R:Miran tamam artık bırak beni. Bak okula gitmem lazım, her an biraz daha geç kalıyorum.
M:Tamam bu son.
R:Deminde öyle dedin Miran. Onun üzerine iki, üç saat geçti ve iki kez daha birlikte olduk. Gitmem lazım artık. Bitir..
M:Ya sen neden bu kadar mızmızlandın.
R:Geç kalıyorum, tabi mızmızlanırım. Zaten hafiften tırsıyorum.
M:Neden? Öğrenebilir miyim?
R:Senin Serkan hocayı dövme olayın var. O zamandan beri kimseyle karşılaşmadım. Serkan hoca nasıl tepki verir bilmiyorum. Evli olduğumuz ortaya çıktı malum. Şimdi herkes zengin adamı ayartmışım gibi bakacak bana. O bakışlardan nasıl kaçacağım bilmiyorum.
M:Kaçma..
R:Kaçmayayım öyle mi? Ne yapayım peki?
M:Gerçeği..Yani benim seni ayarttığımı, peşinde koştuğumu.
R:Ben yalan söyleyemem.
M:Ben sana yalan söyle demiyorum ki. Benim seni ayarttığım yalan mı? Birlikte olabilmek için etrafında pervana olmadım mı?
R:İkisi aynı şey değil.
M:Evet aynı şey.
Dudaklarını karısının boynuna götürüp, hafif bir ısırık kondurdu. Reyyan ufak bir inleme kaçırırken dudaklarından Miran tekrar konuşmaya başladı.
M:Şu enfes kokuyu böyle yakından koklayabilmek için ne kadar mücadele ettiğimi bir ben bilirim bir de Allah. Ee Allah’ın bildiği kuldan saklanmaz değil mi?
R:Gitmem lazım artık.
M:Sende taktın mı takıyorsun ha..Tutturdun gideceğim diye.
R:Çünkü okula bir haftayı geçkin süredir gitmedim. Derslerdeki açığı nasıl kapatacağım? İşim ezber değil ki ezberleyip gideyim. Hepsi pratikte uygulanması gereken şeyler.
M:Ben sana bir hoca ayarlarım.
R:Evet sınavım kötü geçti o yüzden bana matematik hocası ayarlıyorsun. Çok teşekkür ederim canım.
M:Sen neden bu kadar komiksin?
R:Seni sevdiğim için yapıyorum. Yoksa hiç böyle değilim.
M:İltifatın için teşekkür ederim canım.
Reyyan kocasının dudaklarına ufacık bir öpücük kondurup, çarşafa sarındı. Ardından yataktan kalktı. Kendisinin zor duyduğu bir sesle mırıldandı.
R:İltifat değil gerçeğin ta kendisi. Ama sen görmemekte ısrar ediyorsun.
Banyoya girmeden önce Miran’a döndü.
R:Ben banyoya gireceğim. Eğer rahat durup, beş dakika içinde çıkmamıza izin vereceksen gel. Eğer izin vermeyeceksen karnım çok acıktı ve yemek yemeye vaktim kalmayacak bana bir sandviç hazırlar mısın?
Miran çıplaklığından hiç utanmıyordu. Kalkıp karısının yanına geldi, önünde durdu.
M:Demek benim seninle birlikte banyoya girmemi istiyorsun, hem de aç kalmak pahasına.
R:Kıymetini bil. Herkesi, yemekten çok sevmem.
M:Allah Allah. Reyyan hanıma bak sen.
R:Hadi artık.
M:Tamam şöyle yapalım. Sen banyoya gir, ben senin için yemek hazırlayayım, kıyafetlerini de ayarlayayım. Şu güzel saçlarını kurutmana yardım edeyim. Sonra da seni okula bırakayım, olur mu?
R:Tamam olur.
Reyyan banyoya giderken, Miran da yemek hazırlamak için aşağı inmeye başladı. Mutfağa inip tavayı eline almasıyla, Reyyan’ın çığlığını duyması bir oldu. Elinde ki tavayı rastgele fırlatıp yukarıya doğru koşmaya başladı. Kalbi hızlı atmaya başlamış, korku bedenini sarmıştı. Soluk soluğa girdiği yatak odasında Reyyan’ı göremedi. Adımlarını bu kez banyoya yönlendirdi.
M:Re-Reyyan..Neredesin? İyi misin? Ses ver Allah aşkına korkutma beni. Banyoda mısın? Reyyan.
Kapıyı açıp içeriye girdiğinde Reyyan’ı şaşkınca aynaya bakarken gördü. Derin bir nefes çekti içine. Sapasağlam ayaktaydı daha başka istediği bir şey yoktu. Yanına koşup yüzüne avuçlarının içine aldı. Yüzünün her yerine öpücük kondururken hala sakinleşmekte zorluk yaşıyordu.
M:İyi misin? Ne oldu? Çok korktum. Neyin var?
Reyyan başını birazcık uzaklaştırdı, sinirle kaşlarını çattı.
R:Miran bu ne hal Allah’ını seversen?
M:Ne oldu Reyyan? Ne hali?
R:Allah’ım bir de ne hali diyor? Boynum diyorum boynum..
M:Boynun mu? Dur bakayım.
Reyyan görmesi için boynunu açmıştı. Miran boynunu görünce alt dudağını dişlerinin arasına aldı.
M:Bence çok bir şey yok. Yani öyle çok önemli bir şey yok.
Reyyan gözlerini kocaman açmış kocasına bakıyordu. Miran’ın sözlerinden sonra başını tekrar aynaya çevirdi.
R:Nasıl bir şey yok yaa? Gören, birisinin beni boğduğunu düşünür boynum mosmor.
M:Tamam yaa. Bozma moralini ben hallederim şimdi.
R:Nasıl halledeceksin?
M:Bende o, sen hiç merak etme. Yaklaş bakayım sen bana.
R:Miran..
M:Yok bir şey yaklaş sen bana. Güvenmiyor musun sen bana?
R:Güveniyorum.
M:Tamam o zaman gel hadi.
Reyyan kocasına bir adım yaklaştı. Miran karısının ensesinden tutup kendisine iyice yaklaştırdı. Dudaklarını boynuna yaklaştırdı. Morlukların üzerinde gezdirdi. Ardından bir öpücük kondurdu mor yere. Reyyan ne yaptığını çözmeye çalışırken, kocasının boynunu ısırması ve emmesiyle hafifçe inledi. Elini boynuna götürdü.
R:Miran ne yapıyorsun ya?
M:Her yeri mordu ama ortalara doğru beyazlık kalmış, hiç hoş durmuyordu, simetriyi bozuyordu. Ama şu anda öyle mi? Her taraf eşit. İyilikte yaramıyor sana valla.
R:Ne iyilik ama? Allah razı olsun.Umarım beğenirsiniz 🙏yarın yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
FanfictionÇok sevdiğim bir hikayeden esinlenerek oluşturdum. Umarım güzel olur