M:Hem annemle de o konuştu. Ben şimdi tıp okuyan, Reyyan isimli birisini nereden bulayım?
S:Şaka yapıyorsun değil mi? Saçmalama Miran.
M:Neden? Sevgilisi mi var?
S:Bildiğim kadarıyla yok.
M:Demek ki senin dediğin kadar güzel değil. Sevgilisi yok demek.
S:Sevgilisinin olmaması, güzel olmadığı için değil. Onun tek derdi okulunu bitirip hayatını kurtarmak. Üstelik eğer sevgilisi yoksa, Reyyan istemediği için yoktur. Peşinde eminim bir sürü kişi vardır. Burada bile var.
M:Neyse senin kızın çekiciliği umurumda değil. Çağır hadi senin şapşal güzeli. Ona çok güzel bir teklifim var.
S:Emin misin?
M:Çağır hadi.
Suat başını çevirip, ileride ki Reyyan’ı çağırdı.
R:Buyurun Suat bey.
S:Reyyan biraz oturur musun? Miran’ın sana güzel bir teklifi varmış.
R:Gerek yok. Oturmak istemiyorum.
S:Lütfen Reyyan oturur musun?
Reyyan, Suat’ın yanında ki sandalyeye oturup, karşısında ki Miran’a baktı.
R:Ne yapabilirim sizin için? Tekrar annenizle konuşmamı mı istiyorsunuz? Nikah tarihini yanlış söyledim, onu mu düzelteceğim?
M:Suat bana, kimsen olmadığını söyledi. Anne, baba, kardeş, amca, teyze..Gerçekten kimsen yok mu?
Reyyan kaşlarını çatsa da cevap verilmeyecek bir soru olmadığı için, sakince cevapladı Miran’ı.
R:Yok kimsem.
M:Kaç yaşındasın? Pek üniversite öğrencisi gibi durmuyorsun.
R:Ben yirmi iki yaşımdayım. Hem siz nereden…
M:Kaçıncı sınıfsın?
R:Dördüncü sınıfım.
M:Nerede kalıyorsun peki? Yurtta falan mı?
R:Arkadaşlarımla bir evde kalıyorum. Neden sorduğunuzu öğren..
M:Ayda beş bin lira kazanmanı sağlayabilirim.
R:Ne? Beş bin mi?
M:Evet beş bin. Eğitim hayatın bitene kadar her masrafını karşılarım, sana da aylık beş bin lira veririm. Okul harçlığın, fotokopi paran, otobüs paran ve hatta arkadaşlarınla gideceğin okul tatilleri. Herşeyi karşılarım.
R:Ne istiyorsunuz karşılığında?
M:Çok basit bir şey. Zaten bana yaptığın şeyden sonra bana borçlusun.
R:Ne istiyorsunuz?
M:Benimle evlenmeni.
R:Ne? Şaka mı yapıyorsunuz?
M:Hayır gayet ciddiyim.
R:Hiç romantik bir evlilik teklifi değil.
M:Dalga geçme. Ben çok ciddiyim.
R:Sizin ciddiyetinizden şüphe ederim. Sizi tanımıyorum bile. Durduk yere neden sizinle evlenecekmişim? Hem size borçlu falan değilim, aksine siz bana borçlusunuz. Her şeyden önce minnet borçlusunuz. Annenizle konuştum.
M:Ve her şeyi berbat ettin. Nasıl sevindiğini gördün? Nasıl söyleyeyim ben yalan diye? Ya kalp krizi geçirirse.
R:B-Bu benim sorunum değil. Eminim iyi bir bahane bulursunuz.
M:Yalan konusunda iyi olsaydım. Senden yardım istemezdim.
R:İstemiyorum. Olacak şey değil bu.
M:Para kazanacaksın.
R:Para için bile olsa yapılacak bir şey değil. Ben yapamam.
M:Bak ilk başta kulağa hoş gelmediğinin farkındayım ama dinle bir. Düşündüğün gibi bir evlilik değil. Kağıt üzerinde bir evlilik olacak. Annem evlenmem konusunda çok ısrarcı ve senin de çabalarınla, beş gün sonra tıp okuyan, Reyyan isimli bir kızla evleneceğimi sanıyor.
R:Benim hatam değildi. Öyle işaret ettiniz.
M:Neyse sonuçta evlenmemiz gerekiyor.
R:Sizi daha fazla dinlemeyeceğim.
Reyyan sandalyeden kalkmak üzereyken, Suat müdahale etti.
S:Reyyan bir otur lütfen. Teklifi neymiş bir dinleyelim.
M:Bak teklifimin seni şaşırttığını ve çılgınca olduğunu biliyorum ama düşünülmeyecek bir şey değil. Sadece birkaç aylık bir şey. Evleniriz iki, üç ay sonra anlaşamadık deyip boşanırız. Boşanmanın karşılığında manevi tazminat olarak yüz bin lira veririm. Kağıt üzerinde gerçek bir evlilik olacak ama normalde sadece oyun olacak. Bak istersen bir anlaşma bile hazırlarız. Sadece bir iş. Hem senin, hem de benim karıma bir iş.
R:Ne kadar evli kalacağız.
M:Biraz önce de söyledim. İki ay sonra bir şeyler bahane eder ve boşanırız.
S:Aynı evde mi kalacaksınız?
M:Çevremde annemin ajanları olduğunu duydun. Mecburen aynı evde, iki arkadaş olarak, iki ay yaşayacağız.
R:Aynı evde mi? Asla olmaz.
M:Üzerine atlayacak değilim. zaten benim tipim değilsin korkma.
S:Peki evli olduğunuz sürece, eve başka bir kadın getirecek misin?
M:Asla böyle bir terbiyesizlik yapmam.
R:Hayır.
M:Neden?
R:Evlilikten bahsediyoruz. Ve ayrıca sizi tanımıyorum.
M:Sahte ve iki aylık bir evlilik. Ayrıca bende seni tanımıyorum.
R:Yine de bir evlilik..Sizinle evlenemem efendim. Üzgünüm.
Miran neredeyse kazanacağını düşünmüştü, teklif ettiği para iki ay için reddedilecek bir miktar değildi.
M:Neden?
R:Evlenemem işte. Daha yirmi iki yaşımdayım. İki ay sonra boşanmış olmak için genç bir yaş değil mi sizce de?
M:O yaşta boşanmış pek çok kadın var.
R:Ama evlendikten iki ay sonra değildir eminim.
M:Daha uzun süre mi evli kalmak istiyorsun?
R:Tabi ki hayır. Hiç evlenmemeyi istiyorum. İleride gerçekten evlenmek istediğim birisi olursa ne olacak. Hiç tanımadığım bir adamla, beş gün içinde evlenip, iki ay sonra da boşandığımı nasıl açıklayacağım. Olmaz çok saçma. Kabul edemem.
M:Ona her şeyi açıklarsın. Zor bir şey değil ki. Sadece etrafa yayılmasın yeter. Hem ayrıca eminim evlendiğiniz gece bakire olduğunu fark edince de içi rahatlayacaktır..
Reyyan’ın utançtan kızarmasını ve başını eğmesini zevkli bir acımasızlıkla izledi.
M:Bakiresin değil mi?
Suat sıkıntıyla söze girdi.
S:Miran..İleriye gitme.
M:Burada bir iş anlaşması yapıyoruz. Her şeyin açık olmasını istiyorum.
R:Ben sizin işiniz değilim.
Reyyan’ın sesi gerçekten sıkıntılı ve sinirli çıkmıştı.
M:Tamam sinirinden bakire olduğun sonucunu çıkartıyorum. İleride açıklarsın. Aramızda bir şey geçmeyeceği için sıkıntı da olmaz. Yemin etsen başın ağrımaz.
Reyyan son bir gayretle itiraz etti.
R:Hayır kabul etmek istemiyorum. Anneniz için daha uygun bir gelin bulun. Eminim bu teklifi ikiletmeden kabul eden bir çok kız vardır.
M:Ben başka bir kız istemiyorum. Anla artık, ona senden bahsettim. Ve sende telefonla konuştun. Şimdi heyecanla seni bekliyor. Bak bu bizim kaderimiz. İki aylık iş sonucunda çok güzel bir gelir elde edeceksin ve yaşlı bir kadını mutlu edeceksin. Değmez mi?
Reyyan gardını düşürmüştü. Soran gözlerle patronuna baktı. Suat başını salladı.
S:Bence güzel teklif. Sorumluluk yok, bağlayıcılık yok. Tüm yapacağın sadece bir imza atmak.
Reyyan gözlerini kaçırıyordu.
R:Ben biraz düşünmek istiyorum. Sizi tanımıyorum.
M:İstediğini sorabilirsin. Ne öğrenmek istiyorsun? Adımı biliyorsun.
R:Aileniz.
M:Babam öldü. Sadece annem var. Akçay’da yaşıyor. Tabi orada yaşayan teyzelerim, dayım ve kuzenlerim var.
R:Bir araya gelirsek, onların yanında size aşık gibi mi davranacağım.
M:Bir araya gelirsek evet. Annemle çok anlaşamasak da onu üzmek istemem. Evlendiğim için hiç değilse bir müddet mutlu olmasını istiyorum. Yani onların yanında bana aşık gibi davranırsan sevinirim.
Reyyan kararsızca dudaklarını ısırdı. Miran sona yaklaştığını hissediyordu. Daha da ısrarcı davrandı.
M:Hadi Reyyan..Seni engelleyecek kimsen yok. Kabul et bu çok güzel bir teklif. Ben senin kocan değil, patronun olacağım. Sadece kağıt üzerinde bir evlilik olacak.
R:Ben bilemiyorum. Bakın benim tek derdim okulumu bitirip hayatımı kurtarmak.
M:Tamam bende bu yolda sana maddi anlamda destek olacağım.
R:Gerçekten her masrafımı karşılayacak mısınız?
M:Çay paranı bile.
R:Ve boşanınca bana yüz bin vereceksiniz.
M:Nakit. Bak zaten zor bir bölümü okuyorsun. Sende bir yandan geçim derdine düşmemiş olursun. Sadece derslerine odaklanırsın. Sadece iki aylık bir arkadaşlıktan baksediyorum. Ve tabi ki benimde bazı şartlarım var. Öncelikle işinden ayrılacaksın. Karım olarak çalışmanı istemiyorum. Ayrıca bu anlaşmamızdan kimsenin haberi olamayacak. Evlendiğimizi söyleyebilirsin. Ve ayrıca boşanırken ekstra bir şey istemeyeceksin.
R:Tamam kabul ediyorum.Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölüm cumartesi akşam gelir inşallah 🧡 görüşmek üzere 🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
Hayran KurguÇok sevdiğim bir hikayeden esinlenerek oluşturdum. Umarım güzel olur