144

298 18 7
                                    

Bu cümle onu öldürmemek için dişlerini sıkan Miran için fırsattı. Kimsenin farkına varamadığı bir hızla Cengiz’in yanında bitti. Tuttuğu gibi havaya kaldırması bir oldu. Arkada gördüğü cam orta sehpa gözüne güzel görünmüştü. Muhteşem bir gülümsemenin ardından üzerine doğru attı Cengiz’i. Masa Cengiz’in üzerine düşmesiyle tuzla buz olurken, kırılan parçalar vücudunun çoğu yerinde hiç geçmeyecek izler bırakmıştı.
Miran arkasını dönüp karısına baktı.
M:Hayatımın anlamı.. Sen çık istersen.
Reyyan gözlerini Cengiz’in üzerinden bir saniye bile ayırmadı.
R:Görmek istiyorum.
Gözlerini kocasının gözlerine çevirdi. Umursamaz bir sesle Miran’ın hoşuna giden cümleyi döküverdi dilinden.
R:Bana yaptığı gibi, diğerlerine yaptığı gibi yaşamasını istiyorum… “Yapma!” diye yalvarmasını istiyorum.
Miran gülümseyerek önüne döndü.
M:İşte şimdi bittin sen.
Her şey yavaş olsun istiyordu. Ağır adımlarla Cengiz’e doğru ilerledi. Yavaşça eğildi.
M:Bu ara çok kilo aldım biliyor musun? Sağ olsun dünyanın en iyi kadını yani karım bana çok iyi baktı. Sence nasıl kilom?
Cengiz acıdan yalvarıyordu. Miran’ın dediklerini duymuyor, duysa bile umursamıyordu.
M:Dur ama öyle ağırlığımı anlayamazsın.
Yavaşça Cengiz’in üzerine çıktı. Cengiz her saniye üzerine binen ağırlıkla çığlık çığlığa bağırıyordu. Camlar derisini kesmiş, içine girmişti. Cengiz’in göğsünün üzerinde çömeldi. Cengiz daha fazla bağırırken, Miran yüzünü buruşturdu birazcık.
M:Çok bağırıyorsun, başım ağrıyacak. İyilikte yaramıyor sana. Konuşacağım, ayaktayken sesimi duymazsın diye yaklaştım sana. Sende her hareketimin altında bir şey arıyorsun.
C:A-a-ac-cıyor…
M:Acır acır… Bir kere de benim avucuma batmıştı Allah seni inandırsın çok canım yandı. Bu yüzden halinden çok iyi anlıyorum.
C:K-kal-kalkkk..
M:Kalayım mı? Ee peki kalırım. Bu kadar ısrar etme. Unutturuyorsun valla. Tam da senin durumunla alakalı bir şey söyleyecektim. Cam parçası vücuduna girince çıkartamazsan, durduğu yerde durmuyormuş biliyor musun? İlerliyormuş. Haberin var mıydı? Birisi yıllarca öyle yaşamış, sonra kalbine batmış ölmüş.. Yazık..
C:Acıyorrrrr…
Cengiz’in çığlığı kulakları sağır edecek cinstendi. Miran hızla elini ağzına götürdü. Sıkıca kapatırken, gözleri simsiyah olmuştu.
M:Her seferinde küçük kızların ağzını kapatıyordun. Onlarında canları en az şu anda senin canının acısı kadar acıyordu. Umursuyor muydun?
Cengiz’in gözünden akan bir damla yaş sinirlerini iyice bozdu. Reyyan yüzünü buruşturmuş izliyordu. Ama bakışlarında acıma yoktu. Cengiz bunları hak etmişti.
Miran alamadığı cevapla sinirlenirken, saçlarından çekti Cengiz’i. Boynundan gelen sesle Cengiz çığlık atmıştı tekrar ama ağzı kapalıydı sesi çıkmadı.
M:Umursuyor muydun?
Cengiz gözyaşı ve çaresizlikle başını iki yana salladı. Miran hırsla, tükürürcesine başını geriye itti. Cengiz başının acısının sadece birkaç dakika sonra beynini delen bir ağrı olarak kafasına saplanacağını çok iyi biliyordu. Miran hırsla kalktı Cengiz’in üzerinden. Yakasından tutup ayağa kaldırdı. Üzerinden cam parçaları yere dökülürken, geride kalanlar ve sırtında ki kanla Reyyan gözlerini yumdu bir an. Ama vazgeçmeyecekti, kocası nereye kadar giderse gitsindi. Cengiz cezasını çekecekti.
M:Ayakta kaldın otur Allah aşkına.
Cengiz’i geriye doğru itti. Oturmasıyla canı daha çok yandı. Miran elini cebine koyup, Kara’nın masasında ki sandalyeyi aldı. Karısının yanına götürüp, Reyyan’ı oturttu.
M:Sen yorulma güzelim. Otur öyle izle. Yiyecek ya da içecek bir şey ister misin?
Reyyan, Miran’ın bu rahatlığı karşısında şaşırsa da bunları neden yaptığını çok iyi biliyordu. Kendisine verilen kıymeti bu adamın gözüne sokmaktı.
R:Teşekkür ederim.
M:Benim az bir işim kaldı aşkım. Sonra gezeriz Ankara’yı.
R:Tamam canım.
Miran biraz önce Kara’nın masasında gördüğü mektup açacağını eline aldı. Elinde oynarken, sesi şu anda gayet sevecen çıkıyordu. Elindekiyle oynarken yavaşça Cengiz’in yanına geldi, ardından da karşısına oturdu.
M:Askerliğim çok iyi geçti benim biliyor musun? Bizim taburda bir komutan vardı ki sorma gitsin. Bak gibi adam. Benim asker olmamı çok istedi. O dönemde araştırmıştım. Askerlik için bir engelin olmayacakmış. Yani kolunda, bacağında falan. Sonra ben bunu araştırdım, meğerse polis falan da olamıyormuşsun. Güvenlik olunuyor mu? Yanlış anlama seni gördüm ondan soruyorum. bir yardımı esirgemezsin benden. Sanırım o kadar yakınlık kurduk aramızda.
O ana kadar acısının derdine düşüp, onu dinlemeyen Cengiz başını hızla kaldırdı. Miran’ın yüzünde ki sinsi gülüşle başına geleceği anlamıştı.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩 🥰

Hercai Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin