N:Kızım ağlasana.
R:Hayır ağlayamam.
D:O nedenmiş?
E:Kız beni deli etme. Ne demek ağlamam? Hamile falan dinlemem valla cingar kopartırım haberin olsun.
R:Ağlayamam, Miran sakın ağlama dedi.
S:Alınma ama senin bu kocan da bir şeye karışmasa olmaz. Ağla sen.
R:Yok olmaz. Ağlamam.
E:Ağla yahu. Adettir adet.
A:Kızım benim hatırıma bari bir damlacık döküver.
R:Ama anne..
A:Hadi kızım. Bir damla akıt, sonra şu kınayı yakalım da keyfimiz yerine gelsin.
Sema onlar konuşurken eline Ebru’nun telefonunu aldı. Sadece Ebru’ya göstererek kendisini aradı. Ebru şaşkınca Sema’ya bakıyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Sema telefon çalınca Suat arıyormuş gibi kalktı.
S:Suat arıyor. Hayır olsun inşallah. Bekarlığa veda partisine gideceklerdi. Aramazdı ki..
E:Suat mı?
S:Evet Suat. Sen sus ben konuşayım bir.
Telefonu açıp birazcık uzaklaştı. İyice rolüne bürünmüşken, herkes onu izliyordu.
S:Efendim hayatım.
..
S:Suat iyi misin ne oluyor? Sesin neden kötü geliyor?
..
S:Ne? Nasıl i-iyi mi?
..
S:T-tamam tamam geliyoruz biz.
R:Ne oldu?
S:Re-Reyyan..Mi-Miran..
Reyyan’ın gözleri anında dolarken, içine bir kor düşmüştü sanki.
R:Kö-kötü bir şey mi? Miran’a bir şey mi oldu? Ne oldu Miran’a? Allah aşkına söyle ne oldu?
Gözlerinden yaşlar akmaya başladığında Sema yavaşça geldi yanına. Yaptığının farkına varmıştı ama şu an için yapılabilecek hiçbir şey yoktu.
S:Çok özür dilerim. Ama ağlaman gerekiyordu. Gerçekten çok özür dilerim.
Reyyan yaşlı gözlerinin aksine, sinirle kaşlarını çattı. Artık gözlerinde üzüntü değil, sinir vardı.
R:Şa-şaka mıydı yani?
S:E-evet.
Reyyan sessizce kalktı yerinden.
R:Sema bu nasıl bir şaka anlayışı acaba sorabilir miyim? Böyle şaka mı olur? Ben şu birkaç saniye de neler kurdum senin haberin var mı acaba? Aklıma neler neler geldi?
A:Tamam artık neyse. Sonuçta işe yaradı mı? Yaradı. Kınamızı yakalım artık. Eğlence başlasın.
Reyyan gözünde ki yaşı sildi. Tekrar sandalyesine otururken, gözleri Sema’nın üzerindeydi. Herkes eğlenceye dalmış geceyi ilerletirken, Sema utançla yaklaştı yanına.
S:Özür dilerim. Haklısın çok fena bir şey yaptım. Çok özür dilerim. Sonradan farkına vardım ama iş işten geçmişti.
R:Bende özür dilerim. Hormonlardan mı bilmiyorum biraz fazla hissettim.
S:İyi misin şimdi?
R:İyiyim..iyiyiz..biz hep iyi oluruz.
S:Daha da iyi olacağız.
E:Barıştınız mı?
R:Küsmedik ki barışalım.
E:Güzel buna sevindim. Zira ben içimde ki sıkıntıyı paylaşmak istiyorum.
S:Ne oldu?
E:Bilirsiniz benim yakışıklı, boylu poslu, pazulu, sevecen, neşeli, dünya iy..
S:Anladık kocan..Bu kadar anlatmana gerek yok. Kocam desen yeter.
E:Öyle olmaz. Şaşalı olması lazım. O herhangi bir adam değil. O ben..
R:Evet senin kocan. Eee?
E:Evet..Neyse konuya dönüyorum. Benim kocama güvenim tam. Kendimden çok ona güveniyorum. Kızlar kusura bakmayın ama sizin kocalarınız için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Benim kocamın aklını çelebilirler. Ben diyorum ki..
S:Benim kocamın işi gücü yok, senin kocanın aklını çeler çünkü. Çelinmesin senin kocanın aklı da.
R:Konumuza odaklanırsak eğer..
E:Ben kaçalım diyorum. Bekarlığa vedaya gidelim. Nasıl veda ediyorlarmış öğrenelim?
S:Saçmalama burayı nasıl bırakıp gideceğiz?
E:Siz birbirinizi yerken ben kendime bir ortak arıyordum.
R:Kimi buldun?
E:Kimi olacak? Senin melek insan görünümlü melek anneni.
R:Şaka yapıyorsun?
E:Hayır. Derdimi anlattım, o da anladı. Anlayışlı kadın vesselam.
R:Gidiyor muyuz yani?
S:Ay evet..Hadi gidelim.
E:Hadi hadi..
R:Bilemedim ki ne yapsak?
E:Hadi hadi yemezler. Gitmek için can atıyorsun.
R:Tamam hadi ben üzerimi değiştireyim sonra gidelim.
E:Tamam anlaştık.
Yarım saat sonra arabanın içindeydiler. Birlikte partinin yapıldığı yere geldiklerinde karşılaştıkları kalabalık normal değildi.
E:B-bu ne ya? Biz orada üç beş kadın eğlenirken, bu kalabalığın anlamı ne şimdi?
R:Kızlar bana bir şey oluyor. Valla sinirlerim tepeme doğru geliyor. Hani küçük bir şeydi.
E:Benim kocam organize etti ne küçüğü?
R:Aferin senin kocana. Yapacak başka bir halt bulamadı mı acaba? Gerçi siz düşünün ben kocamdan eminim de işte sizin için üzülüyorum.
Arabadan sakince indiler. Birbirlerine bakıp kapıya doğru ilerlediler. Kapıdaki korumalar onları içeriye almak istemezken, Reyyan’ın gelin olduğunu öğrenmesiyle izin vermek durumunda kaldı. İçerisi sigara dumanından görünmez haldeyken, yüzlerini buruşturup etrafı taramaktan geri kalmadılar.
R:Kızlar görüyor musunuz?
E:Nereyi görelim kızım? İzmaritin içinde kalsak bu kadar dumana maruz kalmazdık. Reyyan sen nefesini tut. Alma nefes falan valla çocuk zehirlenecek.
R:Oldu canım. Ne kadar tutayım nefesi mi, yarım saat yeter mi?
E:Eh işte iş görür.
R:Allah razı olsun bu kadar bonkörlük vallahi normal değil.Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩 🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
FanfictionÇok sevdiğim bir hikayeden esinlenerek oluşturdum. Umarım güzel olur