Trafik yoğunluğu nedeniyle hastaneye varmaları yaklaşık 45 dakika sürdü.Ancak randevu saatine daha 15 dakika olduğu için dışarıda bekleyen basın ordusu dışında bir sorun yoktu.Rengim,hafifçe tebessüm ederek şoföre seslendi."Şurada durabilir misiniz lütfen?"
Adam hemen
"Olur abi."
diyerek durmuş,genç adam ödemeyi yapmış ve kapıyı açarak inmişti.Elini önce Mevsim'e,ardından annesine uzatarak inmelerine yardımcı oldu.Mevsim,tüm bunlar olurken şaşkın bakışlarla gazetecilerin onlara doğru sorular sorarak gelişlerini seyretmekle meşguldü.
Genç adam onun şaşkınlığını önemsemeden ellerini birleştirdiği sırada sorular da daha net duyulmaya başlamıştı.
"Rengim Bey,basit bir sağlık kontrolü sırasında annenizin de yanınızda olması ilginç değil mi?
"Yanınızdaki gizemli hanımefendinin kimliği de herkesin merak konusu.Artık bir açıklama yapmanızın zamanı gelmedi mi?"
"İlişkiniz ne zaman,nasıl başladı?"
"Kendisiyle nerede tanıştınız?"
Mevsim,yüzü renkten renge girerek genç adamın elini tutuyor,Rengim herhangi bir cevap vermeden hastane kapısına doğru ilerlemeye devam ediyordu.Aslında yaptıklarında utanılacak bir şey yoktu elbette.Ama bir anda bu kadar ilgi odağı olmak genç kadını utandırmıştı işte.Hastane girişine yaklaştıklarında genç adam gazetecilere doğru döndü ve konuştu.
"Arkadaşlar,daha önce de dediğim gibi zamanı geldiğinde gereken açıklamalar yapılacak.Şimdi,lütfen izin de randevuma gecikmeyeyim."
Saniyeler sonra üçü birden hastanenin kapısından içeri girdiklerinde,basın hâlâ meraklı sorularına devam ediyordu arkalarından.
Tuna,sabah erkenden uyanıp hazırlanmış,Funda'yla ettiği sakin kahvaltının ardından hastaneye doğru yola çıkmıştı.40 dakika kadar süren bir yolculuk sonrası hastaneye geldiğinde,Rengim henüz ortalarda yoktu.
"Birazdan burada olurlar."
diye düşünerek gazetecilere sessiz bir baş selam verip içeri geçti ve Rengim'leri beklemeye koyuldu.Onları dağıtmaya çalışmamasının nedeni,zaman içinde bu çabaların hiçbir işe yaramadığını öğrenmiş olmasıydı.1-2 dakika sonra
"Selâm Tuna!Burada ne işin var?Dün akşam,gelmene gerek yok diye konuşmuştuk."
diyen Rengim'in sesi doldu kulaklarına.Bakışlarını sesin geldiği yöne çevirdiğinde Rengim,Mevsim ve Yeşim hanımın ona doğru geldiğini görmüştü.
"Hoşgeldiniz!Haklısın Rengim,öyle konuştuk ama sabah boş vaktim olunca,gelmeden duramadım.Funda,size selamlarını gönderdi.Maalesef çekimi vardı."
diyerek gülümsedi ve 3'lü yanına ulaştığında herbirine içtenlikle sarıldı.Hepsi,genç adamın bu ilgisi karşısında duygulanmışlardı.Yeşim hanım
"Sağol Tuna,sizler gerçek birer dostsunuz."
diye karşılık verirken hepsinin aklından geçeni dile döktü.Tuna neşeyle
"Rica ederiz Yeşim Abla,sizi böyle bir günde yalnız bırakmam mümkün değildi.Funda'ya da dediklerinizi elbette ileteceğim."
demiş,aynı anda bir hemşire gülümseyerek yanlarına gelmişti.Rengim,onu fark ettiğinde hafifçe tebessüm edip sordu.
"Vakit geldi mi?"
Hemşirenin cevabı tam beklediği gibiydi.
"Öncelikle hepinize günaydın Rengim Bey.Tayfun Hoca'yla asistanı Barış hoca sizi bir üst katta bekliyor.Operasyon öncesi son bir kontrol yapılacak biliyorsunuz.Yaklaşık bir saat içinde işlem bitmiş olur,daha sonra sizin için ayırdığımız odada bir süre dinleneceksiniz.Akşama kadar bir sorunla karşılaşmazsak,Tayfun hoca çıkmanıza izin verecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZENCEFİL CAFE
FanfictionCafe sahibi genç bir kadın ve ünlü bir piyanist bir araya gelirse neler olur? Kapak için@selinhantol arkadaşımıza çok teşekkür ederim ❤️❤️