Bölüm 3

396 51 360
                                    

Biz varmak üzere iken büyük bir gürültüyle patlayan havaifişeklere yakalanmıştık. Birbiri ardına atılıyor ve adeta insanın içini hoplatıyordu. Hayatta en nefret ettiğim şeylerden biri silahlardı. Bu ses bana yaşamımın en karanlık dönemlerini hatırlatmıştı.

İstemsizce iç çekişimi ve gözlerimin dalmasını Oktay fark etmiş olacak ki, nazikçe koluma dokunmuştu. Bir trans halinden çıkar gibi irkilmiştim.

‘‘İyi misin Damla?’’
 
‘’Evet, sorun yok. Sadece gürültüyü pek sevmem de, birden duyunca ürktüm. Dilek beni aramaya başlamadan gitsek iyi olur. ’’

Vardığımızda fotoğrafçının aile ve arkadaşlarla toplu resimlere çoktan başladığını görmüştük. Biz de sırasıyla birbirinden harika pozlar çekilip gitmek için hazırlanmaya başladık. Dilek bana mesaj atıp yanına çağırmıştı. Sorun olmamasını umarak, biraz da ne diyeceğini tahmin etmeye çalışıp gelin odasına ilerledim. Ben gelir gelmez Ahmet’i içeriden postalayıp kimsenin girmemesi için de kapıyı kilitlemişti. Kendini koltuğa bırakıp, derin bir nefes aldı. Endişelenmeye başlamıştım, az önce tahmin yürüten beynim şuan resmen donmuştu.

‘’Tatlım, sorun ne? Bir şey mi oldu?’’

‘’Bence biliyorsun.’’

‘’Şu mesele, anlaşıldı.’’

’Ben korkuyorum Damla, ne yapacağım bilmiyorum?’’

Neyse ki ilk tahminim tutmuştu, her genç kız gibi o da ilk birliktelikten korkuyordu. Ne yazık ki ona tavsiye verecek son kişiydim çünkü bugüne kadar doğru düzgün bir ilişkim hiç olmamıştı. Her anlamda hem de. Bana yanaşan birkaç kurban çok geçmeden ustaca uzaklaştırılmıştı. Neymiş, bana uygun değillermiş. Neymiş sicil kayıtları tutarsızmış. Ben de bir yerden sonra vazgeçmiştim zaten. Yapmama izin verdikleri tek şeyin işim olmasına hala şaşırıyordum. Babam beni böyle bir hapis hayatına emanet ettiğini tahmin ediyor muydu acaba? Bazen sadece normal olmayı çok istiyordum... Normal gibi normal. Bir gün bu şeylerden kurtulmayı dört gözle bekliyordum. Ben olsam beni sadece bir olasılık için bu kadar korumazdım. Garip gelmiyor değildi hani. Yine de minnettarım.

Kafama üşüşen düşüncelere bir şey çekip, oynamaktan ve stresten yanakları kızarmış tatlı arkadaşımın yanına oturdum. Deneyimli olmayabilirdim ama bu onu rahatlamayacağım anlamına gelmiyordu.

‘’Kuzum, bence bunu Ahmet ile konuşmalısın. O anlayışlı bir adam ve seni seviyor. Kendini hazır hissetmiyorsan eminim ki sorun çıkarmayacaktır. İstemediğin halde yapmak için kendini zorlarsan bu ileriye dönük problemlere sebep olabilir. Keşke elimden bir şey gelseydi senin için.’’

‘’Haklısın galiba. Aslında bu gecenin bir anlamı oluyor yapınca ama bilemiyorum işte. Ahmet’le bu konuyu defalarca konuştuk, yine de çekiniyorum. Eminim çok nazik olacaktır.’’

‘’Tabii ki öyle olacak. Sana deli gibi aşık, saçının teline zarar gelmesini istemeyecek kadar çok seviyor ve eminim ki anlayış gösterecektir. Hem ikiniz de hazır olmazsanız o hazzı alamayabilirsiniz. Bence bu da önemli. Sen şimdi sakin ol ve eve gittiğinde her şeyden önce onunla konuş. Ya da belki gidince fikrini değiştireceksin. Muhteşem bir düğün oldu, sevdiğin adamla dünya evine girmekten başka aklında hiçbir şey kalmasın şimdi. Anlaştık mı?’’

‘’Anlaştık. İyi ki varsın, seni çok seviyorum Damla. Hep hayatımda ol. Ben evlenince gruptan çıkan o tiplerden değilim, biliyorsun değil mi?’’

‘’Biliyorum. Sen de iyi ki varsın meleğim. Artık çıksak mı? Ahmet birazdan kapıyı kıracak diye korkuyorum.’’

‘’Daha iyi hissediyorum. Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum. Bu arada Ahmet bana her şeyi anlattı. Başına açtığı belalardan haberim var, ona bunun hesabını ayrıca soracağım ve yaptıkların, yapacakların için tekrar çok teşekkür ederim Damla. Sana minnettarım. Minnettarız.’’

BİR DAMLA AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin