Miran karısının yüzünü takip ediyordu. ilk anın dışında gevşediğini ve dudaklarının belirsiz bir keyifle kıvrıldığını görmüştü. İnce kollarını teşvik ettiğinin farkına varamadan sıkıca sarmıştı boynuna. Bacakları iyice açılarak ne istediğini kolayca anlattığında içi daha bir rahatladı. Canının acımadığından emin olunca, hiç acele etmeden kalçasını kıpırdatmaya başladı. Acemi karısının da kendi kalçasını oynatması bir erkek için gurur vericiydi.
M:Reyyan..
Bu anı o kadar beklemişti ki acele edip hemen bitsin istemiyordu. Karısının harika bedenini kolları arasına aldı. Öpüp okşamaya devam ederek onu tahrik etmeyi sürdürdü. Gereği kadar zevk verip, sonunu olabildiğince uzatmaya çalıştı.
Miran’ın hızlanan hareketleri, artık beklemeyeceğinin deliliydi. Doyuma ulaşmaları ikisi içinde inanılmaz güzel olmuştu. Reyyan kaç kere kasıldığını, kaç kere çığlık attığını hatırlamıyordu. Tırnaklarının kocasının sırtında bıraktığı izleri görmüyordu. Sadece muhteşem bir şey yaşadığını biliyordu.
Miran hiç farklı değildi. İnanılmazdı. Bütün gücü ile karısına baskı yaptığının farkında değildi. Ağırlığı ile onu ezdiğini, canını acıtabileceğini düşünemedi. Bu küçücük kadından yaşadığı doyumu daha önce hiç kimse de yaşamamıştı.
Bir süre sonra Reyyan gözlerini zorlukla açtı. Nefesini düzenlemeye çalışıyordu. Miran işin çoğunu üstlenmişti, nefesi daha hızlıydı. Kocasının saçlarına bir öpücük kondurdu Reyyan ödül niyetine. Şaşkınlığı hala gözlerinden okunuyordu.
M:İyi misin?
R:Çok iyiyim. Ben sana hazır olduğumu söylemiştim değil mi?
Miran başını kaldırdı. Destek aldığı kolları üzerinde doğruldu. Reyyan sonun da bacaklarını biraz gevşetti. Sımsıkı sardığı kocasının kalçalarını serbest bıraktı. Terlemiş siyah saçlarını okşadı. Miran bir şey demeden gülümsedi. Reyyan o anda utanacak durumda değildi. Çok yorulmuştu. Yana kayan kocasına sokuldu hemen. Kalkıp terli vücudunu yıkayacak hali yoktu. Bir düğme vardı sanki ve bütün elektriği bir anda kesivermişti. Tatlı bir uyku kollarını açmış onu bekliyordu. Kocasının boynuna bir öpücük kondurdu. Gök gürültülerinin uzaklaştığını bile fark etmedi. Zaten Miran’ın yanında artık gök gürültüsünden korkmuyordu da.
M:Pişman değilsin değil mi?
R:Hayır değilim. Sen peki pişman mısın?
M:Hayır..Sen pişman değilsen, bende değilim. Hayatımın en güzel anlarını yaşadım.
R:Bende..Daha önce böyle iyi hissettiğim bir an hatırlamıyorum.
M:Hadi uyuyalım. Yarına enerji toplamamız lazım.
R:Mirann..
M:Tamam tamam. Hadi uyuyalım.
R:İyi geceler.
M:İyi geceler güzelim.
Reyyan göğsünde yatan adamın saçlarını okşamaya başladı. Daha iki aydır tanıdığı adam şimdi göğsünde yatıyordu. Kendisini çıplak görmüştü. Defalarca kez öpmüştü. Onunla sevişmişti. Kollarında kıvranmış, kendisini kaybetmişti ve hiç korkmamış, çok normal gelmişti. Ah aşk ne değişik bir şeydi?
Reyyan başını aşağıya doğru eğip kocasının yüzüne baktı. Uyuduğunu anladığında parmaklarını siyah saçlarının içinde gezdirmeye başladı tekrar. Miran hafifçe homurdanıp, bacaklarını karısının bacaklarının üzerine atıverdi. Uyku yavaş yavaş kendisini etkisi altına alırken, aklına gelenle gözleri sonuna kadar açıldı. Kim bilir bu kara kafalı çapkın adam kaç kadının göğsünde böyle uyumuştu? Kim bilir kaç kadına böyle sarılmıştı? Bu pozisyon kendisi için ne kadar özeldi oysa. Miran’ın sadece kendisine öyle sarıldığını bilmeden kafasında kurmuş, uykuyu kendisine haram etti iyice.
Diğer elinin parmak uçlarını kaslı koluna koydu. Yavaşça gezdirdi. Kim bilir kaç kadın birlikte olurken sıkmıştı bu kolları. Sinirleri gerildi. Dişlerini sıktı. Bu adam bütün dengelerini alt üst etmişti. Düşüncelerden düşüncelere atlamaya başladı.
Ee ne olmuştu şimdi? Hayatının bir bölümü kapanmış mıydı? Artık tamamen bu adama mı aitti? Peki o adam da kendisine mi aitti? Düne kadar korkup çekinirken, şimdi bu durumdan çok mutluydu.
Gece sık sık uyanmış, kocasının hala aynı şekilde yattığını görünce yüzündeki gülümsemeyle daha sıkı sarılmıştı. Demek ki çok rahattı, hiç oynamamıştı bile. Mutlulukla gözlerini yumdu.
Sabah ilk uyanan Miran oldu. Gözlerini açmadan karısının huzur dolu kokusunu içine çekti. Gülümseyerek açtı gözlerini. Karısının nefes aldıkça yükselip alçalan göğüs kafesinden belli oluyordu hala uyuduğu. Çıplak göğsüne bir öpücük kondurdu. Olanlara hala inanamıyordu. Şimdi bu muhteşem kadınla bir mi olmuşlardı? Karısını istemediği bir şeye zorlamıştı. Basireti mi bağlanmıştı, yoksa kıskançlık gözünü kör mü etmişti? Bu sorulara bir cevap veremiyordu. Tek bildiği hiçbir şeyin düşündüğü gibi olmadığıydı. Reyyan’la birlikte olduğunda içinde ki arzunun söneceğini düşünmüştü. Oysa şu anda bile kendisini zor tutuyordu. Ne yapmıştı bu kadın? Nasıl başarmıştı bunu? Sorularına cevap yoktu. Başını kaldırıp karısına baktı. Huzurun kokusunu bir kez daha içine çekti.Umarım beğenirsiniz 🙏 yarın sınavım olduğu için bölümü atamayacaktım.. o yüzden pazarın bölümünü bugün attım. Yeni bölüm pazartesi gelir inşallah 🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
FanfictionÇok sevdiğim bir hikayeden esinlenerek oluşturdum. Umarım güzel olur