143

305 14 24
                                    

Reyyan koltukta oturan, arkası dönük adamı hemen tanımıştı. Gözleri anında yaşlarla doldu. Bir adım attı içeriye doğru. Kalbi hızlı atmaya başlamıştı. Saçları hala hatırladığı gibiydi. O saçları canını acıtmak için nasıl hırsla çektiği canlandı gözünde. Bir damlanın firar etmesiyle silmesi bir anda oldu. Güçsüz değildi, öyle görünmek istemiyordu.
İçeriye doğru bir adım attı. Cengiz sesi duymuş olacak ki, yavaşça ayağa kalktı. Aynı yavaşlıkla önünü döndü. Karşısında iki kişi vardı. Bugün ne kadar çok tanımadığı insanlarla karşılaşmıştı. Önde ki kızdan korkacak değildi ama arkada ki adam da sabahkiler gibi gösterişli duruyordu. Sakin olmaktan başka çare yoktu. Zaten ne yaparsa yapsın, karşı koyacak hali yoktu. Ağrımayan tek bir noktası dahi yoktu.
Reyyan, gördüğü yüzle şaşkınca arkasını döndü. Eli yüzü mosmor bir adam karşılaşmıştı. Bu beklediği bir şey değildi. Miran da şaşkınca kendisine bakıyordu. 
R:Miran.
M:Ben yapmadım güzelim. Haberim yok..
Reyyan tekrar döndü Cengiz’e. İleriye doğru bir adım attı. Duruşunu dikleştirdi. Karşısında ki adam yüzünden neler çekmişti? Kalbinin korkudan titremesine mani olacaktı. Bir adım daha attı. Miran hemen bir adım arkasındaydı, biliyordu.
Birkaç saniye bekledi. Kalbi atışını yavaşlatmış, nefesi düzelmişti. Sesine buz gibi bir hava, aşağılayıcı bir ton kattı.
R:Beni tanıdın mı?
Sorduğu soru Cengiz için bir şey ifade etmiyordu. Şaşkınlıkla kaşlarını çattı.
C:Kimsin sen? Ne istiyorsunuz benden?
Bakışlarını arkada kalan Miran’a çevirdi… Ama Miran elini cebine koymuş, önünde ki kıvırcık saçlı kıza bakıyordu. Arada bakışları da kendisine çevriliyordu. Aynı sabah ki adamlar gibi.
R:Nasıl tanımadın beni? Bir zamanlar çok yakındın bana.
C:Kimsin dedim? Sizinle vakit harcayamam. 
R:Ama sen benim vaktimi çok çaldın. Çocukluğumdan, gençliğimden, öğrenciliğimden, kadınlığımdan benim ne kadar vaktim ziyan oldu bir fikrin var mı? Bu ziyan olan vakitler nasıl telafi edilecek? O vakitlerde bozulan sinirlerim, kırılan gururum, acıyan yüreğim nasıl tamir edilecek? Sen benden yeni bir vakit çalmış olmayacak mısın? Sen benim hayatımı bitirdin. Ben senin yüzünden ne kadar çok şeyden mahrum kaldım, ne kadar çok şeyden korktum, ne kadar zaman kendime gelemedim biliyor musun? Şimdi vakit harcama konusuna hiç girme, her konuda olduğu gibi bu konuda da sen çok borçlu çıkarsın.
C:Kimsin sen?
R:Kimsin sen?
Reyyan birkaç saniye durakladı. Gerilen sinirleri, konuşmasını engellemeye, sinirden kekelemeye başlıyordu.
R:Kimsin sen diyorsun? Daha kim olduğumu bile bilmiyorsun. Ama daha çocuk yaşta ki, ileride tanımayacağın kızların hayatını karartmayı biliyorsun. Hepsinin hayatına o lanet izi bırakmayı biliyorsun. Ama benim kim olduğumu bilmiyorsun? Ben sana söyleyeyim kim olduğumu… On bir sene, altı ay önce çalıştığın yetimhanede köşeye sıkıştırdığın, saldırdığın kızım ben.
Artık kendisine mani olamadı. Miran arkada sinirle yumruklarını sıkarken, Reyyan’ın gözünden bir damla yaş firar etti. Silmeye yeltenmedi.
C:Se-sen…
R:Ben. O savunmasız kız. Korkup, sana yalvaran kız. Daha ne olduğunu bile anlamayan, o küçücük kız… Ne istedin benden? Sen nasıl bir şerefsizsin ki küçücük bir çocuğa göz koydun? Kızın yaşındayım ben be? Hiç mi acımadın? Sen nasıl bir insansın?
M:Reyyan takdir edersin ki bu adam pedofili.. O bir ruh hastası.
Reyyan sesini yükseltmişti artık. Karşısında ki adam sanki yıllar önce ki o adam değil de, masum bir insandı.
R:Ben kendime gelemedim yıllarca. En yakınlarımdan bile kaçtım. İnsanlara güvenemedim. Evlendim kocamdan bile korktum. Senin buna ne hakkın vardı? Senin benim hayatımı alt üst etmeye ne hakkın vardı? Neden cevap vermiyorsun? Neden konuşmuyorsun? Hala beni tanımaya mı çalışıyorsun? Gecenin bir yarısı yetimhanede kızların yatakhanesinde ne işin vardı? Senin daha on iki yaşında ki çocukla ne işin vardı? Konuş… Konuşsana. Bana bunu yaşatıp, nasıl kızının suratına baktın sen? Nasıl sarıldın ona? Hiç mi korkmadın bir şerefsizde çıkar benim kızıma bunları yapar diye? Hiç mi o lanet aklına gelmedi?
Cengiz hala konuşmuyordu. Sadece Reyyan’ın yüzüne dikmişti bakışlarını.
R:Konuşsana, cevap versene. Susarak ne elde etmeye çalışıyorsun?
Keşke sussaydı Cengiz. O lanet ağzını hiç açmasaydı.
C:Bu kadar güzel olacağını ta küçükken anlamıştım. Ben tahminlerimde hiç yanılmam.

Umarım beğenirsiniz 🙏 son 7 bölüm 🧡 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩

Hercai Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin