El ele mutfağa geçtiler. Ebru kapıda gördüğü ikiliyle yüzüne bir gülümseme kondurdu.
E:Oo bizim taze çiftimiz gelmiş..
M:Geldik geldik..
E:Ee ne yaptınız? Konuştunuz, anlaştınız mı?
M:Konuştuk canım. Yetişkin insanlarız konuşup anlaştık.
E:Ee iyi yapmışsınız. Zaten sizin aranızdaki sorunlar konuşularak halledilecek sorunlardı.
M:Evet bizde öyle düşündük ve hallettik.
Miran yan dönüp karısına baktı. Elinden tutup masanın önündeki oturmasını sağladı.
M:Güzelim sen şöyle otur. Yorma kendini. Ben senin iki adım önünde olacağım tamam mı? Hiç merak etme.
S:Neyi merak etsin oğlum? Aynı yerdesiniz. Abartma bence.
M:Yok kardeşim şimdi etmez zaten, ben ilerisi için söyledim.
Miran, elini cebine koyup, karşısında ayakta duran Ebru’ya doğru ilerlemeye başladı. O ilerledikçe Ebru geriye doğru gidiyordu. Yüzüne sahte bir gülümseme kondurarak konuşmaya başladı.
M:Ee Ebru bana anlatmak istediğin bir şey var mı?
E:N-ne gibi?
M:Bilmem herhangi bir şey.
E:Yo-yok..
S:Miran bir şey mi oldu?
M:Yok canım ne olacak? Değil mi Ebru?
E:E-evet aynen.
S:Ebru sen neden kekeliyorsun?
E:Yoo..Kekelemiyorum.
S:Yavrum sen durduk yere kekelemezsin. Ne oldu? Ne yaptı sana bu Miran?
M:Aa ben ne yaptım be?
S:Senden her şey beklenir.
M:Alınırım bak.
S:Aman hatırım kalır.
M:Sen karışma ben Ebru’yla konuşuyorum.
A:Oğlum ne oluyor? Germesene insanları.
M:Yok anne neden gereyim? Soru sordum ben. Ebrucuğum, canım, yengeciğim..Bana anlatmak istediğin bir şey var mı?
Ebru kaşlarını çatıp Miran’ın üzerine doğru bir adım attı.
E:Aa yeter ama haa..Reyyan seni çok şımartmış valla. Bana sökmez bu sorgu teknikleri. Ne var yani? Yapmasaydın sende karına öyle şeyler. İki güzel söz söyleseydin de kaçırtmasaydın karını.
S:Ebru ne oluyor? Ne yaptın sen yine?
E:Ben bir şey yapmadım.
S:Valla ilkokulda kavga eden çocuklara döndü halimiz. Herkes şikayete geliyor.
E:Ama Selim..
S:Sen cezalısın..
E:Ne cezası ya? O nereden çıktı?
S:Çıktı işte.
E:Cezam ne?
S:Bilmiyorum düşünmedim o kadarını.
M:Ben biliyorum. Bence Ebru bir hafta bize taşınsın, senden biraz ayrı kalsın, özlesin.
S:Höstt..O nasıl ceza lan? O kadar ağır ne yaptı benim bir tanecik karım? Senin karın bir hafta bize taşınsın sen özle.
M:Benim karım yuva yıkmadı.
S:Benimki yıktı mı sanki?
M:Yıktı tabi.
Selim yavaşça karısına döndü. Sadece Ebru’nun duyacağı bir sesle konuşmaya başladı.
S:Yıktın mı hayatım?
E:Selim o nasıl soru? Valla almam seni eve..
Selim kocaman açılan gözleriyle Miran’a döndü.
S:Benim bir tanecik karım, aşkım, bebeğim asla öyle şeyler yapmaz. Benim karım yuva yapmıştır, sen yanlış anlamışsındır.
Bu kez Ebru, Selim’in kulağına yaklaştı.
E:Canım kocam. Seni ne kadar çok sevdiğimi söylemiş miydim acaba? Akşama ödülün hazır haberin olsun.
Selim yüzüne şapşal bir ifade takınırken, Miran söylenmeye başlamıştı bile.
M:Reyyan’a akıl vermiş.
R:Miran ben sana öyle mi dedim?
M:Onu kastettin.
E:İyi yaptım. Oh canıma değsin.
M:Hiç utanıyor mu?
E:Neden utanacakmışım? İyi yaptım. Gidecek yeri yoktu. Seni terk etmiş bana geldi, bende senin onu bulamayacağın bir yere gönderdim. Sanki nereye gönderdim, kaynanasının evi.
A:Annesi annesi. Kaynana ne kızım?
E:Pardon Ayla teyzeciğim. Annesinin evine gönderdim. Ne olmuş yani?
M:Bana neden göndermedin? Ben karımdan bu kadar ayrı kalmak zorunda mıydım?
E:Selim biz biraz içeriye geçelim. Ben şunun canına okuyup geliyorum hayatım. Sende benim çayımı koy olur mu?
S:Tamam hayatım keyfinize bakın.
Kocasına bakarken ki yumuşak ifadesi anında sertleşti Miran’a bakınca. Salona geçtiler Miran’la.
E:Miran valla ben çıldırmak üzereyim haberin olsun. Kız sana boşanalım dediğinde neden hayır demedin o zaman? Bir de tamam ben avukatla konuşurum, hemen halleriz demişsin. Yarın başvuru yaparım demişsin. O zaman neden çenen açılıp da, “ne boşanması kadın yok boşanmak falan” diye niye demedin? Sen kalbinde ki, evinde ki, yatağında ki afetin kıymetini neden kaybetmeyince anlamadın?
M:Ben geldim eve..Çoktan gitmişti..
E:Gider tabi. Sana kaç kez söylemiş sevdiğini? Hiçbirisini ciddiye almamışsın. Acaba bile dememişsin. Gururu incinmiş. Onu sadece cinsel olarak istediğini, düşünüyordu kız. Çünkü sen bir akıllılık daha yapıp, sıkılınca onu bırakacağını söylemişsin. Yanlış anlama Reyyan seni şikayet etmedi. Ben aldım ağzından bu lafları. Bu kız çok kırılmış Miran. Sana belli etmemek için çırpınmış durmuş. En sonda çocuk işte. Senin asla kendisine ait olmayacağını düşünmüş, hiç yoktan elinde ki sana ait bir parçayı kaybetmek istememiş. Senin istemeyeceğini hatta duyduğun gibi aldırmak isteyeceğini düşünmüş..Peki neden böyle düşündü? Bence beni suçlamadan önce bu sorunun cevabını bul.Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
FanfictionÇok sevdiğim bir hikayeden esinlenerek oluşturdum. Umarım güzel olur