Miran’ın arkasını dönüp kapıya doğru adımlamaya başlamasıyla, Reyyan suratını astı.
R:Sana aldıklarıma bakmayacak mısın?
M:Gece yatarken bakarım. Sen buraları anca toparlarsın zaten. Ben mangalı hazırlayayım artık.
Reyyan’ın cevap vermesine fırsat vermeden kapıyı arkasından çekip, dışarıya çıktı. Reyyan’ın iyice suratı düştü.
R:Resmen aldıklarıma bakmadı ya..İnsan biraz merak eder. Ruhsuz adam.
Sofranın etrafında toplanıp, Miran’ın hazırladığı balığı yerken, sohbet iyice koyulaşmıştı. Laf birbirini açmış, Ayla hanım bir çırpıda üniversite yıllarını varana kadar anlatıverdi. Reyyan’da çocukluğundan, yurtta yaşadıklarından birkaç anı paylaştı. Ne kadar gülerek anlatsa da, acı günler yaşadığı belliydi.
M:Demek o yüzden şimşekten korkuyorsun? Seninle tanıştığımızda da hava kötüydü.
R:Kalabalıktayken çok korkmuyorum. Kendimi işime verince fazla etkilenmiyorum. Ama bir an bile ürkünce, hiçbir şeye konsantre olamıyorum. Ayrıca evde yalnızsam yine ürküyorum. Öyle çocuk gibi bir korku değil de…
Sözlerini yarıda kesip, kocasıyla, kayınvalidesine baktı. Başını eğdi hafifçe.
R:Kolay uyuyamam. Sesler uzaklaşana kadar beklerim. Elimden başka bir şey gelmiyor. İyileştiremedim maalesef.
Herkesin suratı düşerken, konuyu değiştirme görevi Reyyan’a düşmüştü. Yemekten sonra Miran bahçede otururken, Reyyan ve Ayla hanım sofrayı kaldırıp, bulaşıkları makineye dizmeye başladılar. Bulaşıklar bitince Reyyan, Ayla hanıma döndü.
R:Hadi siz Miran’ın yanına gidin. Yoruldunuz. Kahveleri yaparım ben. Çayı da demlerim.
Ayla hanım çekinikçe baktı gelininin gözlerine. Bir adım yaklaştı yanına.
A:Kızım yanlış anlamazsan ben sana bir şey söylemek istiyorum.
R:Estağfurullah o nasıl söz? Buyurun söyleyin.
A:Eğer sende uygun görürsen…Bana anne diyebilirsin. Ben..bundan çok mutlu olurum.
Reyyan’ın gözleri duyduğu cümleyle birlikte hızla dolarken, ellerini dudaklarının üzerine kapattı. Gelininin bu hali karşısında sakince duramazdı Ayla hanım. Zaten duygusal bir kadındı gözleri hemen doluverdi. Saçlarını iki yana çekiverdi.
R:Ge-gerçekten mi?
A:Gerçekten tabi. Artık sizli bizli konuşmayalım. Açık söyleyeyim, seni gerçekten çok sevdim. Rahatsın, sevencensin, çok tatlısın. Kendini herkese hemencecik sevdirdin. Dün herkes sana hayran oldu. Miran da değişmiş. Suratsızlığından eser kalmadı. Sen benim oğlumun yüzünü güldürdün. Seni ne kadar sevdiği belli.
Sesinin hafifçe titremesine engel olamadı. Derince bir nefes çekti içine.
A:Ben bundan çok gurur duyarım.
R:Be-ben çok isterim. Sizi rahatsız etmeyeceksem eğer.
A:Sen benim gelinimsin güzel kızım. Ne rahatsızlığı?
Reyyan hızla sarıldı Ayla hanımın boynuna. Gözlerinden artık yaşların akmasına mani olamıyordu.
R:Teşekkür ederim anne.
A:Güzel kızım benim.
Reyyan gözlerini sıkıca yumdu. Bu kadar tatlı bir kadını kandırıyor olmak kahrediyordu onu. Bu işin bu kadar zor olacağını hiç planlamamıştı. Aklının ucundan geçmezdi iki aylık yalan bir evlilikte, kayınvalidesini bu kadar çok seveceği.
A:Teşekkür ederim kızım.
R:Asıl ben teşekkür ederim anne. B-ben ilk k-kez anne diyorum. B-bu çok başka..
İkili mutfakta konuşup, birbirlerine sarılırken, Miran mutfak kapısından giriş yapıyordu.
M:Mangalı ben yaptım. Kahveyi biriniz, çayı da biriniz yapar ar-t-ıkk..
Sonlara doğru sesinin kısılmasının sebebi, mutfakta birbirlerine sarılmış ağlayan annesi ve Reyyan’dı. Gözlerini kısıp baktı karşısında ki ikiliye. Tamam annesinin ağlamasını sevmez ve de istemezdi ama Reyyan’ın ağlıyor olması neden bu kadar zoruna gitmişti.
M:Ne oluyor? Neden ağlıyorsunuz siz?
Karısından bakışlarını kaçırmaya çalıştı. Eğer gözlerine bakarsa, gidip sarılacak, itirazlarını kulak ardı edecekti.
A:Öyle kız kıza duygusallaştık büyütme.
M:Yok canım ne büyüteceğim? İstediğiniz gibi duygusallaşın. Ama ağlamayın.
Güzel geçen gecenin sonuna gelirken, birbirlerine iyi geceler dileyerek odaya geçtiler. Odaya girdikleri gibi Miran üzerinde ki ince kazağı çıkarıverdi. Gözlerini karısının olduğu tarafa çevirdi.
M:Ben duş alacağım. Her yerim mangal kokuyor.
R:Tamam.
Diyerek cevap verirken, olabildiğince bakmamaya çalıştı Miran’a. Hızlıca aldığı duştan sonra odaya girdiğinde, Reyyan yeni aldığı pijamayı giymişti bile. Gerçekten çok yakışmıştı. Eski geceliğine nazaran daha kapalıydı ama Reyyan’ın vücudunu saklamayı başaramamıştı. Reyyan tek kaşını kaldırarak baktı Miran’a.
R:Hayırdır..Beğenemedin mi?
Bir yandan Miran’a kafa tutarken, bir yandan da bakışlarını gözlerinde sabitlemeye çalışıyordu. Sadece altında ki havluyla duruyordu. İki elini beline koymuş karısına bakarken, Reyyan istemsizce gözlerini vücudunda gezdirdi. Daha önce havlunun örttüğü kabarıklığa dikkat etmemişti. Göğsünde hissettiği kımıldanmayla iyice şaşkına döndü. Bu geniş erkek bedenine her baktığında, daha önce hissetmediği şeyler hissediyor, merak etmediği şeyleri merak ediyor ve kadın olduğunu hissediyordu. Vücudunun her uzvu ise hissettiği o kadınsılığı açıkça belli ediyordu.Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
FanfictionÇok sevdiğim bir hikayeden esinlenerek oluşturdum. Umarım güzel olur