-22-

57 21 18
                                    

Keyifli okumalar...🌺

Hayatın işleyişi ölüm ve doğumlar üzerine kuruluyken doğumların mutluluk vermesi ölümlerin ise böylesine can yakıcı olması haksızlık gibiydi. Özellikle de böylesine bir ölüm...

Hayatta her zaman iyi şeyler olsa hayatın hiçbir anlamı kalmaz demişti Deniz, küçük Derin arkadaşı yüzünden yere düştüğünde ve bundan şikayet ettiğinde. Kötülükler de iyilikler kadar vardı hayatta ve abisine göre olması gereken de buydu zaten. Bazıları iyiliklerle yaşamalı bazıları ise bu iyi yaşayanlar için ödenmesi gereken bedeli ödemeliydi. Bazen denge değişir iyi yaşayanlar bedel ödeyen tarafa ve yeterince bedel ödemiş insanlar ise iyi yaşayan tarafa geçerdi. Hayat dengesizdi fakat dengelerden oluşurdu. Ertesi gün düşmesine neden olan arkadaşı kolu kırık bir halde sınıfa girdiğinde inandı dengelerin varlığına Derin.

Neyin bedeliydi peki bu yaşanılanlar, kimin iyi yaşaması için ödenmek zorunda bırakılmıştı Çağıl ve annesine? Sorular çok, belirsizlik ve haksızlık çok...çözüm ise çok zordu...

Bir süre sessizlikle geçti fakat bu sırada zihinleri hiç susmamış ikisinin de canını yakacak kadar konuşmaya devam etmişti.  Derin aynı zamanda korkuyordu da, güçlü olduklarına dair hiçbir şüphe duymadığı katillerin varlığı yetmezmiş gibi bir de katillerin peşine düştüğünü hissediyordu. Dua ediyordu ki bu hislerinde yanılmış olsun, sanki mümkünmüş gibi...

İkisini de derin bir sessizliğe iten bu konu kapatıldı, üzerine konuşulacak daha ne varsa da susuldu, korkular ve şüpheler yutuldu. Gözyaşları gözlere ve arada kendini göstermekten çekinmeyen acı yüreklere gömüldü...

Hava yeterince kararmıştı, perdenin ardı siyahlara bulanmıştı. Gitme vakti gelmişti fakat gitme isteği gelmiyordu... Hiç istemese de yapması gerekeni yaparak dudaklarını araladı. 

"Gitsem iyi olacak, beni eve bırakır mısın?" 

Cevap olarak olumlu anlamda başını salladı Çağıl. Birlikte çıktılar evden, dışarı havası aralarındaki kasveti biraz olsun dağıtmış, yüzlerine değen rüzgar rahatlatmıştı. Ancak bir anda fazla rahatlamış olacak ki Derin'in ayağı boşluğa denk gelmişti. Öne doğru eğilen bedenini doğrultma konusunda ısrarlı davransa da bunda başarılı olamamıştı ve dengesini sağlayamamıştı. Isrardan vazgeçip bedenini serbest bıraktı zaten ısrarı da bir işe yaramıyordu. 

Kavramakta zorlandığı bir şey gerçekleşti o anda. Beline dolanan kollara tutundu ve sanki Çağıl'la sarılıyormuş gibi bir duruma geldi. Odada rastladığı ferah kokuyu daha yakından duyduğunda gözleri huzurla kapandı. Sonra aklına gelen şeyle bir anda dengesizce gülmeye başladı. Çağıl bu duruma şaşırmadan edemedi.

"Aynı...aynı filmlerdeki gibi olmadı mı?"

Söylediği cümlenin saçmalığı yüzüne tokat gibi çarpan Derin hemen ciddileşip Çağıl'dan uzaklaştı ve tekrar konuştu.

"Yani filmlerde olur ya hep, böyle kız düşecekken esas oğlan onu kurtarır sonra aşık olurlar filan."

"Ne anlatıyorum ya ben?!" Diye içinden geçiren Derin ciddi ifadesini hiç bozmadan devam etti.

"Boşver saçmalıyorum, artık gitsek iyi olacak."

Çağıl da tepkisiz bir halde kalmak için kendini zorlasa da yüzündeki gülümsemeye engel olamamıştı.

"Saçmalamak bile yakışıyor sana."
İçinden geçirdiği cümleyi elinin tersiyle iterek cevap verdi.

"Bence de gitsek iyi olacak."

Birlikte arabaya bindiler ve çok geçmeden Derin'in evine geldiler. Evleri yakındı gerçekten, en fazla on beş dakika sürmüştü yol... Aradaki yol farkı böylesine az olmasına karşın, Derin'in yaşadığı yerle Çağıl'ın yaşadığı yer arasında oldukça fark var gibiydi. Derin'in yaşadığı yer iyi olsa da etrafı hiç de iyi olmayan yerlere çıkan ara sokaklarla çeviriliydi, Çağıl'ın yaşadığı yer ise çevresiyle birlikte oldukça güzeldi.

Arabadan inmeden önce "her şey için teşekkür ederim" demeyi ihmal etmemişti Derin.
Çağıl'dan ise herhangi bir cevap gelmemişti.

Evin kapısına doğru ilerlerken Çağıl'ın sesiyle durup o tarafa doğru döndü.

"Bu arada..." Derin kendisine doğru baktığında cümlenin devamını getirdi.

"Filmin sonraki sahnesinde o kız ve esas oğlan yemeğe çıkar genelde."

Hiç beklemediği bir anda hiç beklemediği bir teklifle karşılaşan Derin, ne diyeceğini bilemeyince çareyi tebessüm etmekte ve koşar adımlarla binadan içeri girmekte buldu. Kızardığını hissettiği yanaklarını ellerinin tersini bastırarak yatıştırmaya çalıştı. Yine koşar adımlarla çıktı merdivenleri ve cebinden anahtarları çıkarttı.

Kapıyı açtığında yanağında hissettiği acıyla yere düşmüştü...

Selam, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen.🦋

Güneş Doğar mı Yeniden?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin