38.BÖLÜM

275 72 392
                                    





Funda,mutfak masasında Tuna'yla karşılıklı sabah kahvelerini yudumlarken düşünüyordu.

Dün,tüm beğenilmeyen sahnelerinin çekimini bitirip eve döndüğünde saat çok geçti.Öyle ki Tuna,çoktan odalarına çekilip uyumuştu.

Sessizce hazırlıklarını tamamlayıp yıllardır hiç bitmeyen,hatta zaman geçip ilişkileri yıllandıkça daha da artan bir aşkla sevdiği adamın yanına kıvrılıp çok kısa sürede derin bir uykuya daldığını hatırladı.

Bu sabah uyandığında da saat 11'e geliyordu ve Tuna hâlâ yanında,derin bir uykudaydı.

Bir süre onu izledikten sonra dayanamayıp dudaklarına küçük bir öpücük kondurarak uyandırmıştı sevdiği adamı.

"Ne düşünüyorsun bebeğim?"

diye soran kocasının sesiyle düşüncelerine ara vererek konuştu.

"Hiç canım,öyle dünü düşünüyordum.Çekimler çok geç bitti maalesef.Geldiğimde çoktan uyumuştun,sabah da saat neredeyse 11'e geldiği halde,seni yanımda uyurken bulunca şaşırdım biraz.Erken kalkmayı seversin çünkü.Senin için de zor bir gün müydü?"

"Yani,her zaman ki işler işte.Biliyorsun,bizim meslekte sıkıntı hiç bitmez."

"Bilmez miyim?Hep bir kapris yapan,sorun çıkaran bulunur."

derken muzipçe kıkırdamıştı Funda.Bu haliyle çok tatlıydı.Tuna gülümseyerek devam etti.

"Haklısın bebeğim,ama sözüm meclisten dışarı tabi.Sen öyle biri değilsin,hem de hiç."

"Teşekkür ederim aşkım.Fakat ilk zamanlar ben de bir şeyler yapmış olabilirim.Tabi sonra aradan yıllar geçince,insan bu tip kaprislerin çocukça olduğunu anlıyor.Şöhret,aslında kişiye çok sorumluluk yükleyen bir şey.Düşünsene,seni gerçekte hiç tanımadığı halde rol model alan,her yaptığını takip eden bir sürü genç var."

"Haklısın,neyse bu konu böyle uzar gider.Bugün,şu an için boş gibi görünüyorum.Birlikte bir şeyler yapalım mı,ne dersin canım?"

"Olabilir aslında Tuna.Ben diyorum ki,önce Rengim'i arayalım.Hem Yeşim ablayla neler yaptığını öğreniriz,hem de şu cafe işini konuşuruz."

diyerek muzipçe göz kırptı genç kadın.

"Tamam,olur.Nasıl istersen güzelim."

demiş ve kahvesinden son bir yudum almıştı Tuna.

Sevgili kocasının onayını alan genç kadın,hemen masada duran telefonunu eline aldı ve Rengim'in numarasını bularak dokundu.Telefon çalıyordu.


Bursa'nın en eski hanlarından biri olan Kozahan; XV.yy.sonlarında,II.Beyazid döneminde mimar Abdül Ula Bin Pulat Şah'a yaptırılmış,kesme taştan,iki katlı bir binaydı.Ulu Cami ile Orhan Camii arasında yer alıyordu.

Üst katta 50,alt katta ise 45 olmak üzere toplam 95 odası vardı.Revak kısmı 40 beton kubbeden oluşurdu.

Bursa'nın en önemli ipek ve ticaret merkezlerinden biriydi.Üst kattaki tüm odalar,ipek ya da ipekli ürünler satan dükkânlar olarak düzenlenmişti.

Rengim ve Yeşim hanım bir kaç dakika önce hanın avlusunda yer alan cafeye gelerek,bir masaya karşılıklı oturmuşlardı.

Avlu,parke taşıyla kaplıydı.Cafe'nin arkalıklı ve kolçaklı,mavi minderli,hasır görünümlü rahat sandalyeleri,üstlerine kırmızı örtüler serili yuvarlak masaları vardı.

ZENCEFİL CAFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin