Ayla hanım boş bir koltuğa oturup, ayaklarını uzattı yana doğru. Ayla hanımın sere serpe oturmasıyla birlikte Reyyan’ın, Miran’ın yanından başka oturacak başka yeri kalmadı.
R:Ayy çok yoruldum valla.
M:Ben sana anneme uyma demedim mi? O çılgındır altmış yaşında olduğuna bakma.
Reyyan hemen Ayla hanımı savunmaya girişti.
R:Ne alakası var? Çok eğlendik valla. İyi ki gitmişiz. Bir sürü şey aldık valla. Sana da bir şeyler aldık tabi. Ama sonra göstereyim. Çok yorgunum, kalkacak halim yok. Bacaklarım kırıldı, hele baldırlarım çok kötü valla.
Miran gözlerini kısıp baktı karısına. Sonra çok doğal bir şekilde ayaklarını tutup, kendi bacaklarının üzerine koydu. İri elleriyle minik ayaklarını, bileklerini, bacaklarını ovmaya başladı. Reyyan oturuşunu düzeltirken, utançla bakışlarını kayınvalidesine çevirdi ama Ayla hanım keyifle ikisini izliyordu. Pantolonun paçasından giren elleri baldırlarını ovmaya başlayınca, istemsizce gözlerini yumdu Reyyan. Doğrusu çok iyi gelmişti, parmakları canını hiç yakmadan ovuyordu. Avuçlarında bir tek pürüz bile yoktu. İçi ürperdi, itiraf edemese de sabah uyurken göğsünü okşaması da hoşuna gitmişti. Bu adam ona çok değişik şeyler hissettiriyordu. Hayatı boyunca bilmediği, hiç merak etmediği şeyler. Ona kızmak istiyor ama çoğu zaman onu bile beceremiyordu. Miran’a karşı doğal bir mağlubiyeti vardı. Yutkunmasına engel olamadı. Hızla bacaklarını ger çekti. Kendisini daha fazla kaybetmeden toparlanması lazımdı.
R:Tamam yeter bu kadar. Mayışıp burada uyuyakalacağım.
Miran’ın şaşkın bakışları altında yanağına bir öpücük kondurdu.
R:Teşekkür ederim…Hadi bana yardım et. Eşyaları odaya çıkartmam gerek. Hem aldıklarımızı da gösteririm sana. Sana da bir kazak aldım. Ben çok beğendim bakalım nasıl duracak üzerinde.
Ayla hanım bilmişçe kaşlarını kaldırıp baktı, şaşkınlığı her halinden belli olan oğluna. Reyyan’ın arkasından giderken, aklı hala Reyyan’ın kendisini öpmesindeydi. Çok hoşuna gitmişti. İlk kez kendiliğinden öpmüştü. Derin bir nefes çekerek poşetleri yerden aldı. Odaya çıktıklarında Reyyan gün boyu neler yaptıklarını anlatmaya başladı. Hiç susmadan konuştuğunun farkında değildi. Kurduğu milyon tane cümleden sonra Miran’a elindeki kazağı gösterdi.
R:Bak bu kazağıda sana aldım. Çok güzel değil mi?
M:Güzelmiş gerçekten.
R:Akşama seninle dışarıya çıkalım mı? Annene doğum günü hediyesi almadık. Ben bir tane çanta gördüm, annen de çok sevdi. Görsen çok güzel.
M:Ben almıştım zaten. Yüzükleri alırken altın bir saat gördüm, onu aldım. Arkasına da ikimizin adını yazdırdım.
R:Neden?
Sorusunda ki şaşkınlığı herkes anlayabilirdi. Miran da anladı.
M:Ne neden?
R:Hani biz boşanacağız ya. Sorun olmayacak mı?
İçinde hissettiği burukluğun farkına varması, gerçekten can sıkıcıydı. İçinde sanki bir şeyler kopmuştu. Sanki boşanacakları gün gelmiş gibi hissetmişti. Bu hiç hoşuna gitmedi.
M:İsterse sildirir.
Umursamadan söylediği cümleden sonra gözlerine bir poşet ilişti.
M:O ne?
Reyyan, Miran’ın gösterdiği tarafa baktı. Gördüğü poşetle sinsi bir gülüş yerleştirdi yüzüne.
R:Kendime pijama takımı aldım. Eskisi sıyrılıyordu, hem eskimişti zaten.
Miran sinsice gülümsedi.
M:Ellerimden kurtulmak istedin kısacası.
R:O da var tabi. Rahat durmuyor ellerin. Senin için de rahat olur diye düşündüm.
M:İyi yapmışsın almakla. Ama bu ellerime engel olabilir mi bilmiyorum? Yanımda yattığını bende, bedenimde biliyor. Kendiliğinden gerçekleşiyor bazı şeyler. Uykuda bile olsa istekli bir elin yapabileceği şeyleri tahmin bile edemezsin. Ama bu gece daha dikkatli olacağım emin olabilirsin…Hoşuma gitmedi.
Reyyan’ın gülen yüzü anında asıldı. Üzülmüştü, neye üzüldüğünü bile anlamadan.
R:Hoşuna gitmedi demek. Yani göğüslerini beğenmedin öyle mi?
M:Konuşmaya açık bir konu değil.
R:Ne demek değil? Söz konusu benim göğüslerim. Kusura bakma ama gayet güzel göğüslerim var. Senin hak ettiğinden ve düşündüğünden daha güzel.
M:Kızma hemen. Ben kötü bir şey demedim ki. Aklında kalacaksa söyleyebilirim, görmeden sadece dokunarak bile ne kadar güzel olduğunu anladım. Görmek için sabırsızlanıyorum.
R:Mirann.
Bağırarak söylediği kocasının adıyla Miran bakışlarını gözlerine dikti.
M:Ney Miran? Sen burada benimle göğüslerini konuş, sonra Miran de.
R:Konuyu kapatalım. Beğenmediğin göğüslerim hakkında konuşmak derdinden kurtarayım seni.
M:Beğendim diyorum Reyyan. Sadece sana verdiğim sözü tutamadığım için kötü hissettim kendimi o kadar. Yoksa göğüslerinin baskısını, dolgusunu, sıcaklığını hala avuçlarımda hissediyorum aklın kalmasın.
R:Ne-neyse? Tamam, kendini kötü hissetmene gerek yok. Uyuduğun için kızmadım. Ayrıca dünyanın sonu olmadığını da anlamış oldum.
M:Yaa demek öye.
R:Öyle..Ayrıca annenin yanında ayaklarımı ovman daha erotikti. Çok utandım. Yapma bir daha.
M:Annem çok mutlu oldu.
R:Yine de benimle oynaşmanı gizlice yaparsan sevinirim.
Ne dediğini sonradan idrak edebildi. Hemen düzeltmeye başladı.
R:Yani benimle oynaş demiyorum ama..eğer uygunsuz bir şey yapacaksan ailenin yanında yapma. Bakamam ben yüzlerine.
M:Tamam gizli gizli oynaşırım seninle. Sen nasıl istersen öyle yapalım?
R:Ben sana benimle oynaş demedim.
M:Dedin ya. Gizlice oynaş dedin..Ben karısını üzmek istemeyen bir kocayım.
R:Sana laf falan yetişmez. Hadi git sen mangalını yap. Bende duş alacağım.
M:Hadi yaa. Yine mi?
R:Hadi Miran hadi. Bugün hakkını doldurdun sen.
M:Haa yarın yani yeni bir hak doğacak benim için..
R:Git Miran git.Umarım beğenirsiniz 🙏🙏yeni bölümde görüşmek üzere 😂yeni bölüm cumartesi akşam gelir inşallah 🧡 kendinize iyi bakın 🤩
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
Hayran KurguÇok sevdiğim bir hikayeden esinlenerek oluşturdum. Umarım güzel olur