Yeniden Doğuş (Tamamlandı)

Seçmeler

Bakışlarını, Kaira'ya ve bölüğünde bulunan askerlere dikti.

Sıkı eğitimlerden geçen askerler, gelişen vücutları, ve en düşük 8.alem baskıları ile, bakışlarını yüce liderleri ve önderleri olan Tum'un dönük sırtına diktiler.

Tum, onlar için bir idol gibiydi.

Zayıflığın içinden çıkan ve gelişen kudretli bit fırtına.

Hepsi bir gün onun gibi olmak istiyordu.

Yıkılmak üzere olan mezbahları topladı ve kendi çatısının altında büyüttü.

Bir zamanlar ölmemek için yarını düşünenler, artık savaş alanında terör estiren birer makineye dönüşmüştü.

Tum ise, çekirdek bölgesinin ikinci süper gücü olarak güçlü bir baskıyı elinde tutuyordu.

İstese, Kutsal toprakları bir haftaya ele geçirir ve çekirdek bölgesinin tamamen hakimi olurdu.

Fakat isteği bu değildi.

Çekirdek bölgesinin kendisine teslim edilmesini istiyordu ki, ilerde çekirdek bölgesinin yok olmaması, ve kışları halkını korumak için sadece sıcak su kaynaklarına güvenme tehlikesini kaldırmış olacaktı.

Sonuçta Kutsal toprakların nasıl çalıştığını veya geliştiğini bilmiyordu.

İçeri bir kaç gölge ve sinsilik üzerine gelişmiş bilgelik eseri sahibi dahi soksa, bu ajanlar pek etkili olmadı.

Tum'un önünde iki seçenek vardı.

İlki seçmelere katılıp büyük bir kazanç ile planını uygulamaya sokmak, ikincisi ise Kutsal topraklara sahip olmak.

Bakışlarını Kaira'ya dikti.

-"Sence ne yapmalı?"

Tum'un önünde büyük bir pasta duruyordu.

Fakat hepsini yiyemezdi.

Sadece en güzel bölümleri seçmesi gerekiyordu.

Kaira'nın eli çenesine geldi ve hafif çıkmış sakallarını okşadı.

-"Seçmeler.. Onların senden haberi olmamalı.. Bunu çekirdek bölgesine saklamak gerek... O zamana dek hazırlıklar ve askerler tamam olur... Sonra ise.. Saldırıya geçersek.. Hehehhe... Üç krallık dahi bizi durduramaz.."

Tum'un bakışını gök yüzünü buldu.

Yıllardır dinlenmeden ve aralıksız verdiği bu güç savaşı, sonunda meyvelerini vermeye başlamıştı.

Çekirdek bölgesinin keşfi ve seçmelerin başlaması.. Ona muazzam bir fırsat sunmuştu.

Askerlerine bir bakış attı ve onları bulunduğu antrenmandan maruz bırakmamak için sakince seslendi.

-"Form Anka

Sırtından çıkan iki adet Kanat, zarafet ve kesinlik ile zemine bir kere çarptı.

Ayakları yerden kesildi ve saçları gelen rüzgar ile dans etti.

Üzerinde takım elbise yoktu.

Basit siyah bir pantolon ve silah bir boyunlu kazak giyiyordu.

Vücudunun sıcaktan ve soğuktan etkilenmemesi, kıyafet seçimini rahatlamış gibi görünüyordu.

Kanatlarını zemine bir kere sağlam bir biçimde vurdu ve İnşaatın bitmek üzere olduğunu gördü.

Devasa yapı, nerede ise Kutsal Topraklar kadar büyük ve ihtişamlı duruyordu.

Muazzam büyüklükte duvarlar ve devasa bir şato.