39.BÖLÜM

243 72 300
                                    





Yaprak,gözlerinde neşeli pırıltılarla mutfağa döndüğünde Mevsim,sandviçi hazırlamış,bir fincana çay dolduruyordu.Muzip bir ses tonuyla

"Ne oldu güzelim?Çok neşelisin."

diye konuştu.Genç kızın cevabı hemen gelmişti.

"Abla,inanmayacaksın ama Funda Gürbüz burada.Hem de eşi Tuna'yla birlikte."

Funda hanım çok yetenekli ve tanınmış bir oyuncu,eşi Tuna yine çok tanınmış,başarılı bir menajerdi.Bu kadar yoğun çalışmadığı okul döneminde kadının bir kaç dizisini izlediğini,izlerken de çok keyif aldığını hatırladı Mevsim.

Okuduğu bir kaç röportajından öğrendiği kadarıyla,karı-koca iş dışında sakin bir hayat sürdürüyorlardı.Gece hayatları yok denecek kadar azdı.

Burayı nasıl bulmuşlardı acaba?Biraz düşününce kendi kendine

"Tabi ya!"

diye mırıldandı.Rengim'le tanışıyor olmalıydılar.Yaprak,genç kadının sessizliği uzayınca bir kez daha konuşmuştu.

"Abla iyi misin?Daldın da!Sen onlarla ilgilen istersen,ben siparişi götürürüm."

Düşüncelerine ara vererek

"Öyle mi?Ne güzel!Tamam,dediğin gibi olsun.Ayrıca merak etme iyiyim."

deyip beyaz ahşap bir tepsiye hazırladığı sandviç tabağı ve çay fincanını yerleştirdi.Az sonra Yaprak elinde tepsiyle mutfaktan çıkmıştı.Mevsim,gülümseyerek onu takip etti.

Genç çifti görmesi çok sürmemişti.Az ilerideki masaya karşılıklı oturmuş birilerinin gelip siparişlerini almasını beklerken,bir yandan da etrafı inceliyorlardı.Hemen yanlarına ilerleyip neşeyle konuştu.

"Hoşgeldiniz Funda Hanım,Tuna Bey!Ne alırdınız acaba?"

Karı-koca kendilerine seslenildiğini duyduklarında başlarını sesin geldiği yöne çevirmiş,Funda genç kadını baştan ayağa şöyle bir süzmüştü.Elâ gözlerinde meraklı bir bakış hakimdi.

Mevsim,üzerine giydiği gri gömlek,siyah pileli mini etek ve yine siyah mus çoraplarla hanım hanımcık bir tercih yapmış olmasına rağmen,ayaklarındaki postallar karakterinin asi yönünü ortaya seriyordu.Siyah saçlarını tek örgü yapmıştı ve işi düşünüldüğünde bu çok normaldi.Kara gözleri ışıl ışıl parlıyor,yüzüne yayılan sıcacık gülümseme 2 yanağındaki gamzeleri ortaya çıkarıyordu.Boyu,1,75 civarlarında olmalıydı.

"Gerçekten çok güzel bir kadın.Zeki olduğu da gözlerinden belli.Rengim'i bu kadar etkilemesine hiç şaşırmadım."

diye geçirdi aklından.Mevsim,bir cevap alamayınca yeniden söz alma ihtiyacı hissetmişti.

"Eğer bir karar veremediyseniz,daha sonra da gelebilirim."

Hemen toparlanarak

"Kusuruma bakmayın,daldım biraz.Hiç gerek yok.Biz 2 filtre kahve alalım,pasta siparişini de size bırakalım."

diye karşılık verdi.Mevsim

"Tabi Funda hanım,öyleyse size yeni denediğim piyano keki öneririm.Az önce tattım da,çok lezzetliydi."

demiş,teklifinin kabul edilmesiyle de siparişi hazırlamak için mutfağa doğru gözden kaybolmuştu.

Masada yalnız kaldıklarında ilk konuşan Tuna oldu.

"Mevsim hakkında ne düşünüyorsun güzelim?"

"Yani,ilk izlenim olarak iyi birine benziyor.Kıyafetlerine gelirsek,zevkli ve rahat.Saç biçimi de öyle.Fakat bu tarz bir kıyafeti postalla giymeyi tercih etmesi,ruhunda bir parça da olsa asilik olduğunu gösterir.Başka bir deyişle,onu bir şeye ikna etmenin kolay olacağını sanmam."

ZENCEFİL CAFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin