Reyyan yavaşça, biraz da çekinerek Miran’ın odasına doğru gitmeye başladı. Yavaşça adımladığı odanın kapısının önüne gelince derin bir nefes çekip kapıyı çaldı. İçeriden duyduğu sesin kocasına ait olduğunu idrak edemedi. İlk kez bu şekilde yüksek çıkmıştı sesi. Bu kadar mı kırmıştı bu adamı?
M:Kimseyi kabul etmeyeceğim demiştim. Neyin ısrarı bu? Çıldırtmak mı istiyorsunuz siz beni? Şurada yalnız kalıp, deli gibi çalışıp, şu lanet kafamı toplamak istiyorum. Bunu anlayıp saygı duymak bu kadar mı zor?
Reyyan birkaç saniye bekledi. Kapıyı açacak cesareti yoktu. Elini indirip arkasını döndü. Şu anlık gözüne gözükmemek belki de en iyisiydi. Eğer sinirle kendisine bir şey söylerse, alınmaktan aralarının daha fazla bozulmasından korkuyordu. Sessizce döndü arkasını. Kapıya doğru gitmeye başladı. Meryem Hanım gerçekten de masasında yoktu. Amacı sessizce çıkıp gitmekti. Ama karşısına bir anda çıkan kadınla şaşıp kaldı.
Y:Sende kimsin? Ne işin var bu katta? Bilmiyor musun sen burası yönetici katı, kim olarak çıkıyorsun sen bu kata?
R:Ben..
Y:Sen kimsin?
R:Ben Reyyan. Miran’ın ka..
Y:Allah’ım yüzsüzlüğün bu kadarı Miran diyor. Ağzını topla kızım Miran Bey diyeceksin.
R:Bak canım. Beni kim sandın bilmiyorum ama ben yavaştan sinirlenmeye başlıyorum haberin olsun. Benim tersim pistir.
Y:Allah Allah tersi pismiş. Hadi bir ters düşelim bakalım ne olacak? Kızım bana bir şey olmaz. Sen oturup kendi haline ağlarsın.
R:Sen ne iş yapıyorsun burada?
Y:Bu ne hadsizlik?
R:Sadece merak ettim. Bu şirkette ne iş yapıyorsunuz? Göreviniz nedir?
Y:Genel müdür asistanıyım. Sizin ismiyle hitap etmeye cesaret ettiğiniz adamın, Miran Bey’in asistanıyım.
R:Öyle mi? Demek Miran Beyin asistanısınız. İsminiz nedir?
Y:Sen ne kadar meraklısın ya? Yeliz ben canım.
R:Huyum kurusun. Hiç haddim olmayan şeylere müdahil olmaya bayılırım. Ee peki ne zamandır çalışıyorsun burada?
Yeliz’in cevap vermesine fırsat kalmadan Meryem Hanım ileriden koşarak geldi.
Me:Yeliz..Yeliz ne yapıyorsun?
Y:Ne yapıyorum Meryem abla? Hadsiz bu kata çıktığı yetmiyor, bir de ismiyle konuşuyor. Sanki akrabası.
Me:Akrabası değil. Kar..
Reyyan anında sözünü kesti Meryem hanımın. Gözlerinin içene bakarak konuşmaya başladı.
R:Yok canım ne akrabası? Ben kim Miran beyin akrabası olmak kim? Ben tanışmadım bile. O kadar şanslı olamadım maalesef.
Y:Böyle işte. Haddini bileceksin.
Me:Hadsizlik etme. Sen kiminle konuştuğunu biliyor musun?
Yeliz anında gardını düşürürken, sesinin titremesine engel olmadı.
Y:Ki-kim?
R:Bilmesine gerek yok. Kim olursa olsun bu şekilde konuşamazsın. Bu hakkı nereden kendinde buluyorsun? Hangi hadsizlikle bu hakkı kendinde buluyorsun? Bu ne kendini bilmezlik?
Y:Kimsin sen?
M:Benim karım. Çocuğumun annesi.
Yeliz şaşkınca önce Miran’a sonra da karşısında ki kadına baktı. Ne yani? Patronun karısını mı aşağılamıştı sabahtan beri?
Y:Ben şeyy yani..
M:Boşuna çırpınma. Sen kim oluyorsun da benim karımla böyle konuşuyorsun? Bu ne kendini bilmezlik.
R:Miran tamam sakin ol.
M:Olamam sakin falan. Eşyalarınızı toplayın Yeliz Hanım. An itibariyle bu şirketle bütün ilişiğiniz kesilmiştir.
Y:Ama Miran be..
M:Çık dışarıya..
R:Hayır..Miran lütfen. Bir çalışanı sırf karına laf etti diye kovamazsın.
M:Ben zaten sırf karıma laf etti diye kovmuyorum. Bu sen değil de bir başkası da olsa aynısını yapardım. Mesela karım olman meselesi değil. Mesele karşısındakinin bir insan olması. Hiç kimse hiç kimseye böyle davranamaz. Beklemeyin daha fazla Yeliz Hanım. Umarım bundan sonra ki işlerinizde aynı hataya düşmezsiniz. İş hayatında başarılar dilerim.
Yeliz’in gitmesinin ardından Reyyan ve Meltem şaşkınca baktılar Miran’a.
R:Ne zamandır buradaydın sen?
M:En başından beri. Kapı çalınıp da içeriye kimse girmeyince ben çıkayım dedim. Kapıyı çalan sen miydin?
Miran’ın sert çıkan sesi cesaretini kırarken cevap vermekten başka seçeneği yoktu.
R:Evet bendim.
M:Neden girmedin içeriye? Buraya kadar geldin geri mi dönecektin?
R:Çok gergindin.
M:Haklıydım..
R:Bi..
Me:Ben sizi yalnız bırakayım.
R:Biliyorum haklısın. Ne diyeceğimi, nasıl affettireceğimi bilmiyorum? Ama beni affetmezsen ben yaşayamam ki. Çok özür dilerim. İnan söyleyecek kelime bile bulamıyorum. Sen gittiğinden beri deli gibi düşünüyorum.
M:Çok kırıldım.
R:Biliyorum.
M:Kendime, gururuma yediremiyorum. Çok zoruma gitti.
R:Hem ben hormonlardan ne dediğimi bilmiyorum vallahi. Hep senin sıpa yüzünden.
M:İftira atma şuncacık çocuğa.
R:Atmıyorum. Ben asla öyle şeyler yapmam.
M:Tabi canım bilmez miyim?..Yemek yedin mi sen?
R:Şeyy..aslında..çokta şey yapmadım..
M:Evet senin çokta şey yapmadığını tahmin etmek hiç zor değil. Hadi yemeğe gidelim. Hasta olacaksın. Sonra konuşuruz bu konuları. Ama seninle kolay kolay barışamayız haberin olsun.Umarım beğenirsiniz yeni bölüm cumartesi günü gelir inşallah 🧡 görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
FanfictionÇok sevdiğim bir hikayeden esinlenerek oluşturdum. Umarım güzel olur