(Bölümde+18 içerik bulunmaktadır.)
Damla anlatımından;
Zaman su gibi akıp geçmişti. 1 ay gibi kısacık bir sürede düğün hazırlıklarımız da bitmiş ve o heyecanla beklediğimiz gün gelip çatmıştı. Tabii bu süreç oldukça da yoğun geçmişti. Adamızın ilk bebeği bizim gelmemizden sadece iki gün sonra doğmuştu. Kenan ve Pera'nın bir kızı olmuştu, adını Vera koymuşlardı. Adaya renk katmıştı gelişiyle.
Ondan yaklaşık 20 gün sonra da Yağmur erken sayılabilecek bir doğum ile minik yeğenimi dünyaya getirmişti. Şükür ki sağlıklıydı ikisi de, hatta küveze bile gerek kalmamıştı. O anlarda kardeşimin yanında olmak paha biçilemezdi. Anneliğe ilk adımını atarken sıkıca kavramıştı elimi, korkusu ve acısını kendimin gibi hissetmiştim. Bebeğini kucağına aldığında az önce çektiği bütün acıyı unutmuştu bile ve doğduğu anda bebeklerinin ismini benim koymamı istemişlerdi. Ben de ilk öğrendiğimde Yağmur ile konuşurken içime dolan hislerin yansıması olan Umut ismini koymuştum ona. Yağmur'a benzer yanları vardı elbet ama daha çok Tayfun'a benzetmiştim minik yaramazı.
Bu arada kızlar da hemen uyum sağlamıştı ortama, gayet mutlulardı. Oktay'ın annesi gözlerini onlardan ayırmıyordu adeta. Çetin dedemiz de çok sevmişti torunlarını.
Bir aydır düğünlere katılıyor olsam da kendi düğün günüm geldiğinde heyecandan elim ayağıma karışmıştı. Önce Yağmur ve Tayfun, sonra da Pera ile Kenan dünya evine girmişti bugüne kadar. İkisi de sade bir nikah töreni tercih etmişti ama bizim ki sanırım öyle olamayacaktı. Oktay titizlikle her ayrıntı için kendi koşturuyordu. Böyle bir şey istemek kurduğu tüm hayalleri yıkabilirdi.
Gamze ve İlkay çiftimiz ise biraz daha süre istemişlerdi. İlkay'ın muhteşem evlilik teklifini kabul etse de Gamze, henüz buna hazır olmadığını ve kısa da olsa bir nişanlılık dönemi geçirmek istediğini dürüstçe söylemişti ona. Yaşadıklarının etkisi hala devam ediyordu anlaşılan ama İlkay'ın bu aşamayı da sabırla bekleyeceğine şüphem yoktu. İnanıyordum, bu durum çok uzun sürmeyecekti.
Şimdi koltukta oturmuş aynadaki yansımama bakarken aklımdan geçen düşüncelerin ucu bucağı yoktu. Kırık beyaz gelinliğim adeta bir şaheserdi. Ayrıca tek de değildi. Bu sadece gündüz giyeceğim gelinliğimdi, gece eğlencesi için ayrı bir model dikmişti Dilek, o da çok güzeldi. İkisine de bayılmıştım. Okulu neredeyse bitmek üzereydi, başarılı olmuştu bu konuda ve Jordan ile kendi aralarında bir nişan yaptıklarına da çok sevinmiştik. Birbirlerine çok yakışıyorlardı. Ahmet hezimetini bu kadar çabuk atlatacağını düşünmüyordum açıkçası ama böyle olduğu için mutluydum.
Yanımda anne ve babam olmasa da biricik kardeşim olduğu için hiç eksik hissetmiyordum. O benim her şeyimdi. Benimle olduğu için her gün şükrediyordum. Her şey o kadar güzeldi ki, rüya olacağından korkuyordum ama, değildi. Oktay'ın da dediği gibi en gerçek rüyamızı her gün yaşıyorduk artık. Gece bebeklerimize uyanmak bile bizi mutlu eden bir ayrıntıydı. Bazen hiç uyumayıp başlarında bekliyor ve nefes alıyorlar mı diye defalarca kontrol ediyorduk. Çoğu zaman da Oktay'la ikimiz birer beşikte, yanlarında yatarken buluyorduk kendimizi.
Bu çok güzel bir duyguydu ve öğrenilecek çok şey vardı. Bazen kendimi yetersiz hissediyordum ama Fatmagül anne hemen beni toparlıyordu. Sağolsun, beni en az Oktay kadar sevdiğini her daim hissettiriyordu. Aynadan ona gülümsediğimde gözyaşını saklamaya çalıştığını görmüştüm ama bir şey demedim. Herhalde o da benim gibi bu günün geleceğini hiç düşünmüyordu. Çoğumuza gerçek gibi gelmiyordu hala ama öyleydi işte. Ağlamamak için direniyordum adeta.
Kuaför işini bitirip çıktığında odada kızlarla başbaşa kalmıştım. Oktay birazdan beni almaya gelecekti, ben ise ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilmiyordum sanki. Her şeyi birbirine karıştırmaktan korkuyordum. Camdan gördüğüm kadarıyla kokteyl çoktan başlamıştı ve nikah masası da hazırdı. Hatta memur elinde büyük siyah defteriyle platformda yerini almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DAMLA AŞK (TAMAMLANDI)
Mistero / Thriller"İnsan adını yaşarmış derler ya hani, bu yüzden miydi gözümden akan yaşın hiç dinmemesi?" Bir sır... Bir miras... Bir aşk... Hayatı 14 yaşında altüst olmuş olan Damla' nın, verdiği büyük savaş sonucunda bugünlere nasıl geldiğini ve hiç beklemediği a...