123

347 19 6
                                    

Beş Ay Sonra
M:Hadi hayatım geç kalacağız.
R:Tamam Miran. İki ayağımı bir pabuca sokma benim. İyice ağırlaştım, hareketlerim, yavaşladım. Nasıl hızlı hareket edeyim. Sen anca benimle dalga geç. Hiç gideyim bir karıma yardım edeyim yok. Tabi sen neden yardım edesin ki, dalga geçmek daha eğlenceli.
M:Hayatım ben dört kelimelik bir cümle kurdum. Hayır ne söyledim ki bu dört kelime de, sen bu kadar çıldırdın. Bu kadar yorma kendini. Parçalama bu kadar. İkinci çocuğumuza sakla kendini.
R:İki mi?
M:İki, üç, dört… Artık Allah ne verdiyse?
R:Tabi sen taşımıyorsun sen yorulmuyorsun, yapması da zevkli, yapıver çifter çifter.
M:Alınırım ama o zaman görürsün gününü.
R:Tamam ya demedim bir şey. Hadi gidelim. Doktor bekliyor.
M:Tamam hayatım.
Birlikte dışarıya çıktılar. Elleri yine birleşmişti, ayrılmamacasına. Hastanenin yolunu tuttular. Doktorun kapısının önünde heyecanla beklediler. İçeriye daha büyük bir heyecanla girdiler.
D:Ohoo en sevdiğim çift gelmiş. Hoş geldiniz. Nerelerdesiniz siz?
Hızla Reyyan’a döndü Miran.
M:Bak ben sana söyledim Reyyan. Geç kalacağız dedim.
R:Miran abartma Allah aşkına. Sadece bir buçuk dakika geç kaldık. O da sayılmaz.
Doktor çaktırmadan Reyyan’a göz kırptı. Reyyan’ın hafif gülümsemesini görmedi Miran.
D:Maalesef Reyyancığım. Geç kaldığınız için randevunuzu en sona atmak durumunda kaldım. İsterseniz siz yarın gelin. Akşama kadar beklemeyin.
M:Ne? N-ne demek yarın? Hayır olmaz olmaz. Şaka yapıyorsunuz değil mi?
D:Maalesef şaka değil. Başka zamana inşallah.
M:Zaman yok doktor hanım. Doğurdu doğuracak karım, bir an önce alalım..
R:Neyi? Ço-çocuğumu?
M:Hee çocuğu alsın. Daha sekiz aylık çocuk, doğması için çok erken daha.
D:O belli olmaz Miran Bey.
M:Biz yine de kötüyü çağırmayalım.
D:Tamam çağırmayalım. Çağırmadığımıza göre gelmez daha, dolayısıyla sizin randevuyu yarına erteledim.
M:Çağırsamıydık acaba.
R:Tövbe de Miran. Şaka yapıyor sana. Hala alışamadın, her şakasını yiyorsun afiyetle.
Miran gözlerini kısarak baktı doktora.
M:Reyyan..Hayatım..
R:Canım..
M:Doktora trip atacak kadar yakın mıyız? Eğer öyleyse trip atacağım.
D:Oldu canım başka… Size de hiç şaka yapılmıyor. Trip falan atmayın… Bir buçuk dakika geç kalmaktan sayılmıyor.
M:Alınırdım ama Allah’tan size işim düşüyor da, sesimi çıkartmıyorum.
D:Allah razı olsun. Hadi şu muayene işini aradan çıkartalım. 
Reyyan uzanıp, kocasına elini uzattı, yüzünde bir gülümseme vardı.
R:Çok heyecanlandım valla.
M:Az kaldı.
R:Evet…
D:Reyyan dikkat ediyorsun değil mi?
R:Ed..
M:Ediyor ediyor..
R:Miran..
Gözlerini devirerek baktı kocasına.
D:Hareketleri nasıl fıstığın?
R:Eh iş..
M:Bu ara biraz fazla hareketli..
R:Miran diyorum.
D:Sancın oluyor mu?
R:Ar..
M:Arada bir oluyor ama kısa öyle birkaç saniyelik bir şey..
R:Sen nereden biliyorsun onu?
M:Yüzün buruşuyor..Oradan anladım.
Doktorun yüzü onlar konuşurken birazcık değişti. İkisi birbiriyle atışmaktan bu değişimi görememişti. Doktor Reyyan’a döndü.
D:Reyyancığım doğum yaklaşmış.
M:Biliyoruz. Bir ay kaldı.
D:Hayır birkaç hafta erken gibi. Bizim ufaklık doğru pozisyonu almış.
R:Ci-ciddi mi?
D:Yakın bir zamanda anne baba olacaksınız. Ee ismi ne olacak?
R:Aklımızda var bir şeyler ama doğduktan sonra söyleyeceğiz birbirimize.
D:İyi bakalım. Merakla bekliyorum. Sen bu yakınlarda kendini hiç yorma Reyyan..Hatta çok hareket etme.
R:Tama..
M:Tamam biz dikkat ederiz. Siz hiç merak etmeyin.
R:Miran bende konuşabilirim.
M:Olsun yorulma.
R:Konuşmaktan insan mı yorulur ya?
M:Sen bilmezsin yorulur.
R:La havle, la havle..
Gülümseyerek odadan çıktılar. El ele tutuştular.
M:Heyecandan öleceğim biraz sonra..
R:Hele ki ben..Kalbim küt küt atıyor valla.
Miran adım atmayı bıraktı. Kollarını karısının beline sardı. Bebeklerinin müsaade ettiği kadarıyla karısını kendisine çekti. Alnına bir öpücük kondurdu.
M:Senin bu kadar heyecanlanman bebeğimiz için iyi değil ama. Sen iyi olacaksın ki, bebeğimiz de iyi olsun.
Kocasının yanağına gözlerini kapatıp bir öpücük kondurdu. Elini göğsüne koydu, hafif hafif okşamaya başladı. Miran’ın gerginleşen vücuduyla arkasına baktı. Serkan hocasını görmesiyle tekrar kocasına döndü.
R:Miran sakin ol.
M:Ben çok sakinim Reyyan’ım. Hadi sen arabaya geç, ben bir telefon edip geliyorum.
R:Kimi arayacaksın?
M:Boşver şimdi. Elbet duyarsın.
R:He sen söylemezsin yani.
M:Yok söylemem. Kafamı yararsın.
R:Kötü bir şey yani.
M:Çok değil. Hadi geç sen.
Reyyan arabaya doğru giderken, Miran karşısında ki adamın gözlerinin içine bakarak telefonu kulağına götürdü. Karısına bakarken pamuk gibi olan gözleri, şimdi o pamukları ateşe vermişti.
M:Alo merhaba Başhekimim nasılsınız? Ben Miran Aslanbey. Aslanbey holdingin sahibi, aynı zamanda sizin hastanenin stajyeri Reyyan Aslanbey’in eşiyim. Sizden bir ricam var.
B:Ne gibi bir rica?
M:Bir doktorunuz hakkında. Serkan Bey..

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩

Hercai Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin