Reyyan yerinden kalkıp kahve fincanlarını topladı. Sessizce mutfağa götürdü. Hava kararmıştı artık. Fincanları yıkarken yanına gelen karına yan gözle baktı. Gülümseyerek baktı karşısındaki kadına.
R:Anne seni de zora soktum değil mi?
A:Ne zoru kızım? Gelmene çok sevindim inan ki.
Elini uzatıp, gelininin yanağından kıvrılan bir saç tutamını sevgi ile kenara çekti.
A:Merak etme. Burada daha güvendesin. Burası senin de evin sayılır.
R:Gidecek başka yer bulamadım. Gidecek yerim yok. Ama keşke Ebru’nun planına uymasaydım. Buraya gelmemi o istedi. Dediğine göre beni arayacağı en son yer burasıymış. Gerçi ara mı, onu bile bilmiyorum. Telefonda biraz konuştuk zaten.
A:Evet oğlum zekidir ama senin buraya kaçacağın aklına hemen gelmez. Telefonda ne dedi sana?
R:Gelip beni almak istediğini söyledi. Konuşacağımız şeyler varmış. Belki..boşanmayla ilgilidir bilmiyorum.
A:Konuşsaydın ya.
R:Henüz onunla yüz yüze konuşmak istemiyorum. Onu terk ettiğim için bana kızgın olduğunu biliyorum. Telefonda sesi öfkeliydi. Beni kıracak şeyler söyleyebilir. Dayanamam buna..
A:Söylemez..Sen belki fark edemiyorsun ama dışarıdan bakınca o kadar belli ki sana ne kadar düşkün olduğu.
R:Alıştı sadece..Bir de..
A:Bir de yatak odası mı?
R:Evet..
A:Neyse ne. Onu tanırım ben. Seninle çok keyifli, çok mutlu olduğunu görebiliyorum. Bunları kaybetmeye dayanamaz.
R:Bilmiyorum gerçekten. Aklım çok karışık.
A:Bekleyip göreceğiz artık. Yakında damlar buraya.
Reyyan’ın gözleri hemen irileşti.
R:Bulur mu beni?
A:Hiç şüphen olmasın.
R:Ebru’nun demesine göre ben birazcık bile seviyorsa mutlaka bulurmuş.
A:Evet bulur.
R:Ama sevmiyor ki..
A:Bilemezsin. Ama eminim ki seni bulmak için bir sebep bulur. Oğlumu birazcık tanıyorsam en geç yarın burada olur.
R:Gelir mi gerçekten?
A:Benim oğlum gelir…Ondan kaçamazsın Reyyanım. Bence bunun ikiniz de farkında değilsiniz.
R:Evliliğiizin anlaşma olduğunu sen nereden biliyordun anne?
Ayla hanım keyifle gülümsedi.
A:Ta en başından anlamıştım. Seni o nikah salonunda görünce en az benim kadar şaşırdı. Şok olmuştu. Kondurmak istemiyordum ama zamanla tahmin ettim. Sen onun çıktığı kızlardan hiçbirine benzemiyordun. Bu kadar çabuk evlenmesinde de bir sebep olmalıydı. Hamile de değildin.
R:Üzülmedin mi peki? Sana yalan söyledik.
A:Yok valla hiç üzülmedim. Neden üzüleyim? Tabi beni kandırmanıza biraz bozuldum ama bana karşı davranışların çok hoşuma gitmişti. Senden iyi gelin mi bulacaktım? Anlaşmalı olması önemli değildi. Sonuçta evlenmiştiniz. Benim için önemli olan evlenmenizdi. Nikahtan sonrası senin güzelliğine kalıyordu. Hiçbir erkek yatağında senin kadar güzel bir kadına karşı koyamazdı. Sonunda başının döneceğini biliyordum.
R:Ama dönmedi..Söylemeye utanıyorum ama o beni sadece cinsel olarak beğeniyor.
A:Bence bu da önemli bir şey. Sana nasıl tutkuyla baktığını görmemek için kör olmak lazım. Yanlış anlama ama biliyorsundur zaten. Benim oğlum öyle evden işe giden birisi değildi. Utanıyorum ama çok kız arkadaşı oldu. İki, üç haftayı geçen olmadı. Arzusu sönünce hemen uzaklaştı oradan. Seni arzulaması gerçekten önemli..
R:Arzu her şey demek değil. Ben onu seviyorum. Onu çok seviyorum. Ama bu şekilde ona sahip olmaktan nefret ediyorum. Beni her şeyimle sevmesini istiyorum.
Ayla hanım içtenlikle gülümsedi. Bu küçük kadın ne kadar da kördü. Nasıl olup da gerçeği göremiyordu. Herkes görürken, o ve şu aptal oğlu bunun nasıl farkında olamıyordu?
Bunu ona söylemek istedi. Dudakları kıpırdandı. Oğlunun onu sevdiğini söylemek asla yalan olmayacaktı.
A:Belki o da seni çok sev..
Arkalarından gelen kalın erkek sesiyle sözü yarıda kesildi.
M:Anne..
İkisi birden bakışlarını çevirmişti. Reyyan’ın kalbi Miran’ı görünce duracak gibi olmuştu. Açık bahçe kapısının önünde sessizce duruyordu Miran. Hemen arkasında da birbirine sarılmış bir halde Ebru ve Selim vardı. Kocasının gülümseyen yüzüne çevirdi bakışlarını. Hala donuk bir şekilde duruyordu ama Miran’ın yüzünde ki gülümsemeyi görmemek için kör olmak lazımdı. Kocaman ve sahici bir gülümsemeydi.. Ve de rahatlama... Yüzünde bariz bir rahatlama ibaresi vardı.
M:Anne…Kalan kısmını da karıma ben söylersem..sanırım daha güzel olur.
Reyyan donmuş bir halde öylece duruyordu. Miran’ın onu aradığına ve bu kadar çabuk bulduğuna inanamıyordu. Adamın yanına gelmesini, ona şefkatle sarılmasını, dudaklarına küçük bir öpücük kondurmasını sis perdesi arkasından seyretti sanki.
Ağzından sadece bir tek kelime döküldü. Konuşabilecek halde değildi.
R:Geldin.
M:Elbette geldim. Her zaman gelirim ben sana..Sevdiğim kadını bırakacağımı nasıl düşündün?Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩 🥰 🤩 🙏 🧡 🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
FanfictionÇok sevdiğim bir hikayeden esinlenerek oluşturdum. Umarım güzel olur