33

983 47 31
                                    

S:Yılbaşı için kararını verdin mi? Benimle gelecek misin?
R:Hocam gerçekten tebrik ediyorum hala birlikte yılbaşına gitmekten bahsediyorsunuz. Nasıl yapıyorsunuz?
S:Hiçbir şey mani değil. Her şeyle mücadele edebilirim ben senin için. Hadi kabul et..Benimle gelecek misin?
M:Sanmıyorum..
Merve duyduğu sesle hemen bakışlarını kaldırdı. Birkaç metre ileri de Miran, buz gibi bir suratla ikisine bakıyordu. Elleri cebindeydi. Kaşlarını çatmıştı, sinirini her hücresi bağırıyordu. Gözlerini yavaşça aşağıya indirdi. İkisinin ellerine baktı.
M:Karımın elini tutuyorsun...
Sesindeki sakin ton, neyin belirtisiydi? Miran’ın bakışlarına odaklanılırsa, biraz sonra kopacak olan kıyametin..
Reyyan hızla elini çekti. Bu kez Serkan hoca da ısrarcı olmamıştı. Bu adam kendisinden uzundu. Kendisini yanında narin hissetti. Yüzündeki keskin bakışları tekin değildi. Ürktü istemsizce. İnternetten onun ne kadar tehlikeli ve kavgacı birisi olduğunu okumuştu. Gözlerini Reyyan’a çevirdi. Şaşkınca Miran’a bakıyordu.
Reyyan, Miran’ı ilk kez böyle görüyordu. Adeta gözlerinden bir karanlık geçmişti. Hocasıyla el ele tutuşmuş gibi göründüklerinin farkına varmıştı. Kalbi hızla çarpmaya başlarken, birkaç adım ileriye doğru atabildi.
R:Miran hadi gidelim.
M:Yok gitmeyelim. Yani gidelim de benim merak ettiğim bazı şeyler var, onların cevabını alayım ondan sonra gideriz.
Reyyan endişeli gözlerle baktı Miran’a. Miran, Reyyan’ı kolundan kenara doğru itip, gözlerini bir an bile ayırmadığı Serkan’a çevirdi.
M:Sen, son söylediğini bir daha söylesene.
S:Miran bey. Gerilmeye gerek yok.
Miran yüzüne sahte bir gülümseme kondurup, yanında ki Reyyan’a döndü.
M:Duydun mu karıcığım? Gerilmeye gerek yokmuş.
Konuşurken sesini kalınlaştırmaya başladı. Aynı anda da başını tekrar Serkan’a çevirdi.
M:Benim karıma gelmiş. Senin için her şeyi yaparım diyor, senden hoşlandığını ima ediyor, sonra da gerilmeye gerek yok diyor..
Reyyan, Miran’ın kolunu tutup konuşmaya başladı.
R:Miran, Allah aşkına gidelim. Bak herkes bize bakıyor. Bir tatsızlık çıkmasın ne olursun?
M:Tatsızlığı çıkartan ben değilim Reyyan. Bu herif. Başka neler söyledi sana? Daha başka ne biliyor? Neler söyledi sana başka?
Selim’in arkasını dönüp gitmeye başladığını görünce hızla yanına gitti. Gözlerinden çıkmak üzere olan bir ateşle baktı karşısında ki adama.
M:Sen kimsin? Sen kendini ne sanıyorsun, ne yerine koyuyorsun da, benim karımla böyle konuşuyorsun?..Bak beni tanımıyorsun, ben sana kendimi tanıtayım..Ben çok normal bir adam değilim..Şöyle anlatayım..Geliyor bana arada. Sinirlerime hakim olamıyorum. Elime, kafama mani olamıyorum. Birde şöyle bir detay var..Başkasıyla birlikte olduğunu ve hatta evli olduğunu bildiği halde birilerine asılan insanlara ayrı ayar oluyorum. Böyle bir sinir geliyor…Durmuyorda.
S:Nasıl yani? Durmuyor de-derken?
Miran ellerini önünde birleştirdi. Başını iki yana yaslayıp, boynunu kütletti.
M:Yanlış anlamayın, bir öğretmen olarak soruyorum. Engin bilginizden yararlanmak adına…Daha önce aparkat diye bir şey duydunuz mu?
Serkan şaşkınca baktı Miran’a.
S:Hayır duymadım.
M:Ne acı? O zaman ben söyleyeyim size ne olduğunu? Apartkat:Sağ ya da sol elin yumruğu ile aşağıdan, rakibin çenesinin altına doğru yapılan vuruş tekniğidir. Bu yumruğu yediğinde, böyle çizgi filmlerdeki yıldızları gerçek hayatta görüyorsun…Ama durun sizin bölüm tıptı değil mi? Aynı zamanda doktorsunuz.
S:E-evet..
M:O zaman siz anlatılmasından ziyade gösterilmesine önem verirsiniz? Yani kanıt istersiniz..
S:E-evet a-ama.
M:Ben hiç sizi kırar mıyım? Hemen gösteriyorum.
Kimse ne olduğunu anlayamadı. Bir anda Miran’ı, Serkan hocanın üzerinde gördüler. Etrafta insanlar toplanmış, Miran’ı kaldırmaya çalışıyorlardı. Miran ardı ardına yumruklarını savururken kimseyi görmüyor, duymuyordu.
M:Gebertirim lan ben seni. Öldürürüm seni. Sen hangi cesaretle benim karımla böyle konuşursun. Ne yedin, ne içtin sen de, böyle bir şeye cesaret edebildin. Senin aklını alırım ben, aklını..
Reyyan hızla Miran’ın yanına geldi. Ellerini sırtına koyup, çekmeye çalıştı.
R:Miran yapma Allah aşkına bırak adamı.
M:Ne demek bırak ya? Ne demek bırak? Söylediklerini sen duymadın mı, duymazlıktan mı geliyorsun?
R:Bırak kendi haline. Gidelim ne olursun? Herkes bize bakıyor.
M:Ben bu herifi geberteceğim. Ondan sonra zaten gideceğimiz bir yer var sen hiç merak etme. Sana da gelecek sıra. Şimdi kenara çekil, yanına gelmemi bekle.
Geri dönüp, yumruklarını ardı ardına savururken, kendisini durdurmaya çalışan herkese karşılığını yüksek çıkan sesiyle veriyordu. Yerde kendisinden geçmek üzere olan Serkan’dan ayrıldı. Hızla arkasını döndü. Saçları dağılmış, kıyafetleri sabah ki halinden çok farklı görünüyordu.
M:Bana bir kişi daha dokunursa, yemin ederim ki, bu heriften önce onu gebertirim. Uzak durun.
Son kez Serkan’ın üzerine çıkıp, birkaç yumruk daha attı.
M:Seni bir daha çevremizde görmeyeceğim. Yoksa bu halini mumla ararsın, anladın mı beni? Ziya ben gayet net anlattığımı düşünüyorum.
Bakışlarını kendilerini izleyen kalabalığa çevirdi.
M:Reyyan benim karım. Burada ki herkes şahit olsun. Bu adam bir daha benim karıma yaklaşırsa ben bunun hesabını sorarım..Yürü Reyyan gidiyoruz.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 yeni bölüm cumartesi günü gelir inşallah 🧡 kendinize iyi bakın 🤩 🥰

Hercai Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin