32.BÖLÜM

288 73 444
                                    





Yeşim hanım,kahvesini içtikten sonra müzik odasına geçerek bir süre haftabaşında vereceği derse hazırlanmış,ardından koro çalışmasına katılmak üzere evden çıkmıştı.Haftanın 3 günü çok sesli müzik korosuyla çalışmak,en keyif aldığı şeylerden biriydi.

Saatler sonra taksiyle eve dönerken sabahın aksine oldukça düşünceli ve üzgün görünüyordu.Gündüz zaman okuldaki dersler,koro çalışmaları,arkadaşlarla sohbet veya alışveriş derken su gibi akıyor,oysa akşamları bir türlü geçmek bilmiyordu çünkü.

Saat tam 7'de Adile hanımla yemek yiyecek,ardından belki 1-2 fincan çay içecek ve emektarı etrafı toplayıp ona

"İyi geceler hanımım"

dedikten sonra dinlenmek üzere odasına çekildiğinde,kitaplarıyla başbaşa kalacaktı.

İki kadının Süha Bey'in ölümünden beri,yani tam 4 yıldır değişmez akşam rutini buydu.

Taksi eve yaklaşırken,başka bir taksinin siteden içeri girmek için güvenliğin önünde beklediğini fark etti.Bir süre sonra işlemleri biten taksi güvenlikten geçmiş,kendi dairelerinin bulunduğu bloğa doğru ilerlemeye başlamıştı.

"Komşulardan birine misafir geldi herhalde."

diye düşünürken,iki taksi art arda blok kapısında durdu ve öndeki taksiden Rengim indi.

Yeşim hanım,oğlunu hiç beklemediği bir anda karşısında görünce çok sevinmiş,aceleyle şoföre ödemeyi yaparak inmişti.Bir yandan da

"Rengimmm,hoşgeldin oğlum!"

diyordu neşeyle.


Genç adam

"Rengimmm,hoşgeldin oğlum!"

diyen annesinin sesiyle hemen çantasını omzuna astı,valizini arabadan çıkarıp yere bıraktı,valizin üzerine dikkatle kurabiye kutusunu koydu ve taksinin kapısını kapatarak koşup annesine sarıldı.

"Anne,nereden böyle?"

diyerek.Yeşim hanım,oğlunun o çok sevdiği,kendine has kokusunu içine çekmiş,sonra da

"Koro çalışmasından oğlum,ne iyi ettin de geldin."

diye cevaplamıştı Rengim'in sorusunu.

Az sonra anne-oğul blok kapısından girip dairelerinin bulunduğu 20.kata ulaşmak için asansöre bindiler.Yeşim hanım,hâlâ oğlunun yanında olduğuna inanamıyor,genç adam gelmekle doğru kararı verdiği için kendini mutlu hissediyordu.

Annesinin sarılışından,ona ne kadar ihtiyaç duyduğunu anlamıştı.

"Bakalım Adiloş beni görünce ne tepki verecek?"

diye aklından geçirirken,asansör kata geldi ve indiler.Zili çalan Rengim'di.


Adile hanım topluca,mavi gözlü,50'li yaşların sonlarında,neşeli bir kadındı.Rengim henüz 2 yaşındayken Yeşim hanımlar için çalışmaya başlamış,o dönemlerde uzun ve açık kahve tonunda olan saçları zamanla kırlaşarak,ona ayrı bir hava katmıştı.

Hanımı çıktıktan sonra her zamanki gibi evin günlük işlerini yaptı.Ardından akşam için bir şeyler hazırlamak üzere mutfağa geçti.Yeşim hanım giderken özel bir istekte bulunmayınca,mantı yapmaya karar vermişti.Böylece geçenlerde fazla yapıp kuruttuğu mantılar,ziyan olmayacaktı.

O sırada kapı tarafından gelen sesler çalındı kulağına.Hanımı gelmişti demek.Ama kiminle konuşuyor olabileceği hakkında bir tahmini yoktu.Çalan zil sesiyle

ZENCEFİL CAFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin