Yeniden Doğuş (Tamamlandı)

Formların Savaşı

Bakışlarını önünde bulunan savaş planına dikti.

Nedya, sakin adımlar ile bulunduğu yerden kalkarken, arkasından gelen birçok kişi onu takip etti.

Koridorları ve kapıları geçtikçe, vücudunu ele geçiren adrenalin artıyor, hatta yüzünde bir sırıtma oluşmasına dahi sebep oluyordu.

Son adımını attı ve konuşmak üzere milyonlarca kişiden oluşan bu orduya dikkatli bir şeklide baktı.

Neredeyse hepsi S veya SS düzeyinden oluşan bu elite birliğin içerisinde 5-10 arası bronz küme olan kişiler dahi vardı!

Lord Medya'nın bile içerisinde bulunduğu bu birlik, bakışlarını Lord Nedya'ya dikti ve sakin bir biçimde beklemeye başladı.

-"ULU KRALLIĞIN CESUR SAVAŞÇILARI!"

Sesi temiz, şiddetli ve berrak bir su gibi akıyordu.

-"BU KARANLIK GÜNLERİ, GÜCÜNÜZ VE KRALLIK UĞRUNA YAPTIĞINIZ HİZMET İLE AŞACAK VE GELİŞECEĞİZ!"

Askerler Şiddet ile kükrerken, bazıları kılıçlarını kalkanlarına vurmaya ve çeşitli sesler çıkartmaya başlamıştı.

-"KONUŞMASINI YAPMASI ÜZERİNE KRAL ARTHUR!"

Kral sakin adımlar ile ezici bir ağırlık üzerine sahneye çıktı.

Elmas küme ile yaptığı baskı, isterse S seviye birini bayıltmaya bile yeterdi.

Ağır bakışlar eşliğinde kalabalığa baktı...

                        Tum ve Melk

Öfke ile kükredi ve Vücudu yavaşça dönüşmeye başladı.

Kanatları ve kuyruğunun yanında etrafında yayılan Aura, çoktan Tum'un manasını çekmeye başlamıştı.

Buna karşın Tum, tekrar kopyaları oluşturdu ve Melk'e doğru harekete geçti.

Fakat bir sorun vardı.

Melk'in bakışları kopyalara değil, Tum'a kilitlenmiştir.

Tüm gücünü bacaklarına verdi ve bir anda şiddetli bir güç ile zıpladı.

Tum, kendisine gelen Melk'e görünce kendisini bir kopya ile değiştirmeye çalıştı fakat bunu şaşırtıcı bir şekilde başaramadı ve kılıcı kanatları ile durdurdu.

-"Hmmm? Demek Ejderin hükmü diye buna mı deniyor?"

Denediği tüm büyüler iptal edilmiş ve başarısızlık ile sonuçlandı.

Bakışlarını sakince Melk'e çevirdi, gözlerinden öfke ile akan yaşlar, yüzündeki nefreti gizlemeye yetmemiş ve saf öldürme dürtüsü ile Tum'a bakıyordu.

-" Sen... Öldün... Bu sefer... ÖLDÜN!"

Tum ise sakin bakışlar ile Gözlerini gök yüzüne dikti.

-"Bir Anka uçamaz ise ne yapar bilir misin?"

Melk'in bakışları şaşkınlık ile kaldı.

Tum, kanatlarını iptal etti ve tüyler gölgeye dönüşerek, bedenine girmeye başladı.

-"MUTLAK TEKNİK "

-"Kontrol.. "

Bedeni mutlak bir karanlık ile kaplandı. Karanlık ellerinde bir adet pençe oluşmasına ve bu pençelerin yanında, ayaklarında oluşan uzun tırnakların yeri kavraması ile duruşu değişti.