Saat öğleye doğru geliyordu.
Tum ilerdeki savaş stratejisini bu kanatlar üzerine yapmaya karar vermişti.
Biraz alıştırma üzere ormana gitmek ve bu kanatların neler yapabileceğine şahit olman isteği içini yiyip bitiriyordu.
Evden çıktığında yağmur devam ediyor ve esen rüzgar ile fırtına havası devam ediyordu.
Seçmelerin başlamasına Daha 6 gün vardı, kanatlarına alışması için ise 6 günü kalmıştı.
Şehrin arkasında bulunan bir orman vardı ve bu havada kimsenin olmayacağını düşünürsek yavaşça ilerlemeye başladı.
Başkent olsa bile turistlerin gideceği yerlerle ihtiyacı vardı.
Tum ormana gitti ve boş ve düz bir alan buldu, zihnini boşalttı ve sakince fısıldadı.
-"Kara kanat"
Sırtında normalde hafif bir ağrı olması gerekirken,"acı direnci" yeteneği bunu engelledi ve sırtından dumana benzer iki adet kanat çıktı.
Tum ilk kez kanat bazlı bir yetenek kullanacaktı ve heyecanı yüzünden okunamasa bile kalp atışları hızlanmaya çoktan başlamıştı. kendi kendine odağını kanatlarına verdi.
-" bakalım nasıl olacak? "
Kanatları oynatmaya çalıştı, bunu yaparken çok tuhaf hissediyor ve bunu gizlemeye bile çalışmıyordu.
Sonuçta bundan önce iki kolu ve iki bacağı vardı.
Artık 2 fazlalık daha vardı ve kontrolu pek kolay gibi durmuyordu.
Bu Tum'a sanki sırtında 2 adet kol varmış gibi bir his verdi.
Onları sağa sola oynatmaya çalıştı.
Alışıyor gibiydi ama 15 dakikası vardı ve ilk 5 dakika alışmak için geçirmiştir.
-"başlayalım"
Diye içinden geçidi ve yumruklarını sıktı.
Kanatlarını aşağı doğru bir kez çarptı ve bir anda kendini ağaçların üstünde buldu.
Anlık bir şaşkınlık ile, kendini yere inerken buldu.
Korku ile bir kez daha kanat çırptı ve yerden 10m havalandı.
Bu his.. Sadece inanılmaz demek ile anlatılamazdı.
Bedenini düzleştirdi ve havada sakince süzüldü.
Yağmur damlalarının arasında saçları ıslandı, yüzü nemlendi ve kanatları su damlaları ile daha parmak bir hale geldi.
Oldukça hoş bir soğukluk hissetti ardından yere inmeye karar verdi kanatlarını kıstı ve hızlıca yere indi tam yere 5m kala kanatlarını hafifçe salladı ve hafif bir iniş yaptı.
Bir düşünce ile kanatlarını kapattı daha 12 dakika olmuştu ama yorgunluk çok ağırdı.
Ayakları ağırlıyor, başı dönüyor, midesi bulanıyordu. Kendi kendine
- "demek ödenmesi gereken bedel bundan ibaret?"
Bu, "acı direnci" olmasına rağmen böyle bir yorgunluk hissi vermesi gözünü korkuttu ama iyi bir yanı vardı,
Bu yeteneği kullanmaya devam ederse muhtemelen "acı direnci" gelişecek ve "his bastıran" olacaktı.
Bu "acı direncinin" bir üst noktası olarak bilinirdi.Neredeyse ağrıları hemen hemen tamamen keser acıyı ise biraz keserdi.
Tum ağaçlardan destek alarak evin yolunu tuttu hana girdi ve kıyafetlerini temizlik görevlisine verdi, ardından duş aldı ve yatağa uzandı.
Kıyafetleri gelene dek dinlendi ve enerji topladı kıyafet gelince üstünü tekrar giydi.
Tum kendi kendine,
-"Dayanıklılığı en az 300 yapmam lazım. Hmmm... buralarda bu zamanda ucuza puan satan yerler varmıydı acaba?"
Puanlar satılır ve satın alınır genelde puanlar türe göre değişir.
Mesela mana ve güç en pahalı olmasına karşılık, zeka ve diğer puanlar çok daha ucuzdur.
Köylüler puanlarını satar ve puanlar ile hayat sürerlerdi bu yüzden dayanıklılık en çok bulunan ve en tehlikeli puan çeşididir.
Eşit yapmaz isen hızın düşer, çok yapar isen gücün dengesi bozulur.
Tum, 200 hız idi yani dayanıklılığı 300 yapsa bir sıkıntı olamazdı hatta biraz zorlasa ve 350 yapsa gene olmazdı. Tabiki riske atmak istemedi biraz dinlendi ve dışarı çıktı.
Akşam saati idi Tum puan dükkanına girdi ve sordu.
-"selamlar dayanıklılık puanı alacaktım fiyatı ne kadar?"
Dükkan sahibi hafif şişko bir adamdır, ellerini ovuşturdu ve bir rulo aldı.
- "50 adedi 10 altın efendim"
Tum durdu.
-" hmmmm.... dayanıklılık pek alınan birşey değil. Muhtemelen uzun zamandır ilk alacak kişi benim eğer bir anlaşma yaparsak hep buradan alırım?"
Dükkan sahibinin sürekli müşteri sayısı pek yoktu.
Tum bunu zaten biliyordu çünkü önceki yaşamında burası onun favori yerlerinden birisi olmuştu.
Dükkan sahibi şuan bir ekonomik sıkıntı içinde idi ve her kuruş onun için değerlidir.
-" siz ne düşünüyorsunuz efendim?"
Diye sordu Tum ise,
-"150 adedi 13 altın"
Belirli bir süre düşündükten sonra, adam fiyatı uygun buldu.
Zaten alan yoktu ve kabul etti Tum'da 43 altın vardı ve bununla birlikte 30 kaldı Tum 150 puanı aldı.
Adamın hemen hemen tüm stoğu bitmişti.
Kendisi zaten bunları 5 altına aldı yani her türlü kaar sağladı.
Tum puanları aldı ve yanında bir rulo gördü, merakına yenik düştü ve sakince sordu.
-"bu nedir?"
Dükkan sahibi,
-efendim o önemsiz sadece dayanıklık gitmesini azaltan bir rulo, zamanımızda herkes mana kullanıyor bunu zaten iade edecektim.
Tum'un gözleri parladı.
-"bu kadar şanslı nasıl OLABİLİRİM?"
Sakin bir ses tonu ile sordu.
-"hmmm bunu ne kadara satarsın?"
Adam bunu neden alacağını bilmek istedi ama sormaya cesaret edemedi.
-"Efendim almak isterseniz, hediyemiz olsun?"
Tum güldü elini adamın omzuna koydu.
-"İlerde sizinle çalışmak için sabırsızlanıyorum!"
Dedi ve dükkandan çıktı hemen bir bitki dükkanına girdi ve tekrar ucuz ama işlevli bitkiler aldı.
Sunun yanında tütsü gibi rahatlatıcı kokular da aldı.
Birazdan 150 puan ve bir pasif yetenek ekleyecektir kendi kendine dedi.
-" bunu başarabilir ve doğru düzende yapabilirsem...... Kanatları 30 dakika kullanabilir ve hala enerjimi koruya bilirim."
Gözleri bir azim ile parladı bunu yapacağı için kendine güveniyorum. Odasına gitti ve yatağa oturdu bitkileri karıştırdı ve tütsüler için belirli yerleştirmeler Yaptı.
Sessiz bir şeklide fısıldadı...-"Pencere"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Doğuş (Tamamlandı)
FantastikEski hayatını bir köle olarak geçirir sayısız hata, tecrübe, başarı elde eder ve en sonunda ölüm ile burun buruna gelir. Tekrar doğmayı başarır ve kaderini değiştirmek için çabalar! Korkusuz acımasız ve soğuk bir kalbe sahiptir. "sevgi, dostluk, on...