17

961 48 24
                                    

Ayla hanımın salona geçmesiyle birlikte soluğu Miran’ın yanında aldı.
R:Neden utandırıyorsun beni?
M:Sen bence bana kızmayı çok seviyorsun karıcığım. Hiçbir fırsatı kaçırmıyorsun valla.
R:Sende bana fırsat vermekten vazgeçmiyorsun kocacığım. 
M:Reyyan ben gerçekten çok açım. Ne hazırladın kocana?
R:Annen hazırlamış. Utandım valla.
M:Ben de evlendim, karım iki ev işi tutarda annem rahat eder diyorum. Benim hanım kahvaltısını bile anneme hazırlatıyor.
R:Miran dalga geçme benimle.
M:Geçmiyorum valla…Hadi gidelim çok açım..Bu arada..
Sözünü yarıda kesip karısının dudaklarına hafif bir öpücük kondurdu. Reyyan artık öpücüklere alışmış sesini çıkartmıyordu. Aksine karşılık verme isteği gün yüzüne çıkmaya başlamıştı.
M:Günaydın öpücüğü.
R:İyice alıştın sen beni öpmeye.
M:Seviyorum seni öpmeyi.
Miran hızla salona geçerken arkada gülümseyen bir Reyyan bıraktığını bilmiyordu. Kendisini toparlayıp kocasının arkasından salona gitti. Ayla hanım ve Miran masaya oturmuşlardı bile. Hemen kenarda duran çaydanlığın yanına gidip elini uzattı ki, Ayla hanım elinden tuttu.
A:Kızım sen otur. Misafirsin sen.
R:Olur mu canım? Misafirlik dünde kaldı. Hadi sizde başlayın kahvaltıya, servisi ben yaparım. Garson olduğumu unutmayın.
Gülümseyerek söylediği cümleyle birlikte Ayla hanım gülümserken, Miran oturuşunu biraz dikleştirdi. Reyyan kahvaltı boyunca bütün hizmeti kendisi yapmıştı ve bundan zerre rahatsız olmadığı çok belliydi. Onun bu doğallığını beğeniyordu. Hiç yapmacık davranmıyordu. Rolünü iyi yapıyordu. Annesini incitmemeye çalışması da ayrı güzeldi. Miran düşüncelere dalmışken, Reyyan’ın sesiyle kendisine geldi.
R:Kızarmış ekmek ister misin Miran?
Ayla hanım mutlulukla oğlunu ve karısını izlerken, Miran bu ilginin mutluluğunu yaşıyordu.
M:Olur tatlım…Ama kilo alacağım..Şişko olunca beni beğenmezsen.
R:Kilo almazsın sen. Alırsan bakarız artık bir çaresine. Tereyağı ister misin üzerine?
M:Güzel olur hayatım.
Ayla hanım alayla konuşmaya başladı.
A:Şımartma kızım bunu. Tepene çıkarsa tövbe bir daha indirmezsin.
Miran kaşlarını çatmış annesine bakarken, Reyyan cevap vermişti Ayla hanıma.
R:Önemli değil. Ona hizmet etmeyi seviyorum. O benim patronum sayılır. Değil mi canım?
Miran gözlerini ekmeğe dikmiş yutkunurken cevapladı karısını.
M:Evet canım. Sen öyle diyorsan.
Reyyan’ın yerine oturmasıyla birlikte Ayla hanım hemen söze atıldı.
A:O zaman patron bey birazcık para çıkart da alışverişe gidelim. Gelinimle alışverişe gideceğiz. Hepsini ben almayı planlıyorum ama belki bana söyleyemediği özel bir şey almak isterse…
Miran ekmeğin son parçasını ağzına atıp, elini cebine attı. Çıkarttığı cüzdandan bir kredi kartı çıkartıp, Reyyan’ın önüne bıraktı.
M:Bu kart sende kalsın. Ben kullanmıyorum. Şifresini falan istediğin gibi değiştirebilirsin.
Reyyan gözlerini kartta gezdirdi istemsizce. Limiti olduğunu düşünmüyordu. Alaylı bir ifade takındı yüzüne.
R:Çok harcarsam maaşımdan kesmezsin değil mi?
Gülerek sorduğu soru Ayla hanımın dikkatini çekmemişti. Aralarında şakalaştığını düşünürken, Reyyan’ın sesinde hafif bir kinaye vardı.
M:İstediğin gibi harca. Batarsak önce arabayı, sonra evi satarız..En olmadı annemden borç alırız.. Eğer yine de yetmezse en son maaşından keserim.
Alayla kurduğu cümleleri Reyyan gülümseyerek, Ayla hanım şaşkınca dinlemişti. Ne yani? O gülmeyen oğlu, her zaman ciddi olan oğlu şaka mı yapmıştı? Kaşlarını kaldırıp oğluna baktı tekrar emin olmak adına.
R:İyi risk azmış. Rahat rahat harcarım artık. Biraz kocamın paralarını ezeyim, bakalım tadı nasılmış..
Gülümseyerek kurduğu cümleyle Miran güldü hafifçe.
M:Ee siz geç gelirsiniz. Ben ne yapacağım siz gelene kadar.
A:Yapılacak tamiratlar var, listesini dolabın üzerine yapıştırdım onları yaparsın. Ardından da senin mangalda balığın çok güzel oluyor.. yaparsan eğer yeriz.
M:Haa işler bana kilitlendi yani.
A:Öyle oldu valla.
M:Aldıklarınızı nasıl getireceksiniz? İkinizin de ehliyeti yok.
A:Taksiyle geliriz. Korkma kimseye kaptırmam karını.
M:Sevinirim.
Kahvaltıdan sonra kaynana gelin birlikte alışverişe çıktılar. Ayla hanım gururla gelinini neredeyse tüm Akçay’la tanıştırdı. Neredeyse her esnaf hürmet gösteriyordu Ayla hanıma. Birlikte yaptıkları alışverişe kısa bir yemek arası vermeleri konusunda Ayla hanımı zorla ikna edebilmişti. Ufak bir duygu sömürüsü işe yaramıştı. Mirandan aldığı kartı pek kullanamamıştı. Her şeyin parasını Ayla hanım ödüyordu. Sadece bir bluz alabilmişti. Alışveriş aşkı ve enerjisi kesinlikle bitmiyordu. Ona özenirken, zaman hızla ilerlemiş hava kararmıştı.
Ellerinde poşetlerle eve dönmek için taksi durağına adımlarken, taksicilerden bir kaçı hemen ellerinde ki poşetlere sarılıp ellerinden aldılar. Eve geldiklerinde yorgunluktan ölmüşlerdi ama keyifleri yerindeydi. Kahkaha atarak içeriye girdiler. Miran elindeki çay bardağıyla kalakaldı. Bakışlarını karşısında ki iki güzel kadına çevirip baktı şaşkınca.
Bu iyi değildi. Bu iki kadının bu kadar iyi anlaşması hiç iyi değildi.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩 🥰

Hercai Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin