Dış cephesi gri,içeriyi göstermeyen camlarla kaplı,daire şeklinde inşa edilen binanın kapısından içeri girdiklerinde,tavanı beyaza boyalı,zemini krem rengi dikdörtgen yer karolarıyla döşenmiş,kolonlarla farklı bölümlere ayrılan geniş bir fuaye karşıladı Mevsim'i.Kolonlar ve duvarlara farklı farklı boyutlarda tablolar asılıydı.Aydınlatma;tavana gömülü spotlar ve üzeri küçük atıştırmalıklar ya da çeşitli içeceklerle dolu koyu renk ahşaptan uzun tezgahın tam üstünde tavandan sarkan büyük avize yoluyla sağlanıyordu.Etraf yeni yeni kalabalıklaşmaya başlamıştı.Tuna'nın
"Hoşgeldin Yeşim Abla!Siz de hoşgeldiniz Rengim,Mevsim!"
diyen neşeli sesi kulaklarına dolunca genç kadın düşüncelerinden sıyrılıp kendini toparladı
"Hadi Rengim,bak Tuna şurada,Funda da hemen yanında."
diyerek genç adamı çiftin yanına doğru ilerletti.Az sonra yanlarına gelmiş,içtenlikle kucaklaşmışlardı.Bu sırada
"Harika olmuşsun Mevsim'cim,sen de öyle Yeşim Abla!"
"Rengim,smokinin sana çok yakışmış,hayranların yarın sosyal medyada kim bilir ne yorumlar yazacak?"
"Teşekkürler Funda'cım,sen de çok şık ve güzelsin!"
"Yeşim Abla haklı Funda'cım,harika görünüyorsun."
"Senin kadar olamaz ama çok teşekkür ederim Mevsim'cim."
gibi cümleler havada uçuşuyordu.Bir kaç dakika içinde Esma hanım,Başak,Arda ve Kumru da gelip ekip tamamlandığında,Tuna gülümseyerek konuştu.
"Hadi Rengim,sen artık kulise geç,sonlara doğru Kumru da sana katılır.Ben de herkesi localarına yerleştireyim."
Genç adam
"Tamam Tuna."
deyip Mevsim'e dönerek eklemişti.
"Konserden sonra görüşürüz aşkım."
Genç kadın
"Görüşürüz canım."
diyerek ona sarıldığında,diğerleri ikiliyi gülen gözlerle seyrettiler.Biraz sonra Rengim kulise,Tuna,Funda,Yeşim hanım,Esma hanım Arda,Başak Mevsim ve Kumru ise localara doğru gözden kaybolmuşlardı.
2 katlı konser salonu,hem çok geniş hem de çok büyüktü.Yüksek bir tavanı,ön kısmında kırmızı kadife kumaştan bir perdeyle örtülmüş dev bir sahnesi vardı.Sahnenin bulunduğu alt kat,tıpkı sahne perdesi gibi kırmızı kadife kumaşla kaplı koltuklarla amfitiyatro şeklinde dizayn edilmişti.
Merdivenleri kullanarak üst kata çıktıklarında Tuna herkesi kendilerine ayrılan localara yerleştirdi.Bu bölümde de alt salon gibi kırmızı kadife kumaşla kaplanmış 2'şer koltuk bulunuyordu.Tek fark,bu iki koltuğun arasında küçük,kare bir sehpa olması ve her locanın bir diğerinden kırmızı bir kadife perdeyle ayrılmasıydı.
İlk locada Tuna-Funda,ikincisinde Başak-Arda,üçüncüsünde Yeşim hanımla Esma hanım oturuyordu.Dördüncü locada olan Kumru'ysa hemen yan locadaki Mevsim gibi yalnızdı.Çünkü erkek arkadaşı Mekin,maalesef konser vermek üzere yurtdışına çıkmıştı.
Mevsim,koltukta yerini alır almaz Tuna
"Konser sonrası görüşürüz Mevsim,müziğin tadını çıkar."
diyerek yanından ayrılıp kendi locasına,Funda'nın yanına geçti.
Salon neredeyse dolmak üzereydi.Birazdan konser başlayacaktı.Bir kaç dakika sonra salon ışıkları yavaş yavaş karardı ve ağır perde yavaşça aralanarak sahne göründü.Rengim herkesi selamlayıp piyano başına geçtiğinde,genç kadının kalbi heyecan ve aşkla gümbür gümbür atmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZENCEFİL CAFE
FanfictionCafe sahibi genç bir kadın ve ünlü bir piyanist bir araya gelirse neler olur? Kapak için@selinhantol arkadaşımıza çok teşekkür ederim ❤️❤️