102

467 24 3
                                    

R:Miran bak aldıklarımızı buraya koyuyorum. Bunları kullanacağımız zamanı sana anlattım. Sakın haa unutma. O örtüye sarılacak ilk yavrumuz.
M:Tamam güzelim aklımda..Daha kaç kez söyleyeceksin. Anladım valla. Bebeğimiz ilk bu örtüye sarılacak. Hatta unutmadan doğuma gidecek olan çantanın içine koyayım.
R:Vallahi çok güzel fikir bak.
M:Hadi gel alışverişe gidelim.
R:Yok Miran gitmeyelim. Daha yeni geldik. Öleceğim yorgunluktan, kessen bir yere gidemem ben.
M:Hadi yaa. Heves ettim.
R:Ama Miran..
M:Hadi çok heyecanlandım. Hemen birkaç malzeme alalım gelelim. Hemen döneriz.
R:Çok mu heves ettin?
M:Ettim valla.
R:İyi hadi gidelim o zaman.
M:Aha ikna ettim.
R:Ben üzerimi değiştirip geleyim.
M:Bende geleyim m..
Sözünü kesen telefonu cebinden çıkarttı. Ekranda gördüğü isimle yüzüne gülümseme kondurdu.
M:Hayatım sen hazırlan gel. Ben şu Selim’i başımdan defedeyim beş dakika.
R:Sizin şu birbirinize sevginiz beni benden alıyor gerçekten.
M:Öyleyizdir ayıptır söylemesi.
R:Çok uzatmayın. Geliyorum iki dakikaya.
M:Tamam sen merak etme o iş bende.
Reyyan uzaktan bir öpücük yollayıp yukarıya çıkarken, Miran telefonu açmıştı bile.
M:Oo Selim bey..Siz bizi arar mıydınız?
S:Umredeydin. Rahatsız etmeyeyim dedim.
M:Şimdi neden ettin?
S:Soracağım şeyler için aradım. Hediyelerimi istemek için aradım.
M:Ne soracaksın?
S:Benim için dua ettin mi?
M:Senin için mi?
S:Evet benim için. Evlatlarım için, karım için, evliliğim için, mutluluğum için, işim için, ahiretim için..
M:Yavaş yavaş..On beş günü sırf sana mı ayıracaktım? Her duaya bir gün ayırsam, yirmi gün bana borçlanırdın.
S:Duayı bile şartla mı yapıyorsun?
M:İyi be tamam ettim duayı tabi ki. Tanıdığım herkes için ettim. Ama doğrudur senin için ayrıca ettim.
S:Öyle mi? Ne ettin ne ettin?
M:Rabbime sana akıl fikir versin diye dua ettim.
S:Ha ha çok komik. Almadın mı hediye?
M:Almadım Selim. Hurma ve zemzem getirdim.
S:Birde almadım diyorsun hain kardeş. Zemzemden daha güzel ne alacaksın?
M:Canım kardeşim. Hadi biz alışverişe gidiyoruz sonra konuşalım olur mu?
S:Tamam olur da şey diyeceğim. Ebru diyor ki, akşam bize gelsinler. Yemekle falan uğraşmasınlar diyor. Bizimkileri de çağıracağız. Hep birlikte oluruz.
M:Hee tamam ben bir Reyyan’a sorayım. Karım, bebeğim, keyfim ve kahyası isterse geliriz.
S:Allah’ım sen sabır ver. Kutsal yerlere gittin. Oraların havasını soludun, suyunu içtin, toprağına yüzünü sürdün ama hala benimle uğraşıyorsun. Hiç utanmıyorsun da.
M:Bana vicdan azabı çektirmeye çalışıyorsun.
S:Aman sende her şeyi anla. Reyyan’la konuşmayı unutma. Bana da haber ver tamam mı?
M:Tamam tamam kapat artık.
Telefonu kapattıktan sonra merdivenin başına gitti.
M:Hayatım hazır mısın? Reyyan..Reyyan..
R:Geldim geldim hazırım.
M:Hayatım Selim’ler akşama bizi çağırıyorlar. Yemekle falan uğraşamasın dedi. Ne diyorsun gidelim mi? Herkesi çağıracaklarmış, bir arada olalım dedi.
R:Olur gidelim fark etmez.
M:Tamam o zaman ben yolda haber veririm.
R:Tamam hayatım.
Birlikte evden çıkıp arabaya bindiler. En yakın mağazaya gidip bir alışveriş arabası aldılar. Birkaç kıyafet ve gerekli olan malzemeleri aldılar. Miran eline aldığı bir makinenin bir sağını çeviriyordu, bir solunu. Anlam veremediği çok belliydi.
M:Reyyan bu ne?
R:Süt sağma pompası hayatım.
M:Nasıl yani? Süt mü sağıyorsunuz siz kendinizden? Gülümseyerek bir cümle kaçırdı dilinden.
M:İnek gibi süt çıkıyor mu bari?
Tabi Reyyan’ın değişen yüz ifadesiyle ne dediğini idrak etmesi çok geç olmadı.
M:Şe-şey yani..İ-inek der-derken..
R:İnek derken dört ayaklı bir hayvan olur kendisi. Umreden geldikten, o kadar günahımızla yüzleştikten sonra keşke oun kadar günahsız olsam desem de, bana hayvan dedin. Bana inek dedin.
M:Demedim Reyyan. Ben sana inek der miyim hiç?
R:Ama dedin.
M:Hayır demedim. Tamam demiş gibi oldum ama demek istemedim. Valla demedim.
R:Tamam Miran. Ben seni gayet iyi anladım. Aldıklarımızı ödeyelim gidelim eve.
M:Ama hayatım..
R:Gör yavrum gör..Baban bana inek dedi.
M:Ya Reyyan. Beni çocuğa neden yanlış anlatıyorsun?
R:Ben asla öyle şeyler yapmam. O çocuk zaten olaylara birinci dereceden şahit. Anladıysa kendisi anlamıştır seni.
M:Güzelim yapma lütfen.
R:Ben yapmadım Miran. Sen kendin yaptın ne yaptıysan? Sen bana inek dedin. Kasaya gidelim artık.
M:Ama Re..
R:Bu arada söylememe gerek yoktur sanırım. Salonda yatacaksın.
M:Ne?
R:Biz buna yaptığının bedelini ödüyor diyoruz halk arasında. Ama yine de şanslısın ki sana kıyamadım. Bu sözü duyan bir kadın seni eve bile almazdı, ben seni salonuma alıyorum. Kıymetimi bil.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩

Hercai Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin