Bugün cafe diğer günlere göre çok kalabalıktı.Bu nedenle Mevsim bir tepsi daha zencefilli kurabiye yapmış,hatta bir de havuçlu kek hazırlamıştı.Bunlara ek olarak,1 tepsi de tuzlu kurabiye vardı.Henüz çok yeni bir cafe olduğu için fazla çeşit bulundurmuyordu.Her sabah mutlaka bir tepsi zencefilli kurabiye,1 tepsi tuzlu kurabiye ya da susamlı çubuk ve çeşidi her gün değişen bir kek hazırlıyor,akşama kadar hazırladığı tüm çeşitler genellikle tükeniyordu.Kalan ürünleriyse yardımcısı Yaprak,kapaklı cam kaplara koyarak okuldaki arkadaşlarıyla paylaşıyordu.Sınıftakiler bu durumdan son derece memnundu.
Bir müşterinin Cafe Latte ve 3 zencefilli kurabiyeden oluşan siparişini küçük bir tepsiyle masasına bırakırken,gözü sabah gelen sarışın genç adamın masasına kaydı.
Adam yaklaşık 2 saattir mekândaydı ve kağıtlara sürekli bir şeyler karalayıp duruyordu.Yaptığı işe çok dalmıştı.Öyle ki sipariş ettiği ikinci çayı içmemiş,tabaktaki 2 zencefilli kurabiyeye dokunmamıştı bile.
Siparişi müşterinin masasına bırakıp
"Afiyet olsun!"
dedikten sonra onun masasına ilerleyerek sordu.
"Çok dalgınsınız,çayınız buz gibi oldu.Tazelememi ya da içecek başka bir şey getirmemi ister misiniz?"
Rengim,ilk anda duyduğu soruyu algılayamamış,kızın yüzüne şaşkın şaşkın bakmıştı.Ancak sonra,masada duran gerçekten de buz gibi soğumuş çayı fark edince
Kusura bakma!Ben böyle konsantre olunca çayı unuttum."
diyerek gülümsedi mahçup mahçup.Genç kadın
"Hiç önemli değil.Ben de sizin gibiyim,işime odaklanınca çevremdeki her şeyi unuturum."
diye karşılık verdiğinde aklından genç adamın yazar ya da öyle bir şey olabileceği geçiyordu.
Kızın sözleri Rengim'in hoşuna gitmiş,
"Anlayışın için teşekkür ederim.Bu çay artık içilecek gibi değil ve ziyan olacak maalesef.Ama bir fincan tarçınlı portakallı soğuk kahve getirebilirsen,iyi olur.
demişti muzip bir ses tonuyla.
Bu kahveyi biliyordu Mevsim.Ancak burada hiç yapmamıştı.Dolayısıyla elinde malzemeleri yoktu.
"Çok isterdim,ama maalesef getiremem."
diye karşılık verirken ses tonu kulağa çok üzgün geliyordu.
"Neden getiremezsin peki,yoksa yapmayı mı bilmiyorsun?"
"Nasıl yapılacağını tabi ki biliyorum,sadece dondurucuda filtre kahveli buz kalıbım yok."
"Hımmm,demek öyle.Daha önce senden bu kahveyi yapmanı isteyen olmadı o zaman."
"Evet,olmadı."
"Burası yeni bir cafe mi?"
"Öyle,açalı yalnızca 3 ay oldu.Müşterilerin talepleri doğrultusunda menüyü düzenlemeye çalıyorum."
Bu cevaba şaşırmıştı genç adam.O,kızı burada çalışan eleman olarak düşünmüştü çünkü.Ama görünüşe göre cafe onundu.Yine de emin olmak için sordu.
"Cafe'nin sahibi sen misin yani?"
Mevsim bu soruya muzipçe göz kırparak
"Aynen,yoksa beni buraya yakıştıramadınız mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZENCEFİL CAFE
FanficCafe sahibi genç bir kadın ve ünlü bir piyanist bir araya gelirse neler olur? Kapak için@selinhantol arkadaşımıza çok teşekkür ederim ❤️❤️