Tuna yarım saat önce çalan alarmın sesiyle uykusundan uyanmış,banyoya geçip günlük işlerini hallettikten sonra tekrar odaya dönmüştü.Giyinirken bir yandan da dün geceyi düşünüyordu.Akşam 8.30 civarında Funda'yla birlikte Rengim'in oteline gelmişlerdi.Niyetleri biraz sohbet etmek ve belki birer kadeh bir şey içip soluklanmaktı.Ancak genç adamı otelde bulamayınca,planları düşündükleri gibi ilerlememişti.Funda'nın gülümseyerek
"Belki yürüyüşe çıkmıştır aşkım.Biz birer kadeh şarap alalım,o da yarım saate kalmaz gelir."
dediğini,ardından
"Olur canım,iyi fikir."
diyerek hemen lobide dolaşan çalışana 2 kadeh kırmızı şarap sipariş ettiğini hatırladı.Şaraplar gelip aradan yarım saat geçtiğinde genç adam hâlâ ortalıkta yoktu.Tuna artık endişelenmeye başlamıştı.Çünkü,Rengim gibi her hareketi planlı bir adam için bu durum hiç normal değildi.Funda
"Sakin ol aşkım!Belki biraz yalnız kalmaya,soluklanmaya ihtiyacı vardır.Koskoca adam,ona bir şey olmaz merak etme.Yarın ararsın."
deyip onu rahatlattıktan sonra resepsiyondakilere geldiklerini Rengim'e haber vermemelerini tembihlemişti.Ardından eve gelmişlerdi.
"Günaydın aşkım!"
diyen hafif uykulu bir ses duyunca kendini toparlayıp bakışlarını yatağa çevirdi ve
"Sana da günaydın bitanem!"
dedi neşeyle.Ardından yatağın yanına gelip eğilerek,Funda'yı yanağından öptü.Genç kadın keyifle kıkırdayarak
"Hımmm,sabah sabah bu öpücük çok iyi geldi doğrusuuuu!"
diye karşılık vermişti.Genç adam karşısındaki bu güzelliğe tek kelimeyle bayılıyordu.Ama ikisinin de işleri bu aralar çok yoğundu.Bu nedenle
"İnan o öpücükten çok daha fazlasını yapmak isterdim de,ikimizin yoğunluğu geçene kadar olmaz güzelim!"
deyip muzipçe göz kırpmakla yetindi ve ekledi.
"Hadi sen de hazırlan artık bebeğim.Kahvaltıyı beraber edelim hiç değilse.Sonra ofise gitmeliyim,yapılacak işler var."
Bu sözleri duyan Funda neşeyle kıkırdamaya devam ederek yataktan kalkmış,soluğu banyoda almıştı.İçinden
"İyi ki bu adam hayatımda!"
diye geçiriyordu.
Rengim otelin yemek salonunda kahvaltı ediyordu.Saat sabah 7.30'du.Yemek bitince çalışma odasına geçip 3 saat kadar piyano çalarak konsere hazırlanmayı planlamıştı.2 gün içinde sonatta büyük bir ilerleme kaydettiği için,keyfi yerindeydi.
"Bakalım bugün beni gece saçlı kızın cafesinde hangi lezzetler karşılayacak?"
diye düşünerek sütlü müslisini kaşıklamaya devam etti.Cafe'yi düşünür düşünmez gülümsemeye başladığının farkında değildi.
Tuna kahvaltı biter bitmez Funda'yı öperek evden çıkmış,arabasıyla ofisine doğru yola koyulmuştu.Funda da hemen onun ardından sete gidecekti.Saat 8'e geliyordu,trafik yine her zamanki gibi yoğundu.Bu durumdan faydalanarak arabanın ön panelinde Rengim'in numarasını bulup dokundu.Belki de dün gece neden otele gelmediğini genç adam kendi söylerdi.
Kahvaltısını bitirip notalarını almak üzere odasına giderken telefonu çaldı genç adamın.Arayanın Tuna olduğunu tahmin etmek zor değildi.Annesi bu saatte çok önemli bir şey olmadıkça onu asla aramazdı çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZENCEFİL CAFE
FanficCafe sahibi genç bir kadın ve ünlü bir piyanist bir araya gelirse neler olur? Kapak için@selinhantol arkadaşımıza çok teşekkür ederim ❤️❤️