137

351 18 4
                                    

Reyyan ağlayarak uyuyakalmıştı, yorgunlukla birlikte derin bir uykuya dalmıştı. Sabaha karşı uyanan kızını kucağına almış, Reyyan’ı uyandırmadan göğsüne yaklaştırmış, kızı karnını doyururken izlemeye dalmıştı. Yavaş yavaş yanına uzandı. Ellerini önce karısının, sonra kızının saçlarında, alnında gezdirdi. Koklayarak bir öpücük kondurdu.
M:Güzel kızım benim. Sen ne güzel kokuyorsun böyle… Çok ilgilenmezdim ama insan duyuyor işte. Bebek kokusu diye bir şey var, ömrün boyunca alabileceğin en güzel koku derlerdi. Bende sırf meraktan arada bir koklardım böyle derin derin. Ama insanın kendi evladının kokusu bambaşka. Hiç biri böyle değildi. Hepsi güzeldi ama sen mucizesin. Benim mucizemsin. Bir mucizemin bana en büyük hediyesi, verdiği en büyük mucizesin sen. Siz ikiniz benim bu hayatta başıma gelen en güzel şeysiniz. Allah sizin kıymetinizi bilmeyi nasip etsin bana.
R:Amin…
Miran başını kaldırıp baktı karısına. Gözünden bir damla daha yaş akmıştı. Sanki bu gece az ağlamıştı.
M:Güzelim sen ne zaman uyandın.
R:Ee bir zahmet uyanayım Miran. Göğsümü açtın o kadar, bir de kızımız baya acıkmış sanırım. Baya koparttı. E böyle olunca da insan ister istemez uyanıyor. Sen onu boşver de, sen ne zaman bu kadar şair oldun, onu söyle.
M:Ben hep şairdim. Sadece çaktırmıyordum. İçimde ki cevheri çıkartan kadını bekliyordum işte. Sen de gelince her şey sonuçlandı. Hadi sen uyu, ben kızımı şimdi gezdiririm hemencecik uyur benim akıllı kızım.
R:Valla hiç hayır diyemeyeceğim. Çok yorgunum.
M:Uyu güzel karım benim. Dinlen iyice. Ben buradayım.
Reyyan kocasının yanaklarına derin ve kokulu bir öpücük kondurup, uykunun kollarına bıraktı kendisini. Miran kollarında ki karısına çevirdi bakışlarını.
M:Gel bakalım güzel kızım. Anneyi rahatsız etmeyelim hiç. O güzel güzel uyusun, biz de alt katta gecelere akalım seninle. Birkaç kadeh süt içeriz olmazsa.
R:He Miran oldu. İki günlük çocuğa hazır süt içir. Anne sütü içti o, karnı tok. Yok illa ben de kafayı bulmak istiyorum diyorsan, sen iç yanında bir kadeh süt.
M:Sen uyusana güzelim. Girme kızımla arama.
R:Tamam Miran gitmiyorum kızınla arana. Ama sakın bir gaflete kapılıp da, Selim gibi yemek falan yedirmeye çalışma çocuğa.
M:Aşk olsun güzelim. Valla alınırım haberin olsun.
R:Uyudum ben.
M:Gittim ben.
Miran sessizce çıktı dışarıya. Giderken de karısının gözlerinin kapalı olduğundan emin olup, yanına telefonunu almayı ihmal etmedi. Her adımında kucağında ki kızının alnına bir öpücük konduruyordu.
M:Allahım sen ne kadar güzel bir şey oldun böyle? Ee tabi baba benim gibi meteor, annen Reyyan gibi bir taş, ee çocuk da kaya oluyor haliyle. Sende haklısın.
Salona geçip, oradan da mutfağa geçti. Reyyan’ın uyuduğundan emin olmasına rağmen, dönüp arkasına baktı bir an. Kızına bakıp konuşmaya başladı.
M:Şimdi beni dinle kızım. Takıldığım yerde akıl ver bana tamam mı?
Mira’nın hafifçe kıpırdanmasıyla, yüzüne güzel bir gülümseme, kızına da tatlı bir öpücük kondurdu.
M:Aferin benim akıllı kızıma. Şimdi annenle tanıştığımızda yirmi iki yaşındaydı. Aradan geçti bir buçuk yıl zaman. Baya da geçmiş güzel kızım. Neyse konumuza dönelim. On iki yaşımdaydım dedi, bundan on bir buçuk yıl öncesine gideceğiz kızım. Zamanda yolculuğa hazır mısın?
Ardından telefonu, kızından olabildiğince uzak tuttu. Kulağına götürdü. Kaşları çatılmıştı.
M:Mustafa, iyi sabahlar. Kusura bakma lütfen, bu saatte seni rahatsız ettim ama acildi, sabahı bekleyemezdi. Senden birisini bulmanı isteyeceğim.
Mu:Estağfurllah abi, ne demek? Hayırdır abi kötü bir şey mi var?
M:Göreceğiz. Senin bir hacker arkadaşın vardı. Konuşuyor musunuz hala?
Mu:Evet ne oldu?
M:Benim birisini bulmam lazım. Ama adını falan bilmiyorum. Sadece on bir buçuk yıl önce nerede çalıştığını biliyorum. Ben sana detayları mesaj olarak atacağım. Bir yetiştirme yurdunda güvenlik olarak çalışıyormuş. Sonra bir takım olaylar olmuş, sürülmüş sanırım. Bu adam yaşıyor mu, yaşıyorsa nerededir, ne yapar, kaç yaşındadır? Ne yer, ne içer hepsini öğrenmek istiyorum?
Mu:Abi korkutmasana insanı.
M:O adamla geçmişten gelen bir hesabım var. Hesap göreceğim diyeyim, sen de çok sorma olur mu?
Mu:Tamamdır abi, sen bilirsin. Başını belaya sokma da.
M:Yok kardeşim sen hiç merak etme.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩 🥰 🤩

Hercai Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin