Ayla Hanım: Ee gelelim sebebi ziyaretimi..
Selim: Gelmeyelim Ayla teyzeciğim..
M:Neden?
Selim: Çünkü bizim bazı şartlarımız var.
M:Ne gibi?
Selim: Bizim Bursamızın çok güzel gelenekleri var.
R:Ne gibi?
Zafer: Evet ne gibi?
Suat: Kız istemeye bir paket çay, şeker, ekmek götürülür kızı verirlerse çay demlenir, evde olan yemeklerden sofra kurulur, kahve içilir. Kızı vermezlerse getirdikleri malzemeleri kız tarafı oğlan tarafına geri gönderir.
Ayla Hanım: Oğlum biz Bursa da mıyız? Getirmedik bir şey.
Selim: O zaman size kız mız yok. İyi akşamlar. Biz sizi yolcu edelim.
M:Ne demek kız yok? Getirdik biz her şeyi. Çifter çifter aldım ben. Şekerimde var, çayımda var, unum, tuzum, suyum, ekmeğim de var.
Suat: İnanmam getir görelim.
M:Yalan mı söyleyeceğim? Aldım diyorum.
Selim: Bence biz kızı vermeyelim. Bu oğlan bizim kızı üzer. Her şeye bir lafı var.
Suat: Bence de. Size kız mız yok. İyi akşamlar. Biz sizi yolcu edelim.
M:Yok yok..Tamam demedim bir şey getiriyorum hemen.
Selim: Acele et. Sabaha kadar seni bekleyemeyiz.
Miran koşarak bagajdan malzemeleri aldı. Heyecanla tekrar kapıya geldiğinde, kapıyı yine güzel karısı açmıştı. Bu kez yanında kimse yoktu. Bunu fırsat bilip, elindekileri yere bıraktı. Tam elini kaldırdı karısına sarılacaktı ki, Sema kollarının arasına giriverdi.
Sema: Canım eniştem. Beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum.
Miran kollarını hızla çekerken, kaşlarını çatmış, karşısında ki kadına kızgınca bakıyordu.
M:Sema senden de kocandan da hoşlanmadığımı söylemiş miydim?
Sema: Evet söylemiştin. Birkaç milyon kez.
M:İyi bari. İçim rahatladı.
Ebru: Senin Reyyan’la konuşman yasak.
R:O neden?
Neşe: Şöyle ki kardeşim. Henüz seni vermedik. Yani bu adam senin için hala bir yabancı.
M:Arkadaşlar fazla abartmasak mı? Bu kadın benden hamile yahu.
Derin: Orası bizi ilgilendirmez. Bırakmasaydın hamile.
Ebru: Katılıyorum.
Sema: Bende.
R:Bir karışmadığınız o kalmıştı. Siz bizi gözetleyeceğinize kocalarınızla konuşun. Ne yapıyorlar öyle? Yok kız vermiyoruz falan..
Ebru: Onların kararı bir şey diyemem.
M:Hiçbir zaman durmaz o çenen. Bıdı bıdı konuşursun, şimdi susacağın tuttu değil mi?
Sema: Hadi içeriye geçelim. Kızacaklar valla. Bu seferde geç kaldın diye kızı vermezler benden söylemesi.
M:Bak bunu doğru dedin işte.
Miran elindeki poşetlerle salona girdi. Poşetleri kenara bıraktığında oldukça sabırsızdı.
M:Evet dediğim gibi her şeyi aldım. Hem de çifter çifter.
Selim - Suat: Tamam.
Kısa cevapla Miran tekrar kaşlarını çattı. Tamam mı yani? Tüm tepki bu kadar mıydı? Biraz önce bunlar yüzünden kızı vermiyorlardı. Şimdi görünce tek tepkisi tamam mı olmuştu yani?
M:T-tamam derken. Bu kadar mı?
Selim: Tamam derken tamam diyoruz. Ne yapalım yani? Ayaklarına mı kapanalım iki poşet getirdin diye? Koskoca şirketin var. Alacaksın tabi.
M:Selim kardeşim uçmasan mı acaba?
Suat: Bildiğin bize kafa tutuyor. Bence kızı vermeyelim. Size kız mız yok. İyi akşamlar. Biz sizi yolcu edelim.
M:Tamam..Tamam demedim bir şey.
Herkes bıyık altından gülümserken, sinirle gerilen iki kişi Reyyan ve Miran’dı.
Ayla Hanım: Evet şartımızda gerçekleştiğine göre gelelim sebebi ziyaretimize.
Suat: Yanlış anlaşılma olmasın. Bu gelen poşetler bu ev için değil. Bu eski bir adettir. Önceden ev ahalisi bunu tüketirmiş. Ama Allah’a şükür burada ki herkesin maddi durumu iyi. Bu sadece yardım yapmak için bir bahane olacak. Üzerine ekleme yapılarak bu paketler ihtiyaç sahiplerine verilecek.
Miran, Reyyan ve orada bulunan neredeyse herkesin gözleri istemsizce doluvermişti. Bakışlarını Zafer’e çevirdi.
M:Sende biliyor muydun? O yüzden mi fazla fazla almam konusunda beni teşvik ettin.
Zafer: Ee biliyordum tabi. Bizim birbirimizden gizli saklımız mı var? Senden gizledik bunu ama bu sayılmaz. Sana sürprizdi sonuçta.
M:Biraz uyuz, gıcık, sinir, çok bilmişsiniz..Ama harikasınız..İyi ki benim dostumsunuz. Bir kez daha gurur duydum.
Suat – Zafer – Selim: Bizde hep seninle gurur duyduk.
Ayla Hanım: Allah insanların duaları vesilesiyle sizi cennetine alsın inşallah. Hayırlı bir mevzu, hayırla devam etsin inşallah. Bu sefer konuya giriyorum. Allah’ın emri, Peygamber efendimizin kavliyle kızınız Reyyan’ı, oğlumuz Miran’a istiyoruz. Oğlum kızınızı çok mutlu edecek buna ben kefilim. Gözünüz asla arkada kalmaz.
Selim ve Suat önce karılarına sonra birbirlerine baktılar. Kaşlarını çatıp karşısında ki adama baktılar. Cevapları merakla bekleniyordu.Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölüm cumartesi akşam gelir inşallah 🧡 görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
FanfictionÇok sevdiğim bir hikayeden esinlenerek oluşturdum. Umarım güzel olur