Yeniden Doğuş (Tamamlandı)

Sabır Ve Erdem(Kısa Bölüm)

Gözlerini açtı ve hissettiği ilk şey, kuruyan dudakları ve kazınan midesi oldu, ne kadar zamandır veya kaç gündür burada olduğunu dahi kestirmeden, yerdeki kan ve ter izlerine baktı.

Ayağı kalktı ve dengesini zar zor sağladı.

Boyu Bir haylı uzamış ve kasları daha da yapılı bir hal almıştı. İçini Penceresini açmak için müthiş bir azim kapları fakat, bunun bir tuzak olduğunu biliyordu.

Önceki hayatında kral uyandığı anda bu yeteneği kontrol etmiş ve Form Anka'nın son sınavı olan "sabır" başarınız sonuçlanmasına karşın, yeteneği kullanım sınırı yarıda kalmıştı.

Tum, bunun ortalama 1 gün süreceğini biliyordu. 800 yıl bu anı beklemiş ve kalan 24 saat için bu hatayı yapacağına ölmeyi tercih ederdi.

Dengesiz adımlar ile köşede bulunan mavi taşı eline aldı.

-"Sağlık ekibini gönderin"

-"LORDUM! LORDUM?!?"

Yu, hızlı adımlar ile revire koştu ve sağlık ekibi hemen kendisine bakmaya başladı.

Kol ve bacaklarında çatlaklar, ak ciğer ve kaslarda ise zedelenme gerçekleşmişti.

Adada bulunan kaynaklar ile 1 haftalık iyileşme zamanı vardı.

Yatağa yatırıldı ve sakince uzandı.

Yu'nun bakışları ise endişe ve merak ile kaynıyordu.

-"Ne kadar zaman geçti.."

Bakışları zemini buldu, solgun tani ve göz altında bulanan morluklar, uzun zamandır yemek yemediğini ve uyumadığının katını olarak gözüküyordu.

-"15 gün Lordum... "

Tum'un içini bir rahatlama kapladı.

Önceki hayatında 1 yıl baygın kalan kral kadar şanssız olmadığını fark etti.

-" yemek ye ve dinlen. Bugünden sonra işlerimiz daha yoğun olacak."

Kafası ile onay verdi ve bakışlarını Tum'a çekti. Kızaran yanaklar eşliğinde Tum'a sarıldı ve dışarı koştu.

-"Hasan yanıma gelsin.. Konuşacak şeylerimiz olacak."

Yatağa uzandı ve yorgunluk ile ağırlaşan gözleri, sakince kapandı.

10 dakika sonra kapı sesi ile gözlerini açtı.

Hasan'nın gözleri çökmüş ve uyku vücuduna yayılmıştır. Bayılmak üzere olan bendenini koltuğa attı ve Tum'a nazikçe selam verdi. Yaklaşık 90'lı yaşlarına girmiş ve ölüm onun için yakın duruyordu.

-"Lordum.."

Tum'un bakışları yüzüğüne döndü.

Elinde bir rulo belirdi ve bu ruloyu Hasan'a doğru uzattı.

Ruloyu açınca, yüzünü şiddetli bir şok kapladı.

-L... Lordum kabul edeme-"

Sesi Tum'un bakışı ile kesildi.

-" Sadece 60 yıl zaman büyüsü.. "

Hasan'ı kaplayan teşekkür duygusu yerini göz yaşlarına bıraktı.

-" gidebilirsin."

Saygı ile eğildi le kapıdan dışarı çıktı. Tum ise gözlerini duvarlara dikti ve tekrar yorgun gözlerini tekrar uykuya daldırdı.

Bedeninin bu kadar yorulmasını ve acı çekmesini sadece bir şeye bağlaya bildi.

Muhtemelen yüksek miktarda puan kazanmış ve bunlar eşit dağıtılmıştır.

Kazandığı puan miktarına duyduğu merak, anıları ve sabrı tarafından tekrar engellendi.

Uyandığında güneş yerini aya bırakmıştı.

Dikkatini çeken ilk şey ise sandalye üzerinde uyumuş Yu oldu.

Kafası geriye kaymış ve kollarını birleştirmiş bir şeklide uyuya kalmıştı.

Sakince ayağı kalktı ve Yu'nun bedenini yatağına taşıdı. ("fesat olmayın Yu'nun yatağına taşıyor!"

Dışarı yürüdü ve bakışlarını gök yüzüne dikti.

Güneş yeni doğmaya başlamış ve karanlığın sessizliği kendisini vızıldayan arılara ve köylülerin gıcırdayan kapı seslerine bıraktı.

Bakışları gün doğumuna kitlendi ve içini bir rahatlama kapladı.

Zamanı dolmuş ve sabrı, gelişimi ile tamamlanmıştı.

-"Form Anka"

3m boyunda zifiri siyah kanatları, içini dolduran bir güç ile belirdi. Etrafında ise adayı kaplayan yüz binlerce kopya, bakışlarını heyecan ile gök yüzüne dikti.

Kanatlarını yere narince yaklaştırdı, zemini kaplayan rüzgar ile kendisini bir anda bulutların 4m üzerinde buldu.

Bu güce aşina kaldı. Buna emindi ancak, pencereyi açmak için sabrını zorlamaya devam etti.

Kopyaları yok etti ve hızlı bir şeklide uçmaya başladı. Bulutları ve dağları aştı.

Saatler sonra tekrar bulunduğu yere indi ve bakışlarını yüzüne dikerek çalı zemine uzandı.

-"Pencere..."