Me:Tamam o zaman.
R:Ablacığım ben Miran’ın odasındayım. Sen kimin çocuğu varsa bana söyle, paketleyelim olur mu?
Me:Tamam canım.
Reyyan, Miran’ın odasına girmiş, poşetleri kenara bırakmıştı. Etrafı incelerken, gözüne çarpan detaylar mutluluğunu katlamıştı. Miran’ın masasının üzerinde ki resimleri eline aldı. Her bir resimde mutlulukları gözlerinden okunuyordu. En sonda ki boş çerçeve dikkatinden kaçmadı. Miran’a sormayı aklına not edip, kenardaki koltuğa oturdu. Bir dakika sonra kapı çalmıştı. Meryem hanımın geldiğini düşünerek içeriye buyur etti. Karşısında elinde bir tepsi ile tanımadığı bir kadın duruyordu.
B:Reyyan hanım.
R:Evet.
B:Miran bey süt gönderdi, yanına kurabiye de koydum.
Reyyan gülümseyerek kabul etti sütü.
R:Teşekkür ederim. Zahmet verdik size de.
B:Olur mu? Afiyet olsun.
Kadının çıkmasıyla birlikte, mutlulukla gülümsemişti Reyyan.
R:Allah’ım ben nasıl bir sevap işledim de, sen bu adamı benim ömrüme kattın.
Birkaç dakika sonra Meryem hanım elinde bir listeyle geldi. Reyyan’la inceleyip, paketleri ayarladılar. Miran’ın toplantısı bitene kadar hediyeleri paketlediler. Miran odaya geldiğinde her şey hazırdı.
R:Meryem abla. Ama öyle herkesin ortasında vermeyelim. Üzülen olursa falan. Sen bir yolunu bulursun olur mu?
M:Kime ne veriyoruz?
R:Kıyafetleri şirkette bebeği olanlara verdik.
M:Sahiden mi?
R:Kızdın mı?
M:Ben böyle bir şeye kızar mıyım hiç? Olsa olsa böyle bir karım olduğu için gurur duyarım. Hatta az bile olmuş o, biz şey yapalım Meryem hanım. Hem karımın, hem kızımın şerefine herkese bu ay bir maaş ikramiye verelim.
Reyyan ellerini çırparken, mutlulukla yerinde zıpladı.
R:Gerçekten mi?
M:Gerçekten tabi. Meryem hanım sen ilgilenirsin konuyla.
Me:Tabi.
M:Bir de çocukları olanlara şirketten burs bağlansın.
R:Ya ben seni nasıl seviyorum pamuk kalpli kocam benim.
M:Hadi Reyyan abartma artık.
R:Aman kendini de hiç övdürme zaten.
M:Sen beni sonra baş başa översin, hesaplaşmış oluruz.
Reyyan yanlarında bakışlarını kaçıran Meryem hanıma baktı utançla.
R:Miran..
M:Ne Miran canım? Ne dedim ben?
Me:Neyse ben şu işlerle ilgileneyim. Miran bey Reyyan sütünü de içti aklınız kalmasın. Ben başında içip bitirmesini bekledim.
M:Hıh iyi bari. Bende tam onu soracaktım.
R:Miran ben bebek miyim?
M:Bebeksin tabi. Benim bebeğim.
R:Sen beni küçük hanımla karıştırıyorsun bence.
Meryem hanımın yanlarından ayrıldığını fark edemediler bile.
M:Hadi hadi. Senin çenen mi açıldı bugün?
R:Sen otur biraz. Ben bir lavaboya falan gideyim. Sonra çıkarız.
M:Tamam hayatım. Sen gelene kadar bende toplantının notlarına bakayım.
R:Tamam çok yorma benim kocamı. Akşama bana lazım o.
M:Ne için?
R:Bilemiyorum artık. Onu da akşam öğreniriz. Ama kutlanacak çok şey var. Kocam onu bilsin yeter. Barışmamızı kutlayacağız. Bebeğimizi kutlayacağız. Senin iyilik dolu kalbini kutlayacağız. Daha bir sürü.
M:Hadi bir an önce git gel, akşam olsun hemencecik.
R:Üç kâğıtçı.
M:Ben mi? Asla..
R:Tamam hadi gidiyorum ben.
Reyyan’ın geri odaya gelişinin üzerinden yarım saat geçmiş, Miran hala dosyalara bakıyordu.
R:Miran ben sıkıldım artık. Gidelim hadi.
M:Tamam canım çıkalım.
El ele önce odadan sonra asansörden çıktılar. Güven hemen yanlarına gelmişti. Miran’ın ellerine sarılmasıyla, ikisi de şaşkınca baktı.
M:Güven ne yapıyorsun?
G:Sağ olun Miran bey. Hakkınızı nasıl öderiz?
M:O nasıl söz Güven? Ortada bir hak varsa bize kolay gelsin.
Güven bu kez bakışlarını Reyyan’a çevirdi.
G:Allah sizden razı olsun.
R:Allah cümlemizden razı olsun.
M:Hadi çalışalım artık Güven bey.
G:He-hemen hemen.
Güven gülümseyerek yerine giderken, Reyyan gülümseyerek kocasına döndü.
R:Demek ki maddi sıkıntıları vardı. Nasıl mutlu olmuş? Sen nasıl bir kalbe sahipsin be adam?
M:Senin sevgine layık olmaya çalışan bir kalbe sahibim. Sen olmasan bunlar olur muydu?
R:Senin kalbin zaten güzeldi. Benimle alakası yok.
M:Bu yaşıma kadar da bu kalp bendeydi. Hiç böyle şeyler olmazdı. Senin sayende.
R:Hadi gidelim artık. Daha fazla utanmak istemiyorum.
Miran’ın alnına kondurduğu öpücükten sonra, gülümseyerek şirketten çıktılar. On dakika sonra geldikleri yeri görünce Miran mutlulukla bir kez daha baktı Reyyan’a.
M:Şaka yapıyorsun.
R:Yok değil. Burada hep böyle büyük çocuklar yokmuş. Küçücük bebeklerde varmış. Onlara katkımız olur diye düşündüm. Birkaç tanede oyuncak falan siparişi verdim. Meryem abla o işle de ilgilenecekti.
M:Maşallah her şeyi ayarlamışsınız Meryem hanımla.
R:İşte olabildiğince.
M:Emeğine sağlık güzel kalplim benim. Akşama bir tebriği hak ettin. Ne yapsak ki?
R:Şöyle bana sıkıca sarıl yeter.
M:Ama bana yetmez. Beni bir sarılmayla kandıramazsın.
R:Mirann..
M:Ney Miran? Ne dedim ki ben? Valla iftira.Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölüm cumartesi günü gelir inşallah 🧡 görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩 yorumlarınızı bekliyorum 🤩