58.BÖLÜM

238 59 380
                                    





Mevsim,annesinin söyledikleri karşısında şaşkınlıkla bakakalmıştı.Tam

"Nasıl tahmin ettin annecim?"

diye sormak için dudaklarını aralamıştı ki,kadının geçenlerde Berk'ten ayrıldığını haber verirken dedikleri bir bir zihnine doldu.

"Anneler kızlarını en iyi tanıyanlardır canım."

diye söze başlamıştı Esma hanım.Hemen kendini toparlayıp konuştu.

"Tahminin doğru,sana biraz ondan söz etmek istiyorum anne.Beni gerçekten çok iyi tanıyorsun."

"Peki,seni dinliyorum güzelim.Anlat bakalım,nasıl tanıştınız?"

diye karşılık verdiğinde gözlerinde muzip pırıltılar vardı kadının.

"Çok ilginç bir tanışma sayılmaz aslında.2 hafta kadar önce bir sabah,cafeye geldi.Fırından yeni çıkmış,dumanı üstünde zencefilli kurabiyelerin kokusu dikkatini çekmiş.1 fincan filtre kahve ve 2 zencefilli kurabiye istedi.Ben de saatin erken olduğunu söyleyip ince belli bardakta çay eşliğinde klasik Türk kahvaltısı etmesini önerdim,kabul etti.Öyle işte!"

Anlattıkları biraz eksikti genç kadının.Rengim gelmeden az önce Berk'le telefonda yaptığı tartışmadan,o sinirle ağladığından ya da Rengim'in onun ağladığını fark ettiğinden hiç bahsetmemişti.Gecenin bu vakti annesinin keyfinin kaçmasını istemiyordu çünkü.

"Kendi isteklerinde diretmeyip senin önerine uyduğuna göre nazik biri olmalı."

diyerek araya girmişti.Esma hanım.

"Gerçekten de öyle.Neyse,kahvaltısını bitirir bitirmez kağıt-kalem istedi.Sonra da 2 saaten fazla bir süre kağıtlara bir şeyler karalayıp durdu.Ardından hesabı yüklü bir bahşiş ekleyerek ödedi ve her şey için çok teşekkür edip cafeden çıktı."

Kızının son sözleri Esma hanımın müşteriye olan ilgisinin artmasına yol açtı.Çünkü,bahsettikleri kişi Mevsim'in çekingen tavırlarına bakılırsa nazik olduğu kadar sanatla da ilgili bir erkekti.

"Hımmm hem nazik,hem de sanata ilgi duyan bir adam.Çok hoş,aynı zamanda az rastlanır bir karışım."

diyerek aklındakileri dinlendirdi.Mevsim bu sözleri duyunca

"Yine doğru tahmin annecim!Sanatla ilgili evet,hatta daha da fazlası.O bir piyanist."

deyip kıkırdamıştı neşeyle.

"Öyle mi?Kim acaba?"

derken heyecanı ses tonundan çok net anlaşılıyordu Esma hanımın.Klasik müzik dinlemeyi sever,İstanbul'a gelen ünlü isimlerin konserlerini takip etmeye çalışırdı.Ancak son 2 yıldır,yani Tahsin Bey'in vefatından bu yana böyle bir etkinliğe katılmamıştı.Mevsim şöyle karşılık verdi annesinin sorularına.

"Muhtemelen tanıyorsundur annecim,sözünü ettiğim müşterim Rengim Doğan."

Bu kadarını tahmin etmediği için şaşırmıştı Esma hanım.Ancak kendini kısa sürede toparlamayı başarıp konuştu.

"Rengim Doğan demek.Baban hayattayken,birlikte bir konserine gitmiştik.Yanlış hatırlamıyorsam Roma'daydı.Harika piyano çalıyor.Onca yoğun programının içinde senin cafene uğrayacak zamanı bulabilmesi çok hoş.Ama biraz da şaşırdım açıkçası."

"Şaşırmakta haklısın anne.Zaten ilk geldiği gün,onu tanımadım.Aradan 4-5 gün geçtiğinde söyledi kim olduğunu."

Rengim Doğan'ın kızının cafesine gelmesi ne kadar şaşırtıcıysa,kimliğini saklamak istemesi o kadar normaldi Esma hanımın gözünde.Zira adam,insanların onu tanıdıklarında verdikleri abartılı tepkilerden sıkılmış olmalıydı.

ZENCEFİL CAFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin