardır berabermişiz gibi de rahattım.

Artık yanımda sürekli bir korumam olacağı gerçeği ve mahremiyetimiz açısından, ilgili kişilerden izin alarak, evdeki tüm ses ve görüntü sistemleri isteğimiz doğrultusunda sökülmüştü. Yıllar sonra sanki tekrar nefes almış gibi hissetmiştim. Gözetlenmediğimi bilmeden bir şeyler yapmanın keyfî paha biçilemezdi.

Oktay sistemler evden çıktıktan sonra Rusya'dan getirttiği özel yapım bir sinyal bozucuyu da -eve ait bir objeye benziyordu ve söyleyene kadar ben bile fark etmemiştim- ayrıca eve yerleştirmiş, birimin veya başka birinin bizi dinleyip, izlemesini engellemişti. Bunu İlkay da dahil kimse bilmiyordu. Açık bir şekilde birime güvenmediğini anlamıştım Oktay'ın. Nedenini sorgulayabilirdim ama yapmak gelmemişti içimden. Bu güvensizliğin sebebinin sadece beni koruyamadıkları yönünde olmadığından emindim çünkü ve biliyordum ki, o akıllı bir adamdı. Bir bildiği olduğunu varsayarak aldığı tüm kararları desteklediğimi ve gelecekte de destekleyeceğimi söyledim.

Bir yandan yerleşip bir yandan da Türkiye ayağı açılan şirketiyle ilgileniyor, bunların arasında beni de ihmal etmemeyi nasıl başarıyordu hala anlamamıştım. Birkaç defa iş yerime gitmiştim o süreçte ve aklıma takılan konu adeta gözlerimin önüne serilmişti. Gamze'de bir gariplik vardı gerçekten de. Hatta bunu sorduğumda İlkay bile fark ettiğini söylemişti. Biraz daha gözlemleyip uygun bir zamanda mutlaka konuşmayı ve derdi her ne ise ortaya çıkarıp, gerekirse yardımcı olmayı planlıyordum. Nedense benimle ilgili bir problem olmadığını düşünüyordum. Ne olursa olsun ona yardım edecek ve güvendiğim ellere teslim olması için de bir adım atacaktım. Gönül işi çok bekletilmezdi ne de olsa.

Sabah uyandığımda Oktay'ı yanımda görememiştim. Onsuz uyanmak sanki işkence gibiydi. Ayağa kalkıp giyinme odasına gidince aynanın karşısında kravatını bağlamaya çalıştığını görmüştüm. Mavinin çok güzel bir tonu takım elbise giymişti, dün geceden bugün için şirkette resmi açılış olacağını söylediğini anımsamıştım. Kapıya yaslanıp onu izledim, daha doğrusu narin ve uzun parmaklarıyla yaptığı kıvrak hareketleriyle kendimden geçtim diyebilirim. Hele ki aynadan bana kaçamak gülüşüyle baktığında, dizlerimin bağı çözülmüştü adeta.

''Dikizlenmek rahatsız ediciymiş.''

''Bu kadar tatlı olmamayı becerirsen belki dikizlemem ama yine de söz vermiyorum. Tatlı olmadığın zamanlar seksisin, o da yoksa başka güzel özelliklerin beni buna sevk ediyor.''

''Ömür boyu beni böyle izlemeni diliyorum. Günaydın aşkım.''

Önce yanağıma, sonra boynuma ve son olarak da dudağıma değen sıcak ve dolgun dudaklarıyla asıl şimdi gün aymıştı bana.

''İşte şimdi uyandım. Bir şey soracağım, kaç bayan çalışanınız var? Acaba diyorum ben de mi gelsem?''

''Bunu çok isterim ve endişelenmeni gerektirecek bir durum olmadığına eminim. Kaç çalışanımız olduğunu Kenan'dan öğrenirim istersen, hiçbir fikrim yok. Ama merak etme, gözüm senden başkasını görmez benim.''

''Biliyorum, sana güveniyorum ama onlara güvenmiyorum ben. Gözleriyle seni yiyeceklerine eminim.''

''Büyük hata olur, o gözleri oyarsın sen. Beni kıskandığını bilmek harika hissettiriyor.''

''Seni bundan önce de kıskanıyordum, artık daha çok kıskanıyorum.''

''Canlı yayın açmamı ister misin? Aslında first leydi olarak gelmeni daha çok isterim ama bugün dört randevun olduğunu biliyorum. İleriki süreçte seni orada görmeyi çok isterim, anlaştık mı?''

BİR DAMLA AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin