27.BÖLÜM

307 77 473
                                    





Bir kaç dakika önce Başak ve Arda neşeyle onlarla vedalaşıp mekândan ayrılmışlardı.

Şimdiyse,Rengim montunu giyiyor,genç kadın çıkmadan önce son kontrolleri yapıyordu.Genç adam

"Yine seni eve bırakmama izin verir misin?Saat epey ilerledi."

diye seslenerek sessizliği bozan oldu.Mevsim,biraz düşündükten sonra şöyle karşılık vermişti.

"Aslına bakarsan zahmet etmeni istemem,ama "gerek yok"desem de sen beni dinlemeyeceksin,biliyorum."

Söylediklerinden,genç kadının şu kısa sürede onu tahmininden daha iyi tanıdığı anlaşılıyordu.Buna çok sevinerek

"Evet,haklısın ve kısa zamanda beni bu kadar iyi tanıman hem şaşırtıcı hem de çok güzel."

deyip aklındakileri söze dökmekten çekinmedi.Bir yandan da yüzünde muzip bir gülümseme eşliğinde çıkışa doğru ilerliyordu.

Az sonra Mevsim alarmı çalıştırıp kapıyı kilitlemiş,yan yana ağır adımlarla eve doğru yürümeye koyulmuşlardı.

Genç kadın,yarın kendisini Başak'la upuzun bir sohbet beklediği aklına gelince,elinde olmadan kıkırdadı.Rengim hemen merakla sormuştu.

"Ne oldu,neden güldün öyle?"

"Hiç,yarın Başak'la upuzun bir konuşma yapmam gerekeceğini hatırladım da birden."

Rengim'in dediklerinden bir şey anlamadığını belli eden şaşkın bakışlarını fark edince devam etti

"Yarın sabah,ya da fırsat bulduğu en yakın zamanda beni seninle ilgili soru yağmuruna tutacaktır."

"Neden böyle bir şey yapsın?"

"Çünkü,ben öyle kolay kolay birinin bana mutfağımda yardım etmesine izin vermem.Bunun için,o insanı dost olarak kabul etmem gerekir.E bu da tahmin edebileceğin gibi,kısa zamanda olacak bir şey değil."

Bu sözleri duyan genç adam

"Öyleyse,beni kendine yakın bulduğunu,arkadaşın kabul ettiğini düşünmem yanlış olmaz."

diyerek muzipçe göz kırpmıştı.Mevsim gülümseyip konuştu

"Evet,nasıl oldu hiç bilmiyorum ama haklısın."

Rengim,bu gülümseme sayesinde genç kadının gamzelerini tekrar görebildiği için mutluydu.Mevsim devam etti.

"Tabi,senden söz etmemizden rahatsız olacaksan söylemen yeter.Sorulardan kaçmanın bir yolunu bulurum ben."

"Yooo,hiç önemli değil.Benden konuşmanızdan rahatsız olmam.Zaten anlatılacak öyle çok bir şey de yok hayatımda."

Duydukları şaşırtmıştı genç kadını.

"Nasıl yok?Tanınmış birisin,daha ne olsun?"

diye sorularını sıraladı neşeyle.Genç adam

"İnsan işini severek yapınca ve çok çalışınca ün de bir şekilde geliyor.Yani tanınmam,öyle çok abartılacak bir şey değil."

dediğinde Mevsim araya girmişti.

"Anlıyorum.Günlük programını sorsam,ayıp etmiş olur muyum?Malum,ünlü biriyle daha önce hiç tanışmadım."

"Buradaki programım,sabah 6'da uyanıp spor yapmakla başlıyor.Sonra,kahvaltımı ediyor ve 2-3 saat otelin çalışma odasında piyano çalıyorum.Öğle ve akşam yemeklerini genelde odamda yemeği tercih ediyorum.Arada bestelediğim piyano sonatı üzerinde çalışıyorum."

ZENCEFİL CAFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin