Genç adamla mesajlaştıktan yaklaşık 1 saat sonra Funda'nın gönderdiği araç geldi.Şoförün de yardımıyla yiyecek ve içecekleri arabanın bagajına yüklemeleri 10-15 dakika sürmüştü.Aracın arka koltuğunda oturup yolu izlerken,Rengim'in neden onun en sevdiği filmi öğrenmek istediğini düşünüyordu genç kadın.
Başak'a hâlâ arkadaş oldukları konusunda ısrar ediyor olsa bile,gerçeğin bambaşka olduğunu kabullense iyi olacaktı galiba.Genç adam,annesi için yaptığı kurabiyeleri bahane ederek numarasını almakla işe başlamıştı.Bursa'dan dönüşünde getirdiği o fuları da unutmamalıydı.Sözde amaç,teşekkür etmekti.Ancak sözlü bir teşekkürün de yeterli olacağını, genç adam gayet iyi biliyordu.Mevsim'in işi buydu çünkü.Şimdi de en sevdiği filmi sormuştu.
Normal bir işi olsa,akşam onu sinemaya davet edeceğini düşünürdü.Oysa,onun yaptığı işte böyle bir davet pek mümkün değildi.
"Bakalım ne çıkacak bu sorunun altından?"
diye mırıldandığında araç durmuş,geldiklerini anlamıştı.Az sonra şoför kapısını açıp
"Geldik Mevsim hanım,buyurun lütfen."
diyerek gülümseyince
"Teşekkür ederim,size yardım edeyim de yiyecek ve içecekleri bir an önce taşıyalım."
deyip tıpkı şoför gibi gülümseyerek indi.
Funda, çekimlerini yeni bitirmişti.Hava ılık olunca karavana kapanmak yerine,çevrede küçük bir gezinti yapmaya karar verdi.Mevsim'in geldiğini fark etmesi yalnızca bir kaç dakika sürmüştü.Hemen yanına adımladı.Bir yandan da neşeyle gülümsüyor,
"Hoşgeldin canım!"
diyordu.Mevsim,
"Hoşbuldum Funda,rahatsız etmedim umarım."
deyip içtenlikle sarıldı.Genç kadın muzip bir ses tonuyla
"Yok canım,benim çekimlerim az önce bitti.Arkadaşlarında yarım saatlik bir işi kaldı.Gel,karavanımda biraz sohbet edelim."
demiş,Mevsim'i karavanının park halinde durduğu yere doğru ilerletmişti.Aynı anda çevreleri Funda'nın sessiz işaretiyle bir kaç kişi tarafından sarıldı ve malzemeler onun yardımına gerek kalmadan taşındı,Dakikalar içinde Funda'nın karavanına ulaşmışlardı.Genç kadın kapıyı açıp Mevsim'in içeri geçmesini bekledi.1-2 dakika sonra karşılıklı oturmuşlardı.
Genç kadının gelirken gördüğü kadarıyla,neşeli bir ortamdı set.Büyük mutfakların önemli bir davet öncesi sahip olduğu hareketliliğe benzer bir hareketliliği vardı.Herkes bir yerden bir yere koşturuyor,bir şeyleri zamanında yetiştirmeye çabalıyordu.Funda'nın
"Eeee,ortam nasıl sence?"
diye soran keyifli sesiyle ana döndü.
"Tahmin ettiğimden çok daha canlı,hareketli bir yer.Bu haliyle,önemli bir davet öncesi restoran mutfaklarını hatırlattı bana."
Cevap,Funda'nın çok hoşuna gitmişti.Şimdi,kızın kısa sürede Rengim'i neden bu kadar etkilediğini daha iyi anlıyordu.
"Yani,çok yadırgamadın,öyle mi?Buna sevindim."
diyerek kıkırdadı ve ekledi.
"Sanırım,bir restoran mutfağında çalışmakta epey zor oluyor."
"Evet,çok yadırgadığım söylenemez.Ayrıca haklısın,restoran mutfağında çalışırken insanın çelik gibi sinirlere sahip olması gerekli."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZENCEFİL CAFE
FanfictionCafe sahibi genç bir kadın ve ünlü bir piyanist bir araya gelirse neler olur? Kapak için@selinhantol arkadaşımıza çok teşekkür ederim ❤️❤️