14.BÖLÜM

359 97 412
                                    





Orta boylu,elâ gözlü çok hoş bir kadındı Funda.Dalgalar halinde omuzlarına dökülen,koyu kumral saçları vardı.6 yıldır,Tuna'yla mutlu bir evlilik sürdürüyordu.

Evliliklerinin ilk yılında çok sevdiği oyunculuğa biraz ara vererek dinlenmiş,sonra bir sinema filmiyle piyasaya geri dönmüştü.Son 1-2 yıldır dijital platformlarda yayınlanan dizi ya da filmlerde çalışıyordu.Bu sayede hem kendine,hem de eşine daha fazla zaman ayırabildiği için de,verdiği karardan çok memnundu.Yönetmenin

"Kestikkk!"

sesiyle herkese keyifli bir akşam dileyerek setten çıkıp karavanına geçti.

Bugün yoğun ama sorunsuz bir çekim günü geçirdiği için,yorgun olmasına rağmen,keyfi yerindeydi.

Üzerine rahat kesim,V yaka,beyaz,kısa kollu,bir penye,lacivert yine rahat kesim,yüksek bel bir kot pantolon,lacivert ince bir hırka ve beyaz spor ayakkabılarını giydi.Artık sevgili kocası Tuna'yı arayabilirdi.

"Bakalım Rengim'den ne haberler varrrr!"

diye düşünüp hafifçe kıkırdayarak telefonunu çantasından aldı ve Tuna'nın numarasına dokundu.Telefon çalıyordu.


Tuna,Rengim'le konuştuktan sonra önce oyuncularından birinin sette yaşadığı kıyafet krizini,ardından bir başka oyuncusunun çekimler sırasında yönetmenle yaşadığı anlaşmazlığı çözmekle uğraşmış,başka bir deyişle oldukça stresli bir gün geçirmişti.

Bazen oyuncuların kaprisleriyle uğraşmak gerçekten çok zor oluyor,fakat yine de işini severek yapıyordu genç adam.Hele de bugün olduğu gibi,sorunları bir şekilde çözüme kavuşturabildiği zamanlar.

"Herkese iyi akşamlar!"

deyip set alanından ayrılarak arabasına bindiği sırada çalan telefonu,yüzüne kocaman,mutlu bir gülümseme yayılmasına neden olmuştu.

"Selam aşkım!Çekimin bitti mi?"

diye açtı neşeyle.

"Selam bitanem!Evet,şimdi bitti.Ben de karavanda üstümü değiştirip seni arayayım dedim.Rengim'le ilgili bir gelişme var mı?"

dediğinde muzipçe kıkırdadığı ses tonundan belliydi genç kadının.

"Evet,var canım.Sabah konuştuk."

diyerek gülümsedi ve devam etti Tuna.

"Dün akşam otele gittiğimizden haberi yoktu,yani resepsiyondakiler senin ricanı kırmamışlar.İkimizi bir şeyler içmek ya da yemek için otele davet ettiğinde,ben lafı eveleyip geveleyince söylemek zorunda kaldım ama."

"Olsun,söylemekle iyi yapmışsın.Sen öyle duraklayınca telaşlandığını tahmin edebiliyorum.Peki,neden otele gelmediğini öğrenebildin mi?"

"Okuldan çıktıktan sonra çok acıkmış ve bir Cafe'ye uğrayıp bir şeyler yemiş.Sonra da mekân hoşuna gidince,orada kalıp sonat üzerinde çalışmış."

"Klasik Rengim yani,çalışırken yine zamanı unutmuş."

"Yani,ama bu kez başka bir şeyler de olabilir.Neyse,davetini kabul edelim mi?Hem belki sen onu konuşturursun aşkım."

"Tamam,olur.Biraz yorgunum ama keyfim yerinde.Tabi bu kez onu ara ki,yine o cafe de olacaksa geri dönmeyelim."

deyip kıkırdamıştı Funda.

"Arayacağım güzelim,merak etme.Seni çok seviyorum!"

"Ben de seni çok seviyorum!"

diyerek telefonu kapatıp karavandan çıktı ve arabasına doğru yürüdü.Birazdan Tuna onu ya arar,ya da mesaj atardı.


ZENCEFİL CAFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin