ZENCEFİL CAFE

48.BÖLÜM

Yaprak,her zamanki saatinde cafeye gelerek toz almayı,yerleri paspaslamayı,lavaboların temizliğini bitirmiş,mutfakta çay ve kahve hazırlarken,neşeyle şarkı söylüyordu.

"Birazdan Mevsim abla da gelir."

diye aklından geçirdiği sırada

"Günaydın güzelim,kolay gelsin!Etraf yine pırıl pırıl olmuş.Ellerine sağlık."

diyerek gülümseyen Mevsim mutfağa girmişti.Her zaman olduğu gibi çok şıktı.Ayrıca keyfi çok yerinde görünüyordu.

"Günaydın abla!Teşekkür ederim.Bugün yine hem çok şıksın hem de neşen yerinde."

diye aklındakileri söze döküp neşeyle kıkırdadı genç kız.Mevsim,

"Teşekkür ederim canım,beğenmene sevindim!Ayrıca evet,neşem yerinde.Çünkü,sana güzel haberlerim var."

demiş,Yaprak'ın şaşkın bakışlarını görünce devam etmişti.

"Hani geçenlerde buraya oyuncular gelmişti ya,onlar Funda Gürbüz'ün ekip arkadaşlarıymış.Bu Cuma da sette bir parti vereceklermiş.Dün,Funda hanım uğrayıp partinin yiyecek ve içecekleriyle bizim ilgilenmemizi istedi."

"Sen de kabul ettin,öyle mi ablacım?"

diye sorduğunda,genç kızın gözleri sevinçle ışıl ışıl parlıyordu.Mevsim

"Evet,kabul ettim güzelim.Biraz yorulacağız ama bir şekilde hallederiz biz."

dedi ve gülümsedi.Bu cevap üzerine Yaprak

"Tabi ki hallederiz abla,ne demek?Bu harika bir haber!"

diyerek sarılmıştı genç kadına.İlk heyecanı atlatıp sakinleşince işine döndü.Mevsim de tezgâhın başına geçip zencefilli kurabiyeleri hazırlamaya başladı.Onları bitirince sırasıyla 1 tepsi tuzlu çubuk,bir tepsi tuzlu kurabiye ve son olarak 1 limonlu kek yapacaktı.Yaprak'ın bugün tek dersi vardı ve ders öğleden sonraydı.Bu nedenle sıkıntı yoktu.Nasılsa genç kızın eli de en az Mevsim kadar çabuktu.

Saat sabah 10'a yaklaşırken tüm yiyecekler cam kapaklı kaplar içinde tezgâhta yerini almıştı.Mükemmel bir uyumla çalışarak mutfağı düzene soktuklarında,

"Bakar mısınız lütfen?"

diye seslenen ilk müşteri kapıda göründü.Böylece Mevsim ve Yaprak'ın yoğun günü başlamıştı.

Rengim,yaklaşık 1 saat süren sıkıcı bir yolculuk sonrası röportajın yapılacağı otele ulaştı.Ödemeyi yapıp taksiden indiğinde,aklında tek bir şey vardı.Bu röportajı da,geçen günkü radyo programı gibi sorunsuz atlatabilmek.Fakat bu kez işinin o kadar kolay olmayacağını biliyordu.Bu bir dergi röportajı olduğu için önce fotoğraf çekimleri yapılacak,ardından soru bölümüne geçilecekti çünkü ve genç adam poz vermekten hiç hoşlanmazdı.

"Umarım çekimlerde kullanılacak kıyafetleri seçerken,saçma sapan konseptler düşünmemişlerdir."

diye mırıldanarak otelin kapısından girdi.Görevliler onu hemen tanımış,

"Hoşgeldiniz Rengim Bey!Çekimler ve röportaj 4.katta,müzik odasında yapılacak efendim.Asansörler az ileride sağ tarafta."

diyerek karşılamışlardı.

Teşekkür edip gülümseyerek asansörlere ilerledi.Biraz sonra odanın kapısındaydı.Tıklatır tıklatmaz kapı açıldı ve

"Hoşgeldiniz Rengim Bey!Tam zamanında yetiştiniz."