Yeşim hanım,saat tam 6.30'da çalan alarmla uyandı uykusundan.Ancak,Rengim'in söylediklerini düşünmekten doğru dürüst uyuyamamıştı.Yataktan kalktı,banyoya geçti.Yarım saat sonra odaya dönmüş,kendine yol için kıyafet seçiyordu.Küçük valizini dün gece hazırlamış ve kapının yakınlarına bırakmıştı."Mutfaktan sesler geliyor,Adile uyanmış olmalı."
diye mırıldanarak odadan çıktı,mutfağa adımladı.Gerçekten de mutfakta karşılaştığı manzara tam beklediği gibiydi.
"Günaydın Adile!Biraz atıştırıp çıkacağım.Deniz otobüsüm 9.30'da."
diyerek gülümsedi.Sonra da yerine oturdu.Emektarı,
"Günaydın hanımım!Nasıl istersen,Rengim oğluma selamlarımı söyle."
deyip,hemen çayını getirmişti.Kısa ve sessiz geçen kahvaltının ardından Yeşim hanım emektarıyla vedalaşarak evden çıktı,Mudanya iskelesine gitmek üzere evin yakınındaki duraktan az önce çağırdığı taksiye bindi.Yol boyunca kafası doğal olarak oğluyla meşguldü.Neyse ki Adile hanım,tüm merakına rağmen bir şey sormamış,onu durumu ona da anlatmak zorunda bırakmamıştı.
45 dakika kadar süren bir yolculuk sonrası,iskeleye ulaşıp taksiden indi.5-10 dakika içinde anons duyulmuş,Yeşim hanım da deniz otobüsünde yerini almıştı.Çantasından kitabını çıkararak okumaya çalıştı.Ama başarılı olamayınca vazgeçip,küçük pencereden denizi seyre koyuldu.Belki de ilk kez,şu 1,5 saatlik yol onun için bir türlü geçmek bilmeyecekti.
Mevsim,tüm hazırlıklarını tamamlayıp genç adama mesaj yazdıktan sonra mutfakta kahvaltı etmeye başladığı sırada heyecanlıydı.Annesi durumu fark ederek sordu.
"Bir şey mi oldu güzelim?Çok heyecanlısın sanki."
Dün,yine eve çok geç döndüğü için annesiyle konuşma fırsatı olmamıştı tabi.Bu nedenle Esma hanımın,Rengim'in annesinin geleceğinden haberi yoktu.Çayından bir yudum alıp,şöyle dedi.
"Bugün Rengim'in annesi İstanbul'a gelecek annecim.Sonra da eğer Yeşim hanım yorgun değilse,birlikte Cafe'ye uğrayacaklar.Mümkün olabildiğince erken çıkmak,hazırlık yapmak istiyorum."
Duyduklarına sevinmişti Esma hanım.Görünüşe göre Rengim,ilişkisinde ciddiydi.Yoksa annesiyle Mevsim'i tanıştırmaya gerek duymazdı.Kızını,baştan ayağa beğeniyle süzdü.Üzerine giydiği uçuk pembe zemin üzerine mavi,koyu pembe minik çiçek desenli,kolsuz,bisiklet yaka rahat kesim elbise Mevsim'e çok yakışmıştı.Belindeki krem rengi ince kemer,ayaklarındaki krem babetlerle uyumluydu.Dışarı çıkarken giyeceği yazlık krem hırkasıyla,kırmızı sırt çantası sandalyesinin arkasında asılı duruyordu.Saçlarını at kuyruğu yapmıştı.Yüzünde,belli belirsiz bir makyaj vardı.
Mevsim,annesinin sessizce ona baktığını fark ettiğinde devam etti.
"Ne oldu anne,neden bana öyle bakıyorsun?"
Esma hanım,ancak o zaman düşüncelerinden sıyrılabilmişti.Gülümseyerek konuştu.
"O kadar güzel olmuşsun ki tatlım,anne oğul sana bayılacaklar."
Genç kadın
"Teşekkür ederim anncim!"
deyip çayını bitirmiş,sandalyesinden kalkmıştı.Bir kaç dakika sonra bu kez
"Görüşürüz hanımlar!"
diye seslenip evden çıktı ve mekâna doğru ilerlemeye başladı.Rengim'in ameliyatına yalnızca 2 gün kaldığından,yapacak yığınla işi vardı.Zira ameliyat günüyle sonrasında onun yanında olmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZENCEFİL CAFE
FanfictionCafe sahibi genç bir kadın ve ünlü bir piyanist bir araya gelirse neler olur? Kapak için@selinhantol arkadaşımıza çok teşekkür ederim ❤️❤️