-9-

121 42 17
                                    

Keyifli okumalar.💚

Günleri aynı rutinde devam ediyordu.
Akşama kadar evde oturuyor,akşam abisi geldiğinde sessizlikle yemek yiyorlar ,sofrayı birlikte topluyorlar ardından herkes kendi odasına geçiyor.
Özellikle de son zamanlarda sessizlik hüküm sürüyordu evlerinde.

Yine aynı şekilde başlayan günü abisinin gelmesiyle devam ediyordu.
Masaya oturmuşlar ve yemek yemeye başlamışlardı.

Aralarındaki soğukluk azalmıyordu. Derin bu uzaklığı, soğukluğu kapatmak için elinden geleni yapmak ister bir haldeydi fakat bunun karşılığı abisinde yok gibiydi. Adım atmıyordu ve adım atmadığı gibi bu durumdan herhangi bir rahatsızlık belirtisi de göstermiyordu.

Aslında Deniz de Derin kadar, konuşmak ve bunlara son vermek istiyordu. Ancak sebebini bilmediği, anlayamadığı bu duruma nasıl son vermesi gerektiğini bilmiyordu. Hissettikleri, gösterdiğinden farklıydı yani...

Bazen Deniz, tüm bunların Derin'in atlattığı kaza yüzünden olduğunu düşünüyordu. Bunun böyle olduğuna inanmak istiyordu.

İkisi de farklı anlamlara bağladığı bu uzaklığı kapatmak için hiçbir uğraş vermediğinden aralarındaki mesafe daha da artıyordu.

Neredeyse hiç konuşulmadan bir yemek daha yendi ve Derin odasına geçtiğinde aklına gelen fikirle hissettiği huzursuzluk artmaya başladı.

Tekrar karşısına çıkan adamın söylediklerini düşünüyordu ve eğer kendisiyle ilgili deliller ortadan kaybolduysa ve cinayet saatinde orada olduğunu biliyorsa o adam , Derin'in katil olmadığına nasıl bu kadar emin olabiliyordu?
Hiç şüphe etmeden Derin'den kendisine yardım etmesini istemişti. Oysa onu suçlayabilir, ondan hesap sorabilir hatta ondan intikam almak için de gelebilirdi. Fakat bunları yapmadığı gibi, Derin'den yardım istemişti...

Bu düşünceyle kendisinin katil olabileceği şüphesini içinde uyandırmış oldu.Başından vücuduna doğru ateş hücum ederken korkuyla yatağa attı kendini.
Olabilir miydi?..Hayır,hayır...hem birisini öldürmüş olsaydı kendisi nasıl yaralanabilirdi böyle.

Bir an Derin bile kendisinden böyle şüphe ederken adamın bu konudaki emin adımları şaşırtmıştı onu.

Cinayeti düşünmeyi bırakamıyordu bir türlü. Yakın bir yerde öldürülen o kadın çıkmıyordu aklından. Üstelik kapısına gelen o adam yüzünden kadının başına gelenlerden de haberi olmuştu.

Bu kadın sadece öldürülmemiş, acımasızca bir muameleye de maruz kalmıştı. Bir ürpertiyle sarsıldı bedeni, korktu. Evinin yakınında işlenen bu cinayetten korktu, bir kadının başına gelebileceklerden, bu kadının başına gelenlerden korktu...Dünyadaki acımasızlıklarla ilk defa tanışmış gibi, sanki daha önce böyle olaylar hiç yaşanmamış gibi bu sefer daha çok korktu. Karanlık bu kadar yakındı işte, evinin dışında kalmış olsa da her an evine girebilecek kadar çok yakındı.

O gece neler olduğuyla ilgili merakı da korkusu kadar çok artmıştı. Abisiyle bunu konuşmak için ayaklanıyor, ona tüm bunları anlatmak ve onun da kendisine anlatacağı şeyler varsa bunları anlatsın istiyordu. Sonra bu konuyu bir kez dillendirmenin dahi inandığı ihtimali yok edeceğinden endişe ediyordu. Bu cinayetle bir ilgisi olduğunu bir şekilde öğrenecek olursa, korkması gereken bir şey daha açığa çıkardı: katil. Sanıyordu ki, kendisi görmezden geldiğinde katil de onu görmeyecek ve bilmiyordu ki bu görmezden gelinecek, üzerine konuşulması ertelenecek bir durum değildi...

Aklını dolduran her düşüncesinde cinayetle kendisini bağdaştırıyordu ve katil Derin'in peşine düşüyor, her düşüncenin sonunda da Derin kendini ölü olarak hayal ediyordu. Sonra düşüncelerinin korkunçluğunu farkediyor ve bunlardan kurtulabilmek umuduyla başını inkar edercesine iki yana sallıyordu.

Güneş Doğar mı Yeniden?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin