81.BÖLÜM

162 48 317
                                    





Mevsim gülümseyerek anne-oğula doğru ilerlerken,bir yandan da Yeşim hanımı inceliyordu.Kadın,annesinden bir kaç yaş büyük de olabilirdi,aynı yaşta da.Kahverengi uzun saçlarını tek örgü yapmıştı.Elâ gözleri vardı.Üzerine beyaz V yaka uzun kollu bir bluz,normal kesim siyah kumaş pantolon,siyah ince bir hırka ve yine siyah hafif ökçeli ayakkabılar giymişti.Boynunda gümüş bir zincirin ortasında yine gümüşten küçük bir melek figürü yer alan bir kolye göze çarpıyordu.

Kolyeyi gördüğünde rahatlayıp derin bir nefes aldı.Zira Yeşim hanımın tarzı,annesinin tarzıyla çok benzerdi.Bu durumda iyi anlaşacaklarını düşünmek yanlış olmazdı.Aklından bunlar geçerken kısa sürede yanlarına gelerek konuştu.

"Hoşgeldiniz Yeşim hanım,sen de hoşgeldin Rengim.Sizi burada misafir etmek benim için büyük onur.Şöyle geçin oturun lütfen.Ne yiyeceğinize bir karar verdiğinizde ben hemen getiririm."

Bir yandan da Yeşim hanıma elini uzatmıştı.Kadın,gülümseyerek kendisine uzatılan eli nazikçe sıktıktan sonra şöyle karşılık verdi.

"Hoşbuldum güzelim!Öncelikle gönderdiğin o harika un kurabiyeleri için sana bir de yüzyüze teşekkür etmek isterim.Tek kelimeyle bayıldım!Bir de senden bir ricam olacak,bana sevdiklerim hep "Yeşim Abla"diye hitap eder.Sen de bundan sonra öyle dersen beni çok mutlu edersin."

Bu sözlerin ardından genç kadın

"Rica ederim Yeşim abla,beğenmenize çok sevindim."

deyip gülümsemeye devam etmişti.İkisini sessizce dinleyen Rengim,ancak o zaman rahatladı ve sohbete dahil oldu.

"Hoşbuldum Mevsim."

Saniyeler içinde tezgahta duran,içi un kurabiyesi dolu cam kapaklı kabı fark edince de ekledi.

"Annecim,Mevsim bize 2 Türk kahvesi yanında da 2'şer un kurabiyesi getirsin,olur mu?"

Yeşim hanım hemen etrafı incelemeye son verip

"Eğer o kurabiyelerden varsa şahane olur oğlum.Bu sabah erkenden yola çıkacağım için kahve de içmemiştim zaten."

demiş,sonra da boş masalardan birine doğru ilerlemişti.Genç kadın

"Peki,kahveleriniz nasıl olsun?"

diye sorup

"Az şekerli."

cevabı sonrası mutfağa doğru gözden kayboldu.Kısa bir süre sonra,elinde içinde siparişlerin olduğu bir tepsiyle yanlarına dönmüştü.Tepside 3 fincan kahve olduğuna göre onlara katılacaktı.Rengim buna çok sevindi.Tahmin ettiği gibi Mevsim'in yanlarındaki sandalyede yerini almasıyla,Yeşim hanım kahvesini yudumlayarak sormuştu.

"Seni biraz daha yakından tanıyabilir miyim Mevsim?"

Kadının sorduğu soru,durum düşünüldüğünde çok normaldi.Neşeyle konuştu genç kadın.

"26 yaşındayım Yeşim Abla.............Üniversitesi'nin Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümünden mezunum."

Yeşim hanım hemen araya girmişti.

"Sen,geçenlerde o okulun "Kariyer Günleri" etkinliğine katılmamış mıydın oğlum?"

Genç adam hemen şöyle cevapladı soruyu.

"Evet,öyle annecim,ne hoş bir tesadüf değil mi?"

"Haklısın canım, çok hoş bir tesadüf."

demiş ve devam etmişti Yeşim hanım.

"İstanbul'lu musun Mevsim'cim?"

"Evet doğma büyüme buralıyım.Annemle yaşıyorum ve babamı 2 yıl önce kaybettik maalesef."

ZENCEFİL CAFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin