Hercai

98

S:Ben gördüm bizimkileri. Ahh yavrularım ya..Nasılda uslu uslu oturuyorlar? Üçü oturmuş masaya herkesten kopuk.
R:Gidelim yanlarına hadi.
S:Dur önce bir arayalım.
Telefonu çıkartıp Suat’ı aradı. Daha ilk çalışta açılan telefonla keyfi yerine gelmişti. Ahizeyi kapatıp kızlara döndü.
S:Görüyorsunuz değil mi? Şak diye açtı canım kocam. Ödülün büyük olacak valla.
SU:Hayatım..
S:Ne yapıyorsunuz, nasıl gidiyor diye aradım canım?
SU:Nasıl gitsin hayatım? Üç sap boş boş oturuyoruz.
S:Üç kişi misiniz yani? Emin misin Suat?
SU:Hayır hayatım burası kalabalık. Üç sap derken millet eğleniyor biz oturuyoruz da onu dedim. Bizim şirkette ki Mesut’a sen ayarla partiyi dedim, tüm İstanbul’u çağırmış. Kafayı yiyoruz burada. Bizde kınaya kaçalım diyorduk. Siz ne yaptınız?
S:Bi-biz mi? Biz şey yaptık…Hayatım aslında sizin fikrinizi biz gerçekleştirdik. Kınadan kaçtık, tam karşınızdayız.
SU:Karşımızda mısınız?
Tüm erkekler başını hızla kaldırıp, karşılarına bakarken, Miran çoktan ayaklanmış yanlarına gelmişti. Tam da Mirandan beklenen tepki gelmişti.
M:Senin bu dumanın içinde ne işin var kadın?
R:Canım sıkıldı göbek atmaktan geleyim de bir duman çekeyim içime dedim..Miran bu ne böyle?
M:Güzelim valla Suat’ın başının altından çıktı. Benim hiçbir suçum yok. Ben erkek erkeğe eğleneceğiz diyordum, attı beni bu kalabalığın içine.
R:Tamam tamam ben sana güveniyorum. Açıklama yapmana gerek yok.
M:Anlayışlı karım benim ya..
Düğün
M:Allahım kalbim duracak sanki. Ben neden böyle oldum ki ya?
S:Kardeşim sakin mi olsan acaba? Düğün bu çok panik yapacak bir şey yok.
M:Nasıl yok ya? Bu yabancı birisinin düğünü değil. Benim düğünüm benim. Hani benim karımla düğünüm. Senin düğünün bile böyle olmamıştır. Bizim düğünümüz efsane olacak, efsane..
S:Allah Allah nedenmiş?
M:Çünkü gelinin adı Reyyan, damadın adı Miran. Bu düğünden beklentinin düşük olmasının imkanı yok. Hadi gelin hanımın yanına gidelim.
S:Bende bunu yedim. Valla helal olsun. Lafı evirdin çevirdin, karını görmeye getirdin. Oğlum kaç kez söyleyeceğim. Hazır değilmiş daha. Hazırlansın gideceğiz.
M:Ben yardım ederim hazırlanmasına.
S:Ne yapacaksın valla çok merak ettim? Saçına fön mü çekeceksin?
M:Gelinliğinin fermua…
SU:Höst höst..
M:Hee şey pardon ya. Ben gaza geldim.
S:O nasıl bir gaza gelmektir be?
M:Geldim işte ya, ben adımı bile hatırlamıyorum. Kapatın konuyu.
Gelin Odası
E:Kız sakin olsana. Sen hamilesin bu kadar heyecan bünyeye fazla gelir. Sakinleş biraz.
R:Sakinleşebilsem sakinleşirim zaten. 
S:O zaman sana daha da heyecanlanacağın bir şey söyleyeyim…Miranlar geliyor.
R:Ne? Ne zaman? Şimdi mi? Ama daha çok erken değil mi? Ben hazır değilim ki.
S:Hazırsın güzelim. Daha ne kadar hazır ve güzel olacaksın? Bundan fazlası yok maalesef.
R:Yok daha eksiklerim var gelmesin daha.
E:Geldi ama..
R:Geri gitsin.
E:Kim Miran mı?
Tam Ebru’nun sözü bitmişti ki dışarıdan Miran’ın sesi duyuldu.
M:Açsanıza kapıyı..Çıldırtmayın beni valla kırarım kapıyı bacayı..
Ebru kızlara dönüp kısık sesle konuşmaya başladı.
E:Aldık başımıza belayı ben size söyleyeyim. Bu içeri almaz, diğeri açmazsanız kırarım dökerim der.
S:Aç kapıyı yapacak bir şey yok.
R:Almayın ya..Hazır değilim ben daha.
S:Kızım senin hazır olmanı beklerken bizim başımıza bir hal gelecek. Seni zaten en çirkin halinle bile gördü bu adam.
M:Sensin çirkin. Sema hanım sen benim dünya güzeli karıma çirkin diyemezsin. Valla kocanı kötü yollara düşürürüm, delirtme beni… Açın artık kapıyı. Sinirlerimin sonuna yaklaşıyorum.
R:Miran biraz sonra gel. Ben daha hazırlanamadım.
M:Güzelim ben senin hazırlanmana yardım ederim.
R:Olmaz Miran.
M:Olur güzelim. Kırıyorum kapıyı.
R:Ya Miran hayır diyorum.
M:Duymuyorum seni güzelim. Ya açın ya kırıyorum. Yeter artık ya. Kaç saattir ayrıyız zaten. Valla kaçırırım seni. Damarıma basmayın benim.  Açın artık şu kapıyı.
E:Açıyorum bu deli valla dediğini yapar. Kırar kapıyı, en iyisi açalım.
R:Ama yaa..off tamam..ne yapalım açın bari..
S:Ya Allah Bismillah..
Kapının kilidinin dönmesiyle açılması bir oldu. Sema’nın açmasına fırsat kalmadan Miran içeriye girmişti bile. Gözleri sadece bir an etrafta gezdirip, muhteşem güzellikteki karısına baktı. Bir insana gelinlik eğer yakışacaksa, bu kadar yakışırdı. Dünyanın en güzel geliniydi. O beyaz elbise, ne de çok yakışmıştı. Sanki melekmiş de bir kanadı eksikmiş gibi. Sanki parmağının ucuyla değse hemen leke kapacakmış gibi.
M:Seni benim kaderime yazan Allah’a binlerce kez şükürler olsun.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩