66.BÖLÜM

185 49 268
                                    





Afitap hanımın bir hastanenin muhasebesinde çalışan eşi,17 yıldır evli olmalarına rağmen hâlâ yoğun işinden fırsat bulduğunda ona küçük hoş,sürprizler yapardı.15 yaşında,Ekin adında bir kızları olması da durumu hiç değiştirmemişti.

Bu nedenle mutfakta öpüşen genç çifti görünce yüzüne hafif bir tebessüm yayılmasına engel olamadı ve

"Aşk ne güzel şey!Birbirlerine de çok yakışıyorlar doğrusu."

diye düşünerek sessizce mutfaktan çıkıp iki kez öksürdü.Böylece,sesi duyan ikilinin toparlanmasına fırsat vermek istemişti.

Gerçekten de yakınlardan gelen öksürük sesini duyan Mevsim,hemen genç adamdan uzaklaştı.Bir yandan da

"Offff!Neredeyse basılacaktık canım!"

diye mırıldanıyordu.Rengim,genç kadının ondan aceleyle uzaklaşmasından elbette hiç hoşlanmamıştı.Ancak Mevsim,bu telaşlı haliyle bile öyle güzeldi ki gülümseyerek konuştu.

"Ama basılmadık güzelim!Yani telaşlanacak bir şey yok."

Ardından da ekledi.

"Ben şimdi gidip şu röportajı onayladığımı dergiye haber vereyim.Gazete haberleri araya girince aklımdan çıktı."

Genç kadın

"Tamam canım."

deyip Rengim'in yanağını okşamış sonra da genç adam mutfaktan çıkarken

"Buyurun Afitap hanım!"

diye seslenmişti.Kadının neşeyle

"Bir fincan çay ve bir dilim limonlu kek siparişi var da onu hazırlayacaktım!"

diyerek kapıda belirmesi bir kaç saniye sürdü.Hali,tavrı gayet normaldi.Mevsim,

"Çok sakin.Öyleyse bizi görmüş olamaz."

diye aklından geçirip rahat bir nefes almıştı.Gülümseyerek şöyle dedi.

"Tamam,ben keki tabağa koyayım,siz de o arada çayı döker sonra da siparişi müşteriye götürürsünüz."

Az sonra 2 kadın işe dalmış,Mevsim;az önce mutfakta genç adamla yaşadıklarını tamamen aklından çıkarmıştı.

Aynı anlarda Rengim,ilk olarak dergi röportajının onayını verdi,ardından da sırt çantasından şiir kitabını çıkararak kaldığı yerden okumaya koyuldu.Zira Kumru'yla saatlerce prova yaptığı için yorgundu.Aklını konserden başka bir şeyle meşgul etmeye ihtiyacı vardı.Yine de bakışları ara ara kalan 2-3 masayla ilgilenen genç kadına takılmadan duramıyordu.Haline hayret etti.Aşk;gerçekten de garip,fakat garip olduğu kadar güzel şeydi.

Birazdan cafe boşalacak,ikisi başbaşa kalacaklardı.Birlikte mutfağı toparladıkları anlar gözünde canlanınca keyifle gülümseyip okumaya devam etti.

Zaman su gibi akmış,içerisi boşalmıştı.Mevsim,genç adamın elinde kitap derin bir uykuda olduğunu gördüğünde,Rengim'in sapsarı,yumuşacık saçlarını okşamayı çok istemesine rağmen,hiç sesini çıkarmadan yan sandalyede duran hırkayı Rengim'in üzerine örtüp mutfağa döndü.Bir kaç dakika sonra Afitap hanımın yardımıyla mutfağı topluyordu.

Yaklaşık bir saat sonra mutfak pırıl pırıl olmuş,Afitap hanım

"İyi geceler Mevsim hanım!"

diyerek cafeden çıkmıştı.Genç adam hâlâ uyumaya devam ediyordu.Mevsim bu fırsattan faydalanıp Başak'a mesaj yazdı.

"Selam canım!Bu sabahki gazete haberlerini görmedin herhalde.Yoksa şimdiye çoktan arardın.Neyse,bir önemi yok zaten.Sana çok sevineceğin bir haberim var!Dün akşam Rengim sahilde bana duygularından söz etti.Ben de nasıl oldu bilmiyorum ama teklifini kabul ettim.Kısacası artık sevgiliyiz.Sonra yine konuşuruz,olur mu?Çünkü,henüz cafeden çıkamadım ve yorgunum.Öpüyorum,iyi geceler!"

ZENCEFİL CAFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin