-57-

38 15 1
                                    

Keyifli okumalar☆

Bir katille aynı masaya oturup, yemek yeme fikri dahi midesini bulandırırken gelen dosyadaki veriler o masaya oturmama gibi bir şansı olmadığını açıkça gösteriyordu.

Nefes alışverişleri hızlanmıştı fakat aldığı hiçbir nefes onu rahatlatmıyordu.
Yarın sadece katille değil Çağıl'la da konuşması gerekiyordu. Ve eğer, Çağıl'la görüşürse ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu. Katilin, abisinin arkadaşı çıkmasını nasıl açıklardı, abisine duyacağı şüpheyi nasıl engellerdi, bilmiyordu.

Bir seçim yapmak zorunda kalacaktı, ya Çağıl'ın yanına gidip ona katille yaşadığı her şeyi, abisiyle olan bağlantısını anlatacaktı ya da katille buluşacak ve abisini batıracağını iddia ettiği bilgilerin ortaya çıkmasını engelleyecekti. Bu iki seçimin bir ucunda Çağıl, bir ucunda abisi var gibiydi ve Derin bu seçimi yapmak istemiyordu.

Herkes, bazen hiç istemediği seçimlerin arasında kalabiliyordu fakat bu seçimler insanların hayatını bu kadar zorlaştırmamalıydı. En azından, zaten zor bir hayat yaşayan Derin'in hayatını...

...

Önceki uykularına nazaran daha huzursuz bir gece geçirmiş, dinlenmiş bir halde değil daha da yorulmuş bir halde uyanmıştı.

Yatağında oturur pozisyona geçerken aynadaki yansımasıyla gözgöze geldi. Bu kadar perişan görünen kendisine üzülerek ayağa kalktı. İçindeki huzursuzluk gözlerine yansımış, etrafında mor halkalar oluşturmuştu. Dudakları her zamanki gibi kuru ve cildi her zamanki gibi soluktu. Hayatında gerçekleşen hiçbir şeye, hiçbir müdahalede bulunmuyordu; aynadan kendisine bakan çirkin görüntüsüne bile.

En azından yapması gereken kişisel temizliğini hallettikten sonra mutfağa geçti. Abisi kahvaltı hazırlamakla meşgulken, onu böyle izlemek Derin'e iyi gelmişti. Sessizce izlemeye devam ederken Deniz onu farkedince konuşmaya başladı.

"Artık sana daha fazla zaman ayırmaya karar verdim ve buna her sabah birlikte kahvaltı ederek başlayabiliriz."

Abisinin kendisine daha fazla zaman ayırması mutlu ederken, bunun Çağıl'la olan görüşmelerinin kısıtlanması anlamına da gelmesi bu mutluluğu kısa kesmişti. Fakat abisine bunu hissettirip hevesini kırmak istemedi.

"Bence gayet güzel bir başlangıç."

Birlikte oturdukları masada iştahla kahvaltılarını yaptılar ve biraz Derin'in nasıl olduğundan, bundan sonra ne yapmak istediğinden konuştular.

Resim kursuna kaydolmak için hevesle araştırma yapan, hayatına kaldığı yerden devam etme kararı alan Derin, bundan sonra ne yapmak istediği konusunda şunları söylemişti;

"Ben bir süre daha hayata karışmak istemiyorum. Bir süre daha böyle devam etsem iyi olacak gibi...hazır değilim..."

Asıl söylemek istediği ise "Resim kursuna yazılmak, okuluma devam edebilmek için yardım almak istiyorum"du. Fakat korkuyordu...

Deniz kardeşinin endişesini anlıyormuş gibi bir ifadeyle cevap verdi.

"Anlıyorum, istersen psikolojik destek almanı sağlayabilirim."

"Hayır, o kadar ciddi bir durum değil. İyi olacağım, sadece biraz daha zamana ihtiyacım var."

Deniz, kardeşinin masanın üzerinde duran elini tutup hafif sıktı ve tekrar konuştu.

"Ben sana inanıyorum, tabi ki iyi olacaksın, hem de çok iyi."
...

Masayı birlikte toplamışlardı ve abisi üzerini değiştirmek için odasına geçmişti.

Deniz kapıyı açmış çıkacakken durdu ve Derin'e dönüp konuştu.

"Sana daha fazla zaman ayırma kararı almışken bu iyi olmayacak fakat bu gece eve gelebileceğimi sanmıyorum. Beni bekleme ve yat sen."

İçinden "biliyorum" diye geçiren Derin, gülümseyip başını sallamakla yetindi. Katilden gelen mesajla bunun haberini almıştı zaten. Cevap vermek istemedi ya da o an nutku tutuldu desek daha doğru olur, çünkü yapması gereken seçim tekrar aklına gelmişti.

Kapanan kapının ardından hangi seçeneği seçeceğine karar vermişti. Çağıl'a çok değer veriyordu ve onu asla kaybetmek istemiyordu fakat bu yüzden abisine herhangi bir zarar gelecekse bunu göze alamazdı.

Seçimi belliydi; bugün Çağıl'a değil, katile gidecekti. Fakat bunu yapacağına şimdiden pişman olmuş gibiydi...

Güneş Doğar mı Yeniden?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin