R:Konuyu açmak istemiyorum ama hani bizim evliliğimiz geçici yaa, öyle senin kötüleşeceğin zamanda ben senin yanında olamayabilirim.
M:Gören duyan evlilik düşmanı olanın ben değil de, sen olduğunu sanır. Bu ne boşanma merakıdır arkadaş.
R:Ben sadece olacağı söylüyorum.
M:Sonra söylersin artık. Hadi gidelim.
R:İyi bakalım.
Birlikte binanın içine girdiler, gerekli işlemlerden sonra ellerinde bir kitapçıkla çıktılar dışarıya.
M:Evet şimdi geldik ikinci sürprize.
R:Şimdi nereye?
M:İlk sürprizle bağlantılı ikinci sürprize. Hadi gidelim. Valla çok heyecan yaptım haa.
R:Bir de beni düşün.
M:Seni sonra düşünürüm artık. Geç kalacağız.
Birlikte tekrar yola çıktılar. Reyyan kitapçığı kurcalamaya başlamıştı bile.
R:Miran şu işaret ne?
M:Reyyan o kadarını bilmiyor olamazsın.
R:Bilmiyorum. Ne olmuş söyleyiversen?
M:Söylerim canım da, hiç mi duymadın?
R:Ders çalışıyordum deli gibi, onlar için ayıracak zamanım yoktu.
M:Bahaneye bak hele.
R:Aman tamam demedim bir şey.
M:O hemzemin geçidi..
R:Hee tamam o zaman, çok iyi anladım... Miran delirtme beni. Hemzemin geçidi ne?
M:Tren yolu.
R:He tamam o zaman. Teşekkür ederim.
Yarım saat sonra gelecekleri yere varmışlardı bile. Şehir dışında bir oto galeriydi burası. Reyyan şaşkınca baktı kocasına.
R:Yok artık.
M:Ne oldu? Çok güzeller değil mi sende şaşırdın?
R:Miran bu ne demek oluyor?
M:Araba bakmaya geldik işte Reyyan? Araba alacağız.
R:Bana mı?
M:Sana tabi. Ben arabamdan gayet memnunum. Şık, konforlu, güçlü, gösterişli..
R:Miran..
M:Sana alıyoruz. Ehliyeti alıyorsun, tek başına ne işe yarayacak o ehliyet. Cüzdanında dursun diye mi alıyoruz biz?
R:Miran olmaz. Bu çok fazla. Şimdiye kadar aldığın kıyafetlerle, takılarla bunu kıyaslayamazsın. Bu, bu gerçekten çok fazla. Asla olmaz.
M:Olur.
R:Olmaz.
M:Olur.
R:Olmaz dedim Miran.
M:Bende olur dedim Reyyan. Hem sana ne oluyor? Sana ne de, benim karıma aldığım hediyeye karışıyorsun.
R:Tabiki karışacağım. Senin karın benim.
M:Benim özgürlüğümü neden elimden alıyorsun?
R:Ne özgürlüğü?
M:Benim karıma hediye almaya hakkım yok mu? Var… Bu hakkı benden ne hakla alırsın sen?
R:Miran bu çok fazla. Tamam bak kuyumcuya gidelim. Bir zincir alalım ben senden hediye diye, ömür boyu saklarım valla.
M:Oldu canım. Yüz elli binlik mal yerine, üç yüz liralık malla beni kandırmaya çalışıyorsun. Bu ne böyle? Ben bunu yer miyim?
R:Mirann.
M:Hadi gidelim sıkıldım bak ben.
R:Miran diyorum.
M:Bence kırmızı olsun. Şöyle ateş kırmızısı, onun içinde sevişmek…yani o araba rahat, konforlu olur.
R:Demek o arabanın içinde sevişmek konforlu olur.
M:Yok canım nereden çıktı o? Ben arabanın konforundan bahsediyordum.
R:Ben senin derdini anladım. Ben senin niyetini çok iyi çözdüm.
M:Valla yanlış anladın. Neyse gel bakalım.
Birlikte baktıkları birkaç arabadan sonra, Miran Reyyan’ın çaktırmadan bir arabaya baktığını gördü. Çok kısa, belki de başkası için çok önemsiz bir şeydi. Ama Miran için anlamı çok büyüktü. Onun gözünde ufacık bir imrenme, özenme görmek ve yerine getirmek için fırsat kolluyordu. Elini cebine attı. Reyyan’ın baktığı arabayı aklına kazıyıp, önünde ki arabaya döndü.
M:Bence bu çok güzel. Sen ne diyorsun Reyyan?
R:Gerek yok diyorum Miran, ne diyeceğim?
M:Demek sende beğendin. Sevindim buna.
R:Sen beni neden ciddiye almıyorsun?
M:Asıl sen beni ciddiye almıyorsun. Kaç yaşında adamım beni azarlıyorsun.
R:Ne? Ben mi?
M:Evet çocuğunmuşum gibi hissediyorum bazen. Bir insan bu kadar azarlanmaz ki canım. Allah’tan benim öyle küsme huyum yoktur. Olsaydı bilmiyorum ne yapardık?..Senden özel bir isteğim var küçük hanım.
R:Ne gibi?
M:Bu araba yüz kırk beygir. Hızlı gitmeyeceksin.
R:Tamam anlaştık. Sadece kırk beygirini kullanırım. Yüz elliyi geçmem, hızdan korkarım ben.
M:Allah’tan korkuyorsun. Demek ki korkmasan seni üç yüzden aşağıda göremeyeceğiz.
R:Almanya da hızdan trafik cezası kesilmezmiş biliyor musun?
M:Evet biliyorum. Eğer hızlı bir araban varsa, basmakta serbestsin. Aslında doğru bir bakış açısı. Madem o hızla gidince ceza yazacaksın, o zaman neden o hızda araba satıyorsun. Haklı bir gerekçe bence.
R:Kesinlikle doğru. O yüzden korkmana gerek yok. O hızlar için ya Almanya’ya gideceğim ya da araba yarışına katılacağım. Yani telaşa mahal yok. İstesem de hızlı gidemem.
M:Sen bir ehliyetini al. Benim gözetimim altında birazcık hız almana izin verebilirim. Ama tekrar söylüyorum benim gözetimim altında.Bilgisayarım tamire gidecek 10 gün yok telefondan yazmaya çalışacağım umarım olur zira ben mesajı bile zor yazarım ama bilgisayarda 10 parmak yazıyorum tezatlık işte
Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
FanfictionÇok sevdiğim bir hikayeden esinlenerek oluşturdum. Umarım güzel olur